Son Mühür / Osman Günden - İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ilk önce diploması iptal edilmişti, ardından da sabah saatlerinde İmamoğlu gözaltına alınmıştı. İmamoğlu hakkında verilen gözaltı kararı Türkiye çapında yoğun bir tepkiyle karşılanırken, İzmir'de üniversite öğrencileri de karara ses yükseltti. Küçükpark'ta bir araya gelen öğrenciler, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Ardından Büyükpark'a hareket eden öğrenciler, "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Hükümet istifa”, “Gezi’nin ruhu Saray’ın korkusu”, “İsyan devrim özgürlük”, “Gezi umuttur umut dimdik ayakta” sloganlarıyla seslerini duyurdular.
''Halk iradesi ayaklar altına alınmıştır!''
Öğrencilerin protestolarıyla birlikte, TİP Gençlik Kolları'ndan Leyla Kayagil bir basın açıklaması yaptı. Halka karşı suç işlendiğini ifade eden Kayagil, ''Bu coğrafyada her gün başka bir hukuksuzluğa uyanıyoruz. Her gün başka bir hak kaybıyla, karanlığa gözlerimizi açıyoruz. Bu sabah saatlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve diğer arkadaşlarımızın gözaltına alınması tekrar halk iradesine karşı bir darbedir. Biz bununla ilk defa karşılaşmıyoruz. Biz bu karanlığa Hatay’ın seçilmiş milletvekili Can Atalay’dan biliyoruz.
Yıllardır cezaevinde tutsak edilen Selahattin Demirtaş’tan biliyoruz. Selçuk Kozağaçlı’dan, yüzlerce tutsak yoldaşımızdan biliyoruz. Kayyum atanan belediyelerden seçilmiş belediye başkanlarının gözaltına alınmasından tanıyoruz. Biliyoruz ve tekrar ediyoruz ki saray rejimi toplumsal meşruiyetini tamamen kaybetmiştir. Türkiye bir kez daha AK Parti-MHP iktidarının darbe girişimiyle fiili bir sıkı yönetim ile karşı karşıya kalmıştır. Halk iradesi ayaklar altına alınmıştır. Ele geçirdikleri güçle yargıyı kendi emellerine alet edip halka karşı yine ve yeniden suç işlenmektedir.'' dedi.
''Bu girişimi boşa çıkaracağız!''
Ekrem İmamoğlu ile özdeşleşen ''Kurtuluş yok tek başına!'' sloganıyla sözlerini sürdüren Kayagil, ''Buradan bildiriyoruz: Bu karanlığa teslim olmayacağız. Halk iradesini ayaklar altına almaya çalışan bu girişimi hep birlikte boşa çıkaracağız. Belediyeler nezdinde demokrasiyi, Gezi Direnişi nezdinde halkın meşru ve barışçıl direnme hakkını, basın-yayın ve sosyal medya nezdinde halkın haber alma hakkını savunmaya devam edeceğiz.
En temel özgürlüklerimizi hedef alan bu saldırı karşısında bulunduğumuz her yerde, sokak sokak her zaman ses çıkaracağız, asla boyun eğmeyeceğiz. Ülkemizi saray karanlığına kaybedecek tek bir gün bile kalmamıştır. Öğrenciler olarak buradayız, bir aradayız. Hep beraber direneceğiz, hep beraber kazanacağız. Ülkemizin itildiği karanlığı mutlaka ama mutlaka aydınlığa kavuşturacağız. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.'' ifadelerini kullandı.
Protestolarına devam eden öğrenciler, basın açıklamasının ardından hep birlikte “Hükümet istifa” sloganları atarak Bornova Cumhuriyet Meydanı'na yürüdüler.
Ankara ve İstanbul'da da öğrenciler gösteri yaptı!
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencileri, ODTÜ Kampüsü'nde basın açıklaması yaptıktan sonra Kızılay'a yürümek istedi. Eskişehir Yolu üzerinde yürüyüşleri engellenen öğrencilere, polis tarafından barikatlar ve biber gazıyla müdahale edildi. Öğrenciler zaman zaman polis barikatlarını aşıp yürüyüşlerini sürdürürken, devamında hemen polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldılar.
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin gösterisinde de benzer bir senaryo yaşandı. Öğrenciler ilk olarak İstanbul Üniversitesi Esnaf Yemekhanesi önünde toplandı. Buradan Beyazıt Meydanı'na yürümek isteyen öğrenciler, polisin yoğun güvenlik önlemiyle karşı karşıya kaldılar. Biber gazlı müdahaleye maruz kalan üniversite öğrencileri, polis barikatını aşarak protestolarına devam ettiler.
