Tekstil ve hazır giyim sektörü temsilcileri, yüksek enflasyon, yüksek faiz oranları ve baskılanan döviz kuru nedeniyle ihracatçı şirketlerin uluslararası rekabette büyük zorluklarla karşılaştığını belirtiyor. Bu durumdan çıkış için sektördeki temsilciler, yeni desteklerin sağlanmasını bekliyorlar.
İhracat yapan tüm sektörlerin bu ekonomik baskılardan olumsuz etkilendiğine dikkat çeken temsilciler, ihracatçıların ayakta kalabilmesi ve istihdamlarını sürdürebilmesi için Hükümetin Orta Vadeli Program'da yeni destek mekanizmalarını gündeme getirmesi gerektiğini vurguladı.
Buca Ege Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) Yönetim Kurulu Başkanı Toygar Narbay ve Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul konu ile alakalı değerlendirmelerde bulundu.
“Sektör cari açığa 15 milyar dolar pozitif katkı yapıyor”
Hazır giyim sektörünün yoğun olarak üretim yaptığı Buca Ege Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) Yönetim Kurulu Başkanı Toygar Narbay, Türkiye'nin genel kilogram başına ihracat değerinin 1.60 Dolar olduğunu belirtirken, hazır giyim endüstrisinin kilogram başına 15.3 Dolar ihracat değerine sahip olduğunu açıkladı. Bu farkın, hazır giyim sektörünün uluslararası pazardaki yüksek değerli ve kaliteli ürünleriyle öne çıktığını gösterdiğini vurguladı.
Narbay, “Baskı altında tutulan kur problemi maliyet yönlü büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Yüksek enflasyon ve ticari kredi faizleri firmaların bilançolarına ağır tahribat veriyor.” dedi.
“İthalat artık daha cazipken işsizlik de artıyor”
Buca Ege Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) Yönetim Kurulu Başkanı hazır giyim sektörünün 18 Milyar Dolar İhracatının yanı sıra İç Pazar için de 12 Milyar Dolarlık bir üretim yaptığını belirtti.
Narbay “Baskılanan kur ve yüksek enflasyon nedeni ile Hazır Giyim ithalatı son 2 yılda 2 Milyar dolar arttı. İhracat 21 Milyar Dolar’dan 18 Milyar Dolar seviyesine gerileyerek 3 Milyar Dolar geriledi. Kurun enflasyon oranında artmaması ihracatta rekabetçiliği azaltırken, ithalatı cazip hale getiriyor ve işsizliği artırıyor.” dedi.
Toygar Narbay OVP’de ihracatı ve üretimi önceleyen bir yaklaşım istediklerini belirtti.
2023 yılında dünya genelindeki hazır giyim ihracatının 575 milyar dolardan yüzde 9'luk bir daralma ile 525 milyar dolara gerilediğini belirten Narbay, bu dönemde Türk hazır giyim ihracatının da dünya genelindeki trendle paralel olarak yüzde 9 oranında daraldığını ifade etti.
Ancak, Bangladeş, Endonezya ve Hindistan gibi Uzakdoğu ülkelerinde bu daralmanın yüzde 15'ler seviyesinde gerçekleştiğini vurguladı. Narbay, 2025'in ikinci çeyreği itibarıyla özellikle Avrupa pazarlarında toparlanmanın belirginleşmesini beklediklerini sözlerine ekledi.
“İhracatçılara Eximbank’tan uygun kredi faiz yükünü azaltır”
Toygar Narbay ihracatçıların Eximbank kanalı ile referans faizin yarısı maliyetle uygun ve yeterli finansmana erişiminin bilançodaki faiz yükünü önemli ölçüde azaltacağını ve nakit akışı rahatlatacağını belirtti.
Narbay “Döviz dönüşüm desteğinin yüzde 2’den yüzde 7’ye çıkarılması ihracatçılara maliyet bazlı destek yaratacak ve nefes aldıracaktır. İşletme verimliklerinin arttırılması, tüm proseslerde yalınlaşma, yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve katma değerli üretim için Ar-Ge, tasarım ve markalaşma da işletmelerin kendi içlerinde odaklanmaları gereken süreçler olmalı.” İfadelerini kullandı.
“Kur ve enflasyon dengesi sağlanmalı”
Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul, ihracatçıların yüksek döviz kuru talebinin toplumda yanlış anlaşıldığını belirtti. Ertuğrul, bu talebin bazı kesimler tarafından Türkiye ekonomisinin aleyhine bir hareket olarak değerlendirildiğini ifade ederek, aslında ihracatçıların bu talebinin sektörü ve ülke ekonomisini desteklemeyi amaçladığını vurguladı.
İş gücü maliyetleri açıklanan enflasyona paralel artarken, döviz kuru maalesef bunun çok altında hareket ettiğinin bunun sonucunda rekabette sıkıntı yaşadıklarını anlatan Ertuğrul sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maliyetlerimizin yüzde 50’si hammaddeden oluşurken, yüzde 40’ı işçilik ve genel giderler dediğimiz enflasyona bağlı unsurlardan oluşuyor. Sadece iç piyasaya çalışan sektörler enflasyon oranını kolayca fiyata yansıtabiliyorlar. Tek sorunları sıkı para politikası ile düşen talep olabilir. Ancak ihracatçı bu enflasyon oranını fiyata yansıtıp bunu Dolara, Euro’ya çevirdiğinde verdiği yeni fiyat, uluslararası pazarlardaki tüm fiyatlardan pahalı hale geliyor. Haliyle pazar kaybı yaşıyoruz. Fiyatı yansıtmadığında maliyeti karşılayamıyorsunuz, arttırdığınızda alıcı bulamıyorsunuz. İhracat bu ülkenin en önemli kaynağıdır. Cari açığın büyümesini istemiyorsanız, işsizlik sorunu yaşanmasın istiyorsanız bu sorunu çözmek zorundayız. Bu kur enflasyon dengesi sağlanmazsa sorunlar daha da büyüyecek.”