Kemalpaşa Tarımı Destekleme ve Geliştirme Derneği (KEMTAR) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Özken, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Dr. Özken, Türkiye'deki çiftçi sayısındaki düşüşe dikkat çekerek, kırsal dönüşümün önemini vurguladı. Özken; “Hep kentsel dönüşüm diyoruz, ben de diyorum ki artık kırsal dönüşümü başlatmamız gerekiyor” dedi.
Dünyada tarımının lider ülkeleri ve başarı stratejileri…
Özken, dünya tarım politikaları ve ülkelerin tarım sektöründeki başarıları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Dr. Özken, tarım ihracatında gelir sağlayan ülkeler arasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin Halk Cumhuriyeti ve Hollanda'nın öne çıktığını belirtti. Özken; “Dünya piyasasında yapmış olduğu ihracatlarla ya da satışlarla gelir getirici faaliyeti olan üç ülke var. Amerika, Çin Cumhuriyeti ve Hollanda. Şimdi Amerika birinci sırada. İhracatından iç piyasadaki karlılık oranında kadar baktığımızda en fazla gelir elde eden ülke. Amerika'da yaklaşık 3 milyon 100 bin çiftçi var. Geçen yıl 193 milyar dolarlık bir ihracat rakamına ulaşılmış, sadece tarım sektöründeki ihracattan bahsediyorum. Peki Amerika bu konuda neler yapıyor, bütçelemesini nasıl yapıyor? Amerika Tarım Bakanlığı’nın verilerine baktığınızda orada şöyle bir sistem var, 10 yıllık süreçlerde yapıyorlar bütçelemeleri. Net karlı bir sistemle çiftçisini yönlendiriyor. Tarım konusunda gelir elde eden ve ihracattan satışlardan gelir elde eden ikinci ülke Çin Cumhuriyeti. Biliyorsunuz 10.6 milyar insanın yaşadığı dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkelerden. Çin Halk Cumhuriyeti’nde 300 milyon çifti var. Yani her beş kişiden birisi çiftçi, tarımla uğraşıyor. Çin Halk Cumhuriyeti’nde yapılan projeler, son elli yıldır 30 yıllık, 25 yıllık bir projeksiyon çerçevesinde yapılıyor. İharacattan dolayı da kazandıkları gelir geçen yıl 135 milyar dolar. Üçüncü sırada ise hatta Çin Cumhuriyeti’nin geçmiş dönemlerde önüne geçen bir ülke var, Hollanda. Hollanda, 17 milyon nüfusun olduğu bir yer. Türkiye nüfusunun beşte biri. Hollanda'da 61 bin çiftçi var. Geçen yıl yaklaşık 123 milyar Euro, neredeyse 130 milyar dolara denk geliyor, ihracat gerçekleştirmişler. Peki Hollanda'da bunu nasıl yapmışlar? Hollanda'da inanılmaz bir teknoloji bilimi var, Amerika'da da olduğu gibi kullanma yeteneği var. Kooperatifler ve birlikler inanılmaz güzel bir şekilde çalışıyor. Hollanda'da tarıma dair bütçeleme 7 yıllık yapılıyor. Hollanda'daki 61 bin çiftçi hangi toprağında, hangi bölgesinde, neyi ekecek, neyi yetiştirecek, neyi gönderecek, ne kadar satacak? Bütün bunların hepsini planlanmış bir şekilde biliyor” diye konuştu.
“Kentsel değil, kırsal dönüşüme ihtiyaç var”
Dr. Özken, Türkiye'deki çiftçi sayısındaki düşüşe dikkat çekerek, kırsal dönüşümün önemini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal ihracat rakamları hakkında bilgi veren Özken; “ÇKS'ye kayıtlı, Ziraat Odalarına baktığımızda Türkiye’de 2 milyon 900 bin çiftçi var. 2 milyon 900 bin çiftçi ile 27 milyar dolarlık bir ihracat yapmışız ve çiftçilerimiz son 15-20 yılda ciddi anlamda geriye doğru gitmişler. Yatırım yapamamışlar, destek alamamışlar, teşvik alamamışlar ve çiftçiler artık toprağını terk ederek köyden kente göçmüş. Bunu terse çevirmemiz gerekiyor. Hep kentsel dönüşüm diyoruz ya, ben de diyorum ki kırsal dönüşümü artık Türkiye’nin başlatması gerekiyor. Bizim dünyada saydığımız ilk üç ülkeye göre büyük avantajlarımız var. Son 20 yıla baktığımızda 2004 yılında Türkiye'nin nüfusu 66 milyon, 2024 yılında Türkiye nüfusu 86 milyon, 20 milyon nüfusumuz artmış. Peki 2004 yılında Türkiye'de kaç çiftçi varmış biliyor musunuz? Bakanlığın verilerine baktığımızda 3 milyon 400 bin çiftçi varmış. Aradan yirmi yıl geçmiş, nüfusumuz 20 milyon artmış. Buna rağmen çiftçi sayısı 2 milyon 900 bine düşmüş. 500 bin çiftçi sektörü bırakmış ve sigortalı asgari ücretle çalışmaya başlamış. Arazilerini satmış. Çünkü neden gelir elde edemediği için. Bu tablo vahim ve dikkat çekilmesi gereken bir durum” dedi.
“İzmir’in tarımsal potansiyeli artırılabilir”
İzmir’in birçok tarımsal üründe Türkiye genelinde önemli bir üretim merkezi olduğunu ifade eden Dr. Özken ; “Türkiye'de silajlık mısır üretiminin ki mısır bizim büyükbaş hayvanların özellikle yeminde kullanılan önemli bir yemdir. Silajlık mısırın yüzde 13,5’u İzmir’de üretiliyor. İkinci olan konu yağlık zeytin, İzmir yine üretimde yüzde 21 ile Türkiye'nin birinci sırasında. Yine kentimiz, Türkiye'nin kiraz üretiminin yüzde 12,5 ile birinci sırada yer alıyor. Çiçeklerde; karnabahar bakın, brokoli, enginar, enginarın üretiminde Türkiye'de yüzde 45’lik kısmında yer alıyoruz. Tüm Türkiye’de baktığımızda yaklaşık 9-10 tane kalemde İzmir ilçelerinin görece üstün olduğu ürünler var. Buraya biraz destek biraz el atılsa bu ürünlere özellikle biz diğer yörelerdeki ürettiğimiz ürünlerin haricinde işte bir üniversite desteği alsak devlet desteği alsak kamunun desteğini alsak yerel yönetimlerin desteğini alsak İzmir o yüzde 13,5’luk silajı beş yılda yüzde 25’e çıkartır. Çözüm olarak buralara katkı destek koyulması gerekiyor” dedi.
“Soğuk hava deposu ve işleme tesisi Kemalpaşa için şart”
Derneğin ilk hedefinin Kemalpaşa kirazına coğrafi işaret kazandırmak olduğunu belirten Dr. Özken; “Biz öncelikle Kemalpaşa kirazına coğrafi işaret almak için bu derneği kurduk. Bir yıl süren çalışmalar ve yazışmalar sonucunda bunu başardık. Bu, üreticiye ciddi faydalar sağlayan bir girişim oldu. Kemalpaşa’da 80 bin ton kiraz üretilen bir havzadan bahsediyoruz” dedi. Tarım sektörünün gelişimi için eğitim ve planlama çalışmalarının önemine dikkat çeken Özken, tarım meslek liselerinin kurulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, geleceğe yönelik uzun vadeli planlamanın Türkiye için hayati bir ihtiyaç olduğunu ifade eden Özken; “Tarım meslek lisesi yapmalıyız mesela. Türkiye bir cennet, bu konuda şanslıyız. Kesinlikle dünyanın yaptığı gibi gelecek planları yapmaya ihtiyacımız var. Biz 30 yıllık planlamalar yapmayalım ama bir yerlerden başlamalıyız” dedi.