Son Mühür - Merve Turan / Memur-Sen İzmir İl Başkanlığı Kadın Komisyonu Başkanı Şeyda Güllü Özsoy, "Anayasa Değişsin, Aile Korunsun" kampanyası kapsamında aile yapısının korunması ve başörtüsü özgürlüğünün anayasal güvence altına alınması amacıyla bir imza kampanyası başlatacaklarını duyurdu. Kampanyanın Cumartesi günü İzmir'de başlayacağı ve halkın büyük bir destekle katılım sağlaması için çağrıda bulunuldu.

Ailenin korunması için hareket ediliyor

Memur-Sen İzmir İl Başkanlığı Kadın Komisyonu Başkanı Şeyda Güllü Özsoy, imza kampanyasına dair yaptığı açıklamada, aile kurumunun korunmasının ve başörtüsü özgürlüğünün anayasal güvence altına alınmasının önemi üzerinde durdu. Özsoy, toplumların geleceğini inşa etmek için güçlü bir aile yapısına sahip olmanın şart olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti:

"Malumunuz olduğu üzere iyi yetiştirilmiş bir nesil geleceğimizin teminatıdır. İyi yetişmiş bir neslin en önemli koşulu ise iyi aileye sahip olmaktır. Aile, toplumun temel direği ve değerlerin taşıyıcısıdır. Geleceğimizi inşa etmek için güçlü bir aile yapısına sahip olmamız gerekmektedir."

Özsoy, aile yapısının korunmasının yalnızca bireysel bir mesele değil, toplumsal ve kültürel bir sorumluluk olduğunu dile getirerek, aile kurumunun güçlendirilmesinin, milletin geleceği için hayati önem taşıdığını belirtti. Ancak, dünya çapında bazı sapkın ideolojilerin aile yapısını tehdit ettiğine dikkat çekti. Bu tür tehditlerin toplumsal yapıyı olumsuz etkilediğini vurgulayan Özsoy, şöyle devam etti:

"Ailenin zayıfladığı bir ortamda, ne kültürümüzü koruyabiliriz ne de millet olarak ayakta kalabiliriz, ne de sağlam bir gelecekten bahsedebiliriz. Ne yazık ki aile yapımız bugünlerde, küresel sapkın ideolojilerin büyük tehdidi altındadır. Aile yapımızı hedefleyen uluslararası lobiler, birtakım sapkın anormallikleri özgürlük olarak sunmakta, sosyal medya, moda, dizi ve film sektörleri üzerinden aileyi zayıflatan kültürel operasyonlar yürütmektedir."

Medyanın aileyi zayıflatan etkileri

Aileyi tehdit eden unsurlar arasında, medya kuruluşlarının yayınladığı programların da önemli bir yer tuttuğunu belirten Özsoy, özellikle bazı televizyon kanallarının gündüz kuşaklarında yayınlanan programların, aile yapısına zarar verdiğini ifade etti. Bu tür yayınların, insan onurunu ve haysiyetini hiçe sayarak, toplumun değerlerini aşındırdığına dikkat çeken Özsoy, şunları söyledi:

"Bazı medya kuruluşları ve sivil toplum örgütleri de, bu sapkınlıkları çıkarları doğrultusunda pazarlayarak lobilere destek olmaktadırlar. Bunların yanı sıra işsizlik, şiddet, bağımlılık gibi toplumsal sıkıntılar da ailemizi tehdit eden diğer unsurlardandır. Bazı televizyon kanallarının gündüz kuşaklarındaki programlara ise ayrı bir başlık açılması gerekir. Aile yapısını tehdit eden, genel ahlak yapısına kasteden bu programlar reyting uğruna insan onurunu ve haysiyetini hiçe saymaktadır."

Özsoy, yayıncılık sektörünün, toplumun en mahrem değerlerini ifşa etmeye çalıştığını ve bunun hukuka da zarar verdiğini belirtti. Ayrıca, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RÜTÜK) çağrıda bulunarak, bu tür programların yayından kaldırılmasını talep etti. Özsoy, şunları ekledi:

"Yapılan yayınlarla en mahremi bile faş etmekten geri durmayan, aile yapısının yanında hukuk sistemine de zarar veren bu programlar kendilerini kimi zaman polis, hâkim, savcı yerine koyarak pervasızlıkta sınır tanımamaktadır. RÜTÜK’ü bir an önce harekete geçerek bu tür programların tamamını yayından kaldırmasını talep ediyor, ‘Aile Yılı’nda bunun elzemliğini hepinizin takdirlerine sunuyoruz."

Halkı imza kampanyasına destek vermeye çağırdı

Şeyda Güllü Özsoy, başlattıkları imza kampanyasına tüm halkı destek olmaya davet etti. Kampanyanın, toplumun temelini oluşturan aileyi korumayı hedeflediğini belirten Özsoy, "Aileyi korumak, sadece bireysel bir mesele değil, toplumsal ve kültürel bir sorumluluktur. Aileyi savunmak, değerlerimizi yaşatmak ve nesillerimize aktarmak için zorunluluktur" ifadelerini kullandı. Ayrıca, kampanyanın, anayasanın 41. maddesine, “Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir” cümlesinin eklenmesi gerektiğini belirterek, aile kurumunun sapkın ideolojilere karşı korunması gerektiğini vurguladı.

Özsoy, kadınların başörtüsü nedeniyle ayrımcılığa uğramamaları ve başörtüsü özgürlüğünün anayasal güvence altına alınması gerektiğini de sözlerine ekledi. Bu amaçla, Anayasa'nın 24. maddesinde gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ettiklerini belirterek, "Başörtüsü özgürlüğünü güvence altına almak için Gazi Meclisimizi bir an önce harekete geçmeye çağırıyoruz" dedi.

İmza kampanyasına katılım için Web Sitesi açıldı

İmza kampanyasına katılım sağlamak isteyen vatandaşlar için özel bir internet sitesi oluşturuldu. Kampanyaya, "imza memursen" adresi üzerinden katılmak mümkün olacak. Memur-Sen Genel Merkezi öncülüğünde tüm illerde kurulan stantlar aracılığıyla halkın kampanyaya duyarlılığına hitap edilecek.

Özsoy, "Memur-Sen olarak, aileyi korumak ve başörtüsü özgürlüğünün güvence altına alınması için başlattığımız imza kampanyasıyla diyoruz ki, ‘Anayasa değişsin, Aile korunsun’. Yarınlarımızın korunması ve güvence altına alınabilmesi için bugünden harekete geçmeye ve kampanyamıza tüm halkımızı destek olmaya çağırıyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

Muhabir: Merve Turan