Doç. Dr. Murat İçen kaygı bozukluğu olanların Parkinson açısından iki kat daha riskli durumda olduğunun altını çizdi: “İngiltere’de birinci basamak sağlık kurumlarından sağlanan elektronik tıbbi kayıtların toplandığı IQVIA adlı veri tabanında yapılan bir çalışmada kaygı bozukluğu tanısı konan kişilerde Parkinson hastalığı gelişme riski araştırıldı. Elli yaşından sonra kaygı bozukluğu tanısı konan 109.435 vaka, kaygı bozukluğu olmayan 878.256 kişi ile karşılaştırıldığında kaygı bozukluğu olanlarda Parkinson hastalığı gelişme riskinin iki kat yüksek olduğu görüldü. Kaygı bozukluğu ve Parkinson hastalığı tanıları arasındaki sürenin ortalama 4.9 yıl olarak bildirildiği çalışmada kaygı bozukluğuna eşlik eden depresyon, uyku bozukluğu, halsizlik, bilişsel bozukluk, düşük tansiyon, titreme, kas sertliği, denge bozukluğu ve kabızlığın Parkinson hastalığı gelişimiyle ilişkili olduğu gösterildi.”

Balıkesir, en yaşlı nüfus oranına sahip 6. İl Balıkesir, en yaşlı nüfus oranına sahip 6. İl

Erken tanı için büyük önem taşıyor

Önceki bildirilen çalışmalarla da uyumlu olan bulguların, kaygı bozukluğu gibi öncü belirtiler sayesinde Parkinson hastalarına hareket bozukluğundan çok daha uzun süre önce tanı konabileceği olasılığını öne sürdüğünü belirten LifeClub hekimlerinden Doç. Dr. Murat İçen, “Yakın zamanda onaylanıp klinik kullanıma girmesi beklenen alfa-sinüklein testi gibi yeni yöntemler ile kaygı bozukluğu hastaları gibi risk taşıyan vakalarda Parkinson tanısını netleştirmek mümkün olacaktır. Her ne kadar güncel çalışmalar Parkinson hastalığında erken ilaç tedavisinin hastalık seyrine anlamlı bir etki göstermediğine işaret etse de kazanılan zaman, farklı tedavi seçenekleri arasında daha rahat seçim yapabilme yanında bu hastalara hareket bozukluğu ortaya çıkmadan önce gerekli eğitim ve psikolojik desteğin sağlanmasına, fiziksel aktiviteyi koruyan egzersiz programları ve doktor kontrolüne başlanmasına imkan tanır.  Özellikle dengeyi korumada yardımcı olan Tai Chi gibi egzersizlerle düşme ve ilişkili hasar ihtimali azaltılırken, hastaların hayat kalitesi daha uzun süre korunmuş olacaktır” dedi.

Kahve tüketmek, düzenli egzersiz ve antioksidanlar

Doç. Dr. Murat İçen, Parkinson hastalığını önlemenin bugün için mümkün olmasa da yapılan çalışmaların bir takım koruyucu faktörlere işaret ettiğine de vurgu yaptı: “Kahve tüketimi ile düzenli egzersizin Parkinson hastalığı riskini düşürdüğünü bildiren çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Ayrıca antioksidanların da Parkinson hastalığına karşı koruyucu etki gösterdiği öne sürülmektedir.”

Kaynak: Haber Merkezi