Son Mühür - Ayşegül Koç / EBSO (Ege Bölgesi Sanayi Odası) Meclis Üyesi Enver Olgunsoy, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. İzmir’in tarım potansiyelini daha verimli kullanması gerektiğini vurgulayan Olgunsoy, konvansiyonel tarıma göre katma değeri olan alanlara yönelmenin katkılarından bahsetti. Aynı zamanda Kınık Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı olan Olgunsoy, yerlerle ilgili tahsislere başladıklarını da duyurdu.

‘Meslek Lisesinden Sanayiye’ kitabı…

‘Meslek Lisesinden Sanayiye’ kitabı hakkında bilgi veren Olgunsoy; “Kitabımız İzmir Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle çıkmıştır. Hafıza İzmir serisinden bir kitaptır. Kitabın içeriği ve doğuş nedeni mesleki teknik eğitimin son yıllarda kaybettiği söylenen cazibesi konusunda birtakım destekler vermek. Tekrar gündem edelim, halkın tekrar dikkatlerine sunalım ve bu okullarımıza gidişi arttıralım teşvik edelim şeklinde bir düşüncenin eseridir. Bu kitabı üç gazeteci arkadaşla hazırladık. Bu kitapta görüntü de alındı, onu da şimdiden söylemiş olayım. Görüntüler İzmir Kalkınma Ajansı ve Valilik tarafından podcast şeklinde oluşturuluyor. Üç gazeteci arkadaşımız Mehmet Ali Sütlü, Sinan Doğan ve Nihat Delibaşı ile kadim liselerimiz var ve teknoloji sıralamasına göre bir çalışma yürüttük. İlk kurulan meslek lisemiz Mithat Paşa Endüstri Meslek Lisemiz, Mithat Paşa’nın kendi bünyesinden çıkarak bir Motor Meslek Lisesi açılıyor.

1962 yıllarında Almanların da desteğiyle Çınarlı Endüstri Meslek Lisemiz açılıyor. Böyle bir sıralama var bu kitapta. Mithat Paşa Mezunları, Motor Meslek Mezunları ve Çınarlı Mezunları var. Bu mezunların özelliği şu hepsi kendi dallarında bir rol model olmuş. Başarı örnekleri bunlar, istediğimiz de bu başarı örnekleri ve başardıkları bu kitapta okunsun. Aileler, çocuklarımız okulları seçme durumunda bu okullara daha bir ilgiyle baksınlar. Çünkü bu rol modeller ilginç şeyler anlatıyor. Onları okudukları zaman başarılarında bu okulların ne derece önemli olacağını hissedecekler” dedi. 

“Mesleki teknik eğitime ilgiyi arttırmayı hedefliyoruz”

Kitabın yazılma amacından da bahseden Olgunsoy; “Ben Sanayi Odası’ndayım bütün arkadaşlarımın, sanayicilerin ara eleman dedikleri ben ona ‘ana eleman’ diyorum. Ana eleman arayışlarını biliyorum, bulmaktaki sıkıntılarını biliyorum. Hatta son yıllarda organize sanayi bölgelerini içine açılan bir meslek lisesi modeli var. İzmir'den başlayan bir modeldir. Bu organize sanayi bölgesinin kolej yapısında yönettikleri, öğretmenlerine kendi ücret ödedikleri, çocuklara, öğrencilerimize, kitaplarını temin ettikleri, yemek verdikleri, servislerini yaptıkları bir takım okullar oluşmaya başladı. Yani sanayici kendi derdini çözmeye çalışıyor. Diğer organizelerde bunu yapmaya çalışıyorlar.

Bu önemli bir şey umarım Milli Eğitim de bu konuda çalışma yürütür ki başladı. Mesela orta öğretimden şu anda İzmir'de 10 tane okulu yani ilkokuldan sonrası ile ilgili teknik eğitim başladı. Almanya'da daha eski jenerasyon yüzde 32, 33 düzeyinde üniversiteyi önceleyen bir eğitim yapmışlar ama giderek onlarda da bu dönüşüm yaşanmış inşallah biz de sağlayabiliriz. Yüzde 33’ten 10’a düşmüş. Dolayısıyla Türkiye'de de bu dönüşümü anlatabilirsek. Bu başarılı rol modelleri onların önüne koyabilirsek. Biraz önce ifade ettiğiniz gibi o maaşlarla gençlerimizi bir anlamda daha rahat ettirebilirsek tahmin ediyorum, mesleki teknik eğitime de ilgi artacaktır” diye konuştu. 

Enver Olgunsoy-1“Türkiye’nin avantajlı görünüyor olması reel değil”

ABD'nin son dönemde aldığı ticari kararların ekonomiye etkileri hakkında da konuşan Olgunsoy; “Sektöre baktığımızda şuan özveriyle yürüyor denebilir. Yani sanayicinin özverisiyle burada öz kaynak eksilmesiyle yürüyor da diyebiliriz. Neredeyse birçok sektör çok para kazanmadan bazıları hiç kazanmadan sürdürüyor çalışmalarını. Hele hele şimdi Amerika'nın bu aldığı kararlar… Trump'ın aldığı bu kararlar mantık dışı kararlar, ben yaptım oldu kararları. Düşünmeden yapılırsa sonuçlar böyle oluyor. En büyük kayıpları borsalarda görüyorsunuz. Trilyon dolarlardan bahsediliyor. Türkiye’nin bu kararlar sonrası yüzde 10’da tutulması avantajlı görünüyor ama bu avantajlı görünmek bana göre çok da reel bir düşünce değil.

Sebebi de şu: Bizim Amerika ile yüzde 6 ile 10 arasında bir ihracatımız var. Bizim asıl ihracatımız Avrupa ülkelerine. Şimdi Çin'e ya da diğer ülkelere yüksek vergiler geldiği zaman ne yapacaklar? Onlar bu defa diğer pazarlara yüklenmek zorunda kalacaklar. Çünkü o pazarları da Amerika'daki pazarı kaybedenler doldurmaya başlayacak bu defa. Yani sonuç olarak baktığınızda lehimize gibi görünmesine rağmen yüzde 10 bizdeki oranın az olmasına rağmen bana göre çok da lehimize olmayacak gibi görünüyor” dedi. 

“Tahsislere başlıyoruz ve yatırımcıları bekliyoruz”

Aynı zamanda Kınık Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı olan Olgunsoy, yerlerle ilgili tahsislere başladıklarını da duyurdu. Olgunsoy; “İzmir bir tarım kenti ise bence biraz daha tarıma yönelmemiz gerekiyor ki çok da ilgi var bu arada onu söyleyeyim. Bizim kendi organizemizde genellikle sebze yetiştirecek bir sera bitmek üzere. Hatta Avrupa’nın en büyük sera organizesi Bayındır’da da var. Normal konvansiyonel tarımın yüzde bir kabul edersek katma değeri olan tıbbi aromatik bitkilerde genellikle seçimine bağlı ama asgari 9 kattır, bazı ürünlerde de 20 kata kadar çıkar. Bu nedenle umarım bu tıbbi aromatik bitkiler organizemiz kısa bir sürede büyür ki bu arada duyuru da yapmış olayım. Tahsislere başlıyoruz. Yerlerle ilgili müracaat edip alabilirler ama sadece yapmaları gereken tıbbi aromatik bitkilerle ilgili çalışma yapılabilir. Çünkü bizim organizemizin ihtisas konusu odur. Tahsislere de başlıyoruz ve yatırımcıları bekliyoruz” dedi.

Muhabir: Ayşegül Koç