Osman Günden/ Beyin Sizsiniz programının bu haftaki konuğu Hidayet Karakuş oldu. Sevinç Öztürk’ün sorularını yanıtlayan Karakuş, Madımak Katliamı’nda yaşadıklarını anlattı.  

Madımak Katliamı’nı tarihsel bir sürecin parçası olarak değerlendiren Karakuş, olayı aydınlık ve karanlık savaşı olarak betimledi ve şu ifadeleri kullandı:  

Murat Kurum: Konutlar teslim edilene kadar sözümüzün arkasındayız Murat Kurum: Konutlar teslim edilene kadar sözümüzün arkasındayız

“Aydınlık ve karanlığın savaşı bizi bugünlere getirdi” 

“Aydınlık bilim, sanat, kültür iken karanlık hep insanoğlunun ayağından tutan, soru sordurmayan, katı inançlarla biçimlendiren bir yön. O yüzden aydınlık ve karanlığın savaşı bizi bugünlere getirdi. Ama biz aydınlığın savaşını vererek yolumuza devam ediyoruz, etmek zorundayız.” 

“Kışkırtılmış ve örgütlü bir güruh tarafından yapıldı”  

“Olayların kimler tarafından yapıldığını ve desteklendiğini yanıtlayan Hidayet Karakuş “Bütün bu olanlar sanatı, kültürü ve bilimi kabul etmeyen güruhun yarattığı kışkırtılmış bir kalabalıktı. Kışkırtılmış diyorum çünkü örgütlenmiş bir kalabalıktı.” 

“Sivas’a gittiğimiz ilk gün otele yürürken PTT'nin önünden kaldırım taşları sökülüyordu. Kaldırım çalışması yapılıyor sandık. Olaylardan sonra düşündük ki o taşlar nasıl kullanıldı. Biz o gün Sivas’ı gezmiştik ve başka yerde kaldırım çalışması görmedik.” 

“O taşlar neden PTT önünden sökülmüştü?” 

“Neden PTT önünden sökülmüştü o taşlar? Çünkü PTT şubesi Madımak Oteli’ne 30 metre yakınlıkta. O taşlar sökülmüş ve yığılmıştı. Asıl hedef Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’tü”  

Karakuş, olayların simgesi olarak Aziz Nesin’in gösterildiğini ancak gerçek hedefin Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk olduğunu belirtti. Hidayet Karakuş sözlerine “Simge olarak Aziz Nesin’i seçtiler ama attıkları sloganlara baktığınız zaman bütün öfkeleri, bütün kinleri Türkiye Cumhuriyeti’ne karşıydı. Çünkü o kalabalığın attığı sloganlara bakın: “Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak” ve “şeriat gelecek laiklik bitecek”. Yangın sürecinde bile sloganlar devam etti. Bütün bunlar gösteriyor ki bu bir alevi katliamı değil bu Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı girişilen bir ayaklanmaydı.” diye devam etti.  

“Yeni yemin etmiş 21 acemi asker gönderilmişti”  

Yaklaşık 15.000 kişinin sürdürdüğü olaylara 21 askerin gönderilmesine değinen Karakuş, askerlerin olayın yaşandığı günün sabahında yeminlerini ettiklerini söyledi. Karakuş, “16:20 sıralarında biz kapı aralığından bakarken bir askeri birliğin geldiğini gördüm. Aziz Nesin’e gittim askerler geldi dedim. “Gerçekten geldi mi?” dedi, inanamadı. Evet geldi abi dedim ama gelenin o gün yemin eden acemi askerler olduğunu, Kubilay’daki gibi silahlarında eğitim mermisi bulunduğunu sonradan öğrendim. Zaten kalabalık onları görünce “en büyük asker bizim asker” diye slogan attılar. Ayrıca zaten 15.000 kişi içinde 20-21 çocuk ne yapar?” dedi.  

“Kalabalık polisi dinlemedi” 

Aziz Nesin’in korumalarından Komiser Mehmet‘in kendilerine çok yardımcım olduğuna değinen Karakuş “Polisin olay yerine geldiğini ancak sadece sözlü uyarılarla yetindiğine değinen Karakuş, kalabalığın polisi dinlemediğini söyledi. Hidayet Karakuş “Aziz Nesin’in üç koruması vardı. İkisini göremedim. Üçüncü koruması Komiser Mehmet’i gördüm. Büyük Birlik Partisi binasına geçişimizde bize yardımcı oldu. Bizimle birlikte 31 kişi oraya geçtik. Komiser Mehmet telefonun başında pek çok kişi ve kurumla iletişim kurmaya çalıştı. Onun çabasıyla belediyeden bir personel aracı sağlandı. O araç ile kurtulduk.” dedi. 

Muhabir: Osman Günden