Maaşların artmasını istemek bana doğru gelmiyor.
Geçen gün 3 Temmuz 2013’ün bazı fiyatlarını getirdim gündeme. 2013’ün 3 Temmuz’unda asgari ücret net 773.01 liraymış.
Kırmızı etin kilosu da 25 lira, patates: 2 lira, domates: 2,5 liraymış. Bugün asgari ücret 2013’ün 22 katı 17 bin lira. Ama et 600, patates ve domates 25 lira. Ha etin fiyatı 11 yılda tam 24 kat artmış.
Şu aralar emekli maaşları, asgari ücretler artsın diye bastırıyor CHP. En düşük emekli maaşı da asgari ücret tutarında olsun diyor ki, bence doğru. Çünkü yaşlı emektarlarına dünyada bu kadar zalimce davranan bir mali yönetim yok. Yüzsüz zenginlerin vergi borçları silinirken, bu fiyatlarda emekliye, işçiye yakında yeni vergiler de getirirler. Ne diyeyim Allah kimseyi vicdanıyla imtihan etmesin. Ama kafamı kurcalayan, adına serbest denen zalim piyasa düzeni böyle denetimsiz, kontrolsüz olduğu sürece, fırsatçılar her numarayı özgürce çevirdiği sürece, asgari ücret 50 bin lira olsa ne yazar. Et, domates, patates, ev kirası, su elektrik parası yerinde mi kalacak?
Bugün maaşlar artsın, yarın tüm temel ihtiyaçlarımız da zamlanır. Çünkü şiraze kaymış bir kere. Bugünlük de budur hali pürmelalimiz. Haydi eyvallah, serin kalın aldanmayın. Ne mutlu Türküm diyene.