Bağlar İlçesi’ne bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta Kur’an kursundan çıktıktan sonra kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın arama çalışmaları 15’inci gününde devam ederken, soruşturma kapsamında gözaltına alınan amca Salim Güran (46), önceki gün mahkeme tarafından “kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamalarıyla tutuklandı.

Kayıp Narin Sorular

Cesetsiz cinayet tartışması

Tutuklama kararı, 'cesetsiz cinayet olur mu' tartışmalarını tetiklerken, Salim Güran’ın avukatı Seda Toğrul, bu karara itiraz ettiğini duyurdu ve şunları söyledi:  “Yeğenin amcasının arabasına binmesi olağan bir durumdur. Kaldı ki DNA örneği materyalin cinsi ve bulunduğu yere göre 1 ay ile 6 ay kalabilmektedir. Birde DNA izi diyorlar ama ne olduğu belli değil. Kan mı, kıl mı, ter mi bir bilgi yok. Eğer kansa durum değişebilir. Bilmediğimiz bir şey mi var bu dosyada. Ölü yoksa nasıl adam öldürmeden sevk edilebilir. Hukuka aykırı. Şu anki mevcut duruma göre Narin adına ulaşılmış bir ceset yok. Dosyada böyle bir delil yok. Ama amca iki suçtan tutuklandı. Hukuki bir açıklaması yok bunun. Amca görüştüğümüzde anneden daha çok ağlıyor ‘Benim içim yanıyor. Böyle rezil bir iddiayla karşı karşıya kaldım. Bir daha insanların içine çıkamam’ diyor. Linç girişimi yapıyorlar. Müvekkilim sosyal medya başta olmak üzere kamuoyundaki yoğun baskı nedeniyle tutuklanmıştır. Ayrıca Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bu konuda emsal teşkil eden yerleşik içtihatları var”

Delil karartma olabilir mi?

Kararla ilgili değerlendirmede bulunan Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Hasan Sınar, “’Ceset yoksa cinayet yoktur’ anlayışı Amerikan hukukunda olur. Bizde Yargıtay’ın uygulaması öyle değil. Ortada, bir cinayetin işlendiğine ilişkin kuvvetli suç şüphesini gösteren deliller söz konusuysa, öldürülen kişinin henüz cenazesine ulaşılamamış olsa da tutuklama tedbirine başvurulabilmesi mümkündür. Suç şüphesini gösteren somut deliller mevcutsa, kaçma şüphesi, delilleri karartma riski gibi nedenlerin varlığı halinde savcılık bu yönde talepte bulunabilir. Ceza hakimliği de tutuklama verebilir. ‘Ceset yoksa cinayet yoktur’, ‘kasten öldürme’ de yoktur, anlayışı Türk hukuku uygulamasında geçerli olan bir anlayış değildir. Tutuklama tedbiri talebi uygundur. Henüz bir cenazeye ulaşılamadı diye kişinin tutuklanmayacağı hukuka uygun olmaz.” Ceza avukatı Merve Uçanok da, cesedin bulunamamış olmasının tutuklanmaya engel olmayacağını ancak Yargıtay uygulamasına göre, cesedin bulunamadığı hallerde öldürme suçundan ceza verilemediğini kaydetti.

Geçmişteki 'cesetsiz cinayet' davaları

  • Adana’da 11 yıl önce boğularak öldürülen Zeynep Söğüt’ü öldürüp cesedini dereye attıkları iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılan Savaş Sanatma ve Ersin Yalçınkaya’nın cezaları, eksik kovuşturma yapıldığı gerekçesiyle bozuldu. Söğüt’ün cesedi ise hala bulunamadı.
  • İzmir’de 2010 yılında avukat Mümtaz Baytekin’i öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan eski sevgilisi Ceyda Y.’ye müebbet, eşi Erdoğan Y.’ye ise 18 yıl hapis cezası verilmişti. Bu karar Yargıtay tarafından bozuldu.

Yanıt arayan bazı sorular

1- Amcanın arabasından alınan DNA örneği kan mı, kıl mı, ter mi?

2- Ailenin HTS kayıtları incelendi mi?

3- Narin’in arkadaşlarının ifadelerine başvuruldu mu?

4- Amca WhatsApp konuşmalarını neden sildi?

5- Narin’in babasının ahırında neden 380 mermi bulunuyordu?

6- Narin’in gözaltına alınan ağabeyi ifadesinde neler söyledi?

7- Komandoların buldukları elbise parçaları kime ait çıktı?

8- Aile yapılan çapraz sorgularda neler anlattı?

Amcanın ifadesi

Tutuklanan amca Salim Güran’ın savcılık ve sorgu hakimliğindeki ifadesi gün yüzüne çıktı. Güran ifadesinde şunları belirtti: “Saat 20.00 civarı kızım beni telefonla arayıp Narin’in kaybolduğunu söyledi. Jandarma komutanını arayıp haber verdim. Sabaha kadar aradık, gözaltına alındığım güne kadar da arama faaliyetlerine katıldım. Ben Narin’in aracıma bindiğini görmedim ama aracımın kapıları hep açıktır. Ailede herkes o araca biner. Narin bu araca benimle beraber hiçbir şekilde binmedi. Olay akşamı kardeşim Arif’in ahırında 380 adet mermi yakalanınca, olay günü yaptığım arama kayıtlarını sildim. Kardeşim Arif ile aramızda bir husumet yoktur. Arif’e ‘sana öyle bir acı yaşatacağım, ömür boyu unutmayacaksın’ şeklinde bir söz söylemedim.” 

Kaynak: Haber Merkezi