Geçtiğimiz haftaya damga vuran olayların başında Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara Adliyesi'nde 11 yıl 8 ay hapis ve siyasi yasak istemiyle yargılandığı davada yaptığı konuşma geliyordu. Altılı Masa'nın dağılma noktasına geldiği süreçte Meral Akşener'in masadan kalkmasına göndermede bulunan Kılıçdaroğlu "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak, 'Kılıçdaroğlu'nu aileme emanet ediyorum' diyen 'milliyetçi ve vatansever' diye bildiklerimiz iş birlikçi çıktı" sözleriyle Akşener'i hedef almıştı.
İYİ Parti'den ilk yanıt Dervişoğlu'ndan...
Kılıçdaroğlu'nun Akşener'i hedef alan sözlerine İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu'ndan yanıt gecikmedi. Dervişoğlu,
'İYİ Parti'nin bugünü ve yarınları nasıl bizimse dünü ve evveli de bizimdir. Toplumun önemli bir kesimini töhmet altında bırakan ve Kurucu Genel Başkan'ımız Sayın Meral Akşener'i doğrudan hedef alan açıklamalarını şiddetle reddediyor ve kınıyorum' mesajı vermişti.
Peki, Akşener Altılı Masa'dan neden kalkmıştı?
İYİ Parti kurultayında genel başkanlık yarışına giren ve aldığı oyla Müsavat Dervişoğlu'nun seçimi kazanmasına kapı aralayan Mehmet Tolga Akalın, Meral Akşener'in Altılı Masa'dan kalktığı sürecin perde arkasını kaleme aldı.
'Kemal Bey'in bilmediği başlığyla süreci anlatan Akalın, açıklamasında kamuoyunun ilk kez duyacağı bir gerçeği vurgulayarak, Akşener'in asıl amacının Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş'ı aday yapmak değil yaratacağı kaosla kendi adaylığını Altılı Masa'ya kabul ettirmek olduğunu öne sürdü.
İşte Mehmet Tolga Akalın'a göre o süreçte yaşananlar...
Sanırım Kemal Bey eksik bilgilenmiş...
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında siyasi yasak istenen yargılama esnasında yaptığı savunmasının bir bölümünde, Sayın Akşener’i kastederek, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde vasiyet olarak ‘Kılıçdaroğlu’nu aileme emanet ediyorum’ diyen milliyetçi ve vatansever diye bildiklerimiz işbirlikçi çıktı. Onlara inandığım için hata ettim. Evet, hatalıyım.” şeklinde bir beyanda bulunmuştur. Sanırım Kemal Bey, eksik bir bilgilendirme sonucu bu ifadeyi kullanmıştır.
Eğer Kemal Bey'in ismi gelirse...
Şöyle ki, Meral Akşener, 6’lı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği 2 Mart 2023 tarihli toplantısından birkaç gün önce İYİ Parti Genel İdare Kurulu’nu toplayarak, “Masaya Kemal Bey’in ismi gelirse ne diyelim?” sorusunu yöneltti. Birçok arkadaşımız ağırlıklı olarak Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu isminde mutabakat olursa destek verelim, ancak Kemal Bey’in ismi gelirse mutlaka kamuoyu yoklaması isteyelim dediler.
Toplantının sonuna doğru ben söz aldım. Kısaca, “Kemal Bey’in ismi geldiğinde kamuoyu yoklaması talebinde bulunmamız doğru ancak yetersizdir. Masa bunu bir şekilde reddedecektir. Ayrıca ‘üye yoklaması’ isteyelim. Hiçbir genel başkan kendi üyesinden kaçamaz,” dedim.
Üyelere kimi istersiniz diye soralım...
Birçok kimse şaşkınlık içinde kalınca şöyle açıkladım: “Bugün itibarıyla masanın üyesi 6 siyasi partinin toplamda yaklaşık 2.800.000 civarında üyesi var. (Bunların 1.200.000 civarı CHP’nin) Bu üyelerin telefon bilgilerini tek bir müşterek bilgisayarda toplayıp üyelere, ‘Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’ndan hangisini aday görmek istersiniz?’ diye elektronik oylama yoluyla mesaj gönderelim. Üyeler de oy kullansınlar. Bunu ret ederlerse kendi üyesinin iradesinden kaçan genel başkanın meşruluğu da tartışılır, ret edemezler. Buna rağmen ret ederlerse de siyaset alanımız çok genişler dedim.
Akşener önce şaşırdı ve ardından ani bir refleksle, “Biz bunu inceledik, teknik mahsurları varmış.” diye anlamsız bir gerekçe sunarak bu teklifimi reddetti. Oysa böyle bir oylamanın yapılması halinde muhtemelen Mansur Bey veya bir ihtimal Ekrem Bey’in birinci çıkacağı aşikardı. Akşener böyle bir oylamanın yapılması ihtimalinden dahi çekindi.
Akşener kendine yol açmak istedi...
Daha önce de ifade ettim: Akşener, ne Mansur Bey’in ne de Ekrem Bey’in adaylığını istiyordu. Akşener, Türkiye’yi Erdoğan ile Kemal Bey arasında sıkıştırıp ardından bir üçüncü adaylık yolu açarak kendisini aday yapmak istiyordu.
6’lı Masa toplantısının ertesi gününde (3 Mart 2023) acil olarak Genel İdare Kurulu’nu yeniden toplayarak, masada istiskal edildiğinden bahisle kalkma yetkisi istedi ve ittifakla bu yetki kendisine verildi. Buna istinaden masadan haklı, ancak içeriğini oğlu ile belirlediği son derece sert ve siyaseten yanlış bir konuşmayla kalktı.
Bu ihtimale hazır olan CHP, İYİ Parti içerisinde ilişkili olduğu ve bu kararın yanlış olduğunu düşünen üst düzey siyasetçilerin tamamını Akşener’in üzerine saldı. Ayrıca her türlü iletişim kanalı üzerinden ağır bir tenkit ve baskı süreci başladı.
Nihayetinde, 3 Mart 2023 günü masadan sert bir dille kalkan ve İYİ Parti GİK üyelerine, “Merak etmeyin, sizi yalnız bırakmam, ben aday olurum.” diyen Akşener, 4 Mart 2023 Cumartesi gecesi psikolojik olarak dağılmış bir şekilde Ersan Şen Hoca’ya adaylık teklif eder hale geldi.
Akşener'in işbirlikçiliği daha sonra...
Akşener’in vazgeçmesinin bir kılıfa uydurulmasına ihtiyaç vardı. Bu sebeple, 5 Mart Pazar günü, CHP’nin senaristi olduğu “iki belediye başkanının Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılması” karşılığında Akşener’in 6’lı Masa’ya dönmesi senaryosu yürürlüğe kondu. Kalanı Türkiye’nin gözü önünde yaşandı.
Kemal Bey’in eksik bildiği husus şudur: Akşener, kendisine karşı aday olmak istedi ancak korkarak geri çekildi. İktidar işbirlikçiliği ise daha sonra…