Son Mühür - 13 Nisan 2025 tarihinde yapılan açıklamada, Vodafone, Telefónica, Orange ve O2 gibi sektörün önemli aktörleri, artan sabotaj tehlikesine karşı NATO başta olmak üzere küresel askeri ittifaklardan daha kararlı ve kapsamlı adımlar atılmasını talep etti. Şirketlerin yayımladığı açık mektupta, deniz altı internet kablolarına yönelik her türlü saldırının, yalnızca iletişim değil, finans, sağlık ve kamu hizmetleri gibi birçok kritik alanı tehdit ettiği vurgulandı.

Siber Saldırı-1Saldırıların etkisi Avrupa sınırlarını aşıyor

Açıklamada, bu saldırıların etkisinin sadece Avrupa’yla sınırlı kalmayacağı, küresel internet altyapısında ciddi dalgalanmalara neden olabileceği belirtildi. Özellikle Baltık Denizi ve Atlantik Okyanusu gibi stratejik noktalarda bulunan kabloların zarar görmesi durumunda, dünya çapında dijital bir kriz yaşanabileceğine dikkat çekildi.

NATO’dan daha fazla koruma talebi

Telekom devleri, NATO ve askeri müttefiklerden bilgi ve istihbarat paylaşımını artırmalarını, aynı zamanda altyapıların korunması için ileri teknolojilerin kullanımına yönelik yatırımların hızlandırılmasını talep etti. Gelişmiş izleme sistemleri, otonom güvenlik mekanizmaları ve uluslararası gözetim ağlarının güçlendirilmesi öneriler arasında yer aldı.

Sorumlu kim? Gözler yine Rusya’da

Sabotaj girişimlerinin faili konusunda resmi bir açıklama yapılmasa da, gözler Rusya’ya çevrilmiş durumda. Son dönemde benzer eylemlerin arkasında Moskova’nın olduğu yönünde iddialar artarken, Kasım 2024’te yaşanan bir olay bu şüpheleri yeniden gündeme taşıdı. Çin bandıralı "Yi Peng 3" adlı bir geminin Baltık Denizi’ndeki fiber kablolara zarar verdiği öne sürülmüş, olay uluslararası soruşturmaya konu olmuştu. Bu gelişme, deniz altı altyapılarına yönelik tehditlerin yalnızca siyasi değil, stratejik bir silah haline dönüştüğünü ortaya koydu.

İnternet-2Kritik altyapıların korunması ortak sorumluluk

Sektör temsilcileri, uluslararası toplumun bu tehdide karşı daha duyarlı ve organize olması gerektiğini ifade etti. Gelişmiş savunma teknolojilerine yapılacak yatırımların yanı sıra, ülkeler arasında bilgi paylaşımının güçlendirilmesi, gelecekte yaşanabilecek küresel bir dijital çöküşün önüne geçmek için hayati önem taşıyor.

Kaynak: Haber Merkezi