İzmir Büyükşehir Belediyesi Köy Tiyatroları birimi, sanatı köy yaşamıyla buluşturarak kırsalda yaşayan insanların hayatlarına dokunmaya devam ediyor. “Sahnede herkesin yapabileceği bir şey vardır” ilkesiyle hareket eden Köy Tiyatroları, tiyatro disiplinlerini köylülerin kültürel değerlerine uyarlayarak sahneye taşıyor. İzmir’in kırsal bölgelerinde düzenlenen tiyatro eğitimleri ve sergilenen oyunlar büyük ilgi görüyor. Son iki yıldır düzenli olarak yapılan çalışmalarla, bugün 11 farklı bölgede tiyatro eğitimleri veriliyor. Bergama, Foça, Dikili, Ödemiş, Tire ve Urla gibi köylerde eğitim faaliyetleri yürüten Köy Tiyatroları, bugüne kadar 125 gösteri ile 17 bin izleyiciye ulaştı.

Tiyatrolara katılmak için herhangi bir seçme yapılmıyor; sanata ilgi duyan herkes sahnede yer alabiliyor. Özellikle Ürkmez’deki eğitimlere, köyde yaşayan kadınların yoğun ilgisi dikkat çekiyor.

"Tiyatro disiplinlerini, köylülerin yaşamlarına uyarlıyoruz"Tiyatro disiplinlerini, köylülerin yaşamlarına uyarlıyoruz

İzmir Büyükşehir Belediyesi Köy Tiyatroları Koordinatörü ve yönetmen Vedat Murat Güzel, tiyatrolara olan ilginin beklenenden fazla olduğunu vurgulayarak, “Tiyatro sanatına yeni bir alan açtığımızı düşünüyoruz. Çünkü tiyatro disiplinlerini, köylülerin yaşamlarına uyarlıyoruz. Onların kültür, gelenek, örf ve adetlerine sahip çıkarak, sahnede rol yapmadan oynamalarını sağlamaya çalışıyoruz. Sanat yoluyla büyük bir değişim yaratmış oluyoruz. Bu durumun onlar üzerindeki etkilerini gördükçe ben de çok mutlu oluyorum. Sanatın iyileştirici gücünü birebir gözlemleme, yaşama fırsatı buluyorum” dedi.

Kadınlardan yoğun katılım

Köy Tiyatroları’nda özellikle kadınların yoğun katılımı dikkat çekiyor. Kırsal alandaki kadınlar, bu proje sayesinde toplumsal hayata daha aktif katılım sağlıyor. Ürkmez Köy Tiyatrosu oyuncularından Ayşe Duruk, köylerinde tiyatro sayesinde yaşanan değişimi şöyle anlatıyor: “7 sene önce köyümüze tiyatro açılacak dediler bir gidip göreyim dedim. İyi ki gitmişim. Tiyatro sayesinde çok mutluyum. Eskiden bizim köyde, kadınlar kahvenin önünden geçmeye çekinirlerdi. Şimdi biz, kahvede tiyatro oynuyoruz. Tiyatronun bize kattığı güzellikler bunlar.” dedi.

"Tiyatro bana çok şey kattı"Tiyatro bana çok şey kattı

On yıldan fazla süredir gönüllü tiyatro oyuncusu olan Gülay Erdoğan, tiyatronun hayatına kattığı değerleri şu sözlerle paylaşıyor: “Tiyatro bana çok şey kattı. Tiyatro sayesinde her yere gittik. Hiç aklımın ucuna gelmezdi; yurtdışına çıkmak. Münih turnesine gittik, ödüller aldık. Bana çok şey kattı tiyatro. Herkesin bu sanatla uğraşmasını isterim. Hiç tiyatro görmeyen kadınları tiyatroya davet ediyoruz. Kadınların sesi oluyoruz. Kadınların haykıramadığı şeyleri biz sahneden haykırıyoruz" dedi.

"Tiyatro arkadaşlarımı izlemeye gittim ve eğitimlere katıldım"

Tiyatroya geç yaşta başlayan Emine Kır ise, “Benim okuryazarlığım yok. Şu an 74 yaşımdayım. Canım sıkılıyordu, tiyatro arkadaşlarımı izlemeye gittim ve eğitimlere katıldım. 70 yaşımdan sonra sahneye çıktım. Sahne çok hoşuma gitti. Dört senedir de sahneden inmiyorum. Buraya geldiğimde hastalıklarım vardı. Birçok hastalığım iyileşti. Büyükşehir Belediyemize, bu imkanı tanıyanlara, bizi bu kadar mutlu edenlere çok teşekkür ederim” dedi. 

"Tiyatro bir eğitim yeridir"Tiyatro bir eğitim yeridir

Köy Tiyatroları oyuncularından Müjgân Hasdemir de, 84 yaşında olmasına rağmen tiyatronun hayatına kattığı güzelliklerden bahsederek, “Tiyatro bir eğitim yeridir, tiyatro öğreticidir. Sahnenin tozunu yutarsan bir daha bırakamıyorsun. Ben 84 yaşındayım ve tiyatro sayesinde hayatım güzelleşti. Beş ay evvel eşimi kaybettim keşke geceleri de tiyatro olsa, yalnız kalmasam. Kadınlardan tek istediğim şey güçlü olmaları ve sanata katılmaları. Kadınlar yeter ki güçlü olsun buraya gelsin” dedi.

Muhabir: BALAMİR YILDIZ