SON MÜHÜR - GAMZE ESKİKÖY/ Karabağlar Demokrasi Platformu, 2025 yılı için belirlenen asgari ücretin vatandaşa yetmediğini ve halkın
insanca yaşam istediklerini belirterek Uğur Mumcu Parkı’nda basın açıklaması düzenledi.
Süleyman Tümer konuşmayı platform adına yaparak, ‘’2024 yılı, siyasi iktidar tarafından
‘Emekliler Yılı’ olarak ilan edilse de emekliler için karanlık tabloyu beraberinde getirdi.
Uygulanan ekonomik politikalar sonucu, emekli maaşları açlık sınırının altında bırakıldı.
Yaşamlarını sürdürmek için yeniden çalışmaya mecbur kalan emeklilerden 512 kişi,
2024 yılı boyunca iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
2025: Sefalet zammıyla başlayan yeni yıl
2025 yılı, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) sermaye dostu enflasyon hesaplamasıyla başlayan maaş artışlarıyla gündeme oturdu.
Kamu emekçileri ve memur emeklileri için toplu sözleşme sonucu yüzde 11,54 oranında zam belirlenirken,
işçi emeklileri yüzde 15,75’lik bir artışla yetinmek zorunda bırakıldı.
Emekliler ne durumda?
Bugün, en düşük emekli maaşı 14.468 TL iken, açlık sınırı 20.561 TL’ye ulaştı. Oysa emeklilik maaşı,
devletin bir lütfu değil, işçi sınıfının yıllarca verdiği mücadelenin kazanımıdır. Bedeli peşin ödenmiş bir haktır.
‘’Emekçilerin hak ettiği refah görmezden geliniyor’’
Kamu kaynakları, hazine garantili projeler ve vergi aflarıyla sermayeye aktarılırken, emekçilerin hak ettiği refah görmezden geliniyor.
Yandaş işadamlarının vergileri affedilirken, işçiye, emekliye ve kamu çalışanlarına sefalet zammı reva görülüyor.
‘’Çay ve gevrekle bile geçinmek mümkün değil’’
Değerli basın emekçileri, ekonomik tabloyu daha iyi anlamak için basit bir örnek vermek istiyorum:
Dört kişilik bir aile, her öğünde yalnızca birer gevrek ve iki bardak çay tüketse, bu aylık 12.600 TL’ye denk geliyor.
Bu hesaba birer yumurta eklediğimizde maliyet 14.760 TL’ye çıkıyor. Peki ya kira, eğitim, sağlık, giyim,
elektrik ve ulaşım tüm bunlar temel giderler, diğer sosyal giderleri saymıyorum.
‘’Zam oranları hangi vicdanla açıklanabilir?’’
Asgari ücrete yüzde 30, emekli maaşlarına yüzde 15,75, memur ve memur emeklileri maaşlarına yüzde 11,54 oranında
yapılan zamlar, bir yandan vergilere ve harçlara getirilen yüksek artışlarla birleşince ekonomik krizin yükünü emekçilerin omzuna yüklüyor.
‘’Birlikte kazanabiliriz’’
2025 yılının emekçiler ve emekliler için daha zorlu geçeceği açık.
Emekten yana siyasi partiler, sendikalar ve demokratik kitle örgütlerine sesleniyoruz,
siyasi hesapları bir kenara bırakıp halkı yoksullaştıran, eğitimi ve sağlığı metalaştıran politikalara karşı birleşin.
Sloganımız belli, ‘’Birleşe birleşe kazanacağız. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz.” dediler.
