UNESCO tarafından belirlenen 5 Kasım Dünya Roman Dili Günü, Konak Belediyesi ve Roman Akademisi'nin ortaklığıyla düzenlenen bir panelle kutlandı. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen panele, Konak Belediyesi Roman Meclis Üyesi Tolga Küleş, CHP Konak İlçe Yönetimi, İzmir Roman Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve Roman vatandaşlar katılım gösterdi. Panelde, Roman dili ve kültürünün nasıl korunup yaşatılabileceği masaya yatırıldı. Konuşmacılar arasında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden Doç. Dr. Ozan Uştuk ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden Dr. Faika Çelik yer aldı.

"Mücadeleye devam edeceğiz""Mücadeleye devam edeceğiz"

Panelin açılış konuşmasını yapan Konak Belediyesi Meclis Üyesi Tolga Küleş, dünyada geçerli diller arasında İngilizce, İtalyanca, Fransızca ve İspanyolca gibi dillerin yer aldığını belirterek, “Roman toplumunun hala barınma, özgürlük sorunu var. Ne acı değil mi? Daha özgür ve demokratik dünyada bizi yok sayanlara inat, mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

"Taşrada dil yaşatılıyor"

İzmir Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, Roman dilinin dünyada unutulmaya yüz tutmuş diller arasında olduğunu vurgulayarak, “Uluslararası üst yapılar olmasa gerçekten biz gittikçe dilimizi unutuyoruz. Tepecik’te, Ege Mahallesi’nde, İkiçeşmelik’te bu dili kaç kişi konuşuyor? Ama taşrada dil yaşatılıyor. Romanlar kendi meselelerine daha sahip çıkmalı” diyerek, İzmir’deki Romanları dil konusunda farkındalığa davet etti.

“Türkiye’de Roman Çalışmalarının 20 Yılı”“Türkiye’de Roman Çalışmalarının 20 Yılı”

Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Faika Çelik, “Türkiye’de Roman Çalışmalarının 20 Yılı” başlıklı sunumunda, Romanların eğitim, barınma, istihdam ve sağlık alanlarındaki zorluklarına değindi. Türkiye’de Roman çalışmaları konusunda Avrupa’ya kıyasla az araştırma yapıldığını belirten Çelik,“Türkiye’de Roman Çalışmalarının 20 Yılı” başlıklı sunumunda Romanların eğitim, barınma, istihdam ve sağlık alanında yaşadığı zorluklara değindi. Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye’de Romanlar üzerine yapılan çalışmaların azlığına dikkat çeken Çelik, “Roman dili hakkında geçmişten günümüze çok az şey biliyoruz. Romanlar üzerine en çok sosyoloji alanında çalışma yapıldı. Bunun yanı sıra ekonomi, tarih, siyaset bilimi, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, şehir ve kadın üzerine de çalışmalar yapılmış. En sağlıklı çalışma Roman toplumuyla birlikte yapılacak ortak çalışmalardır, sözlü tarih çalışması yapılması gerekir” diye konuştu.

"Kültürel mirasa katkı sağlamış bir dilden bahsediyoruz"

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden Doç. Dr. Ozan Uştuk, “17. yüzyıldan günümüze özellikle Türkçe’den Romanca’ya geçen çok kelime olmakla birlikte Romanca’dan Türkçe’ye de çok kelime geçmiş. Ancak bunların hiçbiri kayıt altına alınmamış. Bu alanda bir çalışma yapmanın çok önemli olduğunu söylemek gerekir. Türkçe’ye katkıda bulunmuş, Romanca olduğunu fark etmediğimiz kelimler de var. Ciddi bir kültürel mirasa katkı sağlamış bir dilden bahsediyoruz. 2007’de yapılan bir araştırmaya göre Romanların yüzde 60’ı Romanca bilmiyor. Bu çok önemli bir kimlik kaybı. Bugün bu oranın çok daha yüksek olduğunu düşünüyoruz. Taşrada konuşulabilir ama şehirlerde Romanca konuşulmuyor.” ifadelerini kullandı.

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN