Mint Kurumsal Yemek Hizmetleri Genel Müdürü Kenan Özmen, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Sağlıklı ve kaliteli beslenmeyi sağlamak istiyoruz diyen Özmen; “Firmalara Diyetisyen kadromuz ile birlikte kurumsal beslenme danışmanlığı da veriyoruz. Bunu yaparken de şeffaflık en önemli ilkelerimizden biri. Tuzdan tutun yağa kadar yemeğin içinde ne varsa şeffaf bir şekilde tedarikçilerimize iletiyoruz” dedi.
“Kişiye özel beslenme programı hazırlıyoruz”
Mint Kurumsal Yemek Hizmetleri hakkında bilgi veren Özmen; “İki yıl önce kurulan bir firmayız. Daha önce Özmen Grup olarak bir firmamız vardı yine yemek sektöründe. Çağın gerekliliklerini yakalayamadık ve devrettik. Şimdi yine aynı sektörde farklı bir isimleyiz. Burada bizim hedeflediğimiz kitle; sağlıklı, hijyenik ve kaliteli beslenmeyi tercih edenler. Diyetisyen kadromuz var. Kurumsal beslenme danışmanlığı da veriyoruz. Daha çok çalışma hayatına dahil olunmasıyla birlikte ihtiyaçlar biraz daha değişmeye başladı. Artık insanların evde yemek yapmaya vakti yok. Çoğunlukla dışarıdan beslenme tercih edilirken bunun sağlıklı olmasına da dikkat ediliyor. Bu konuda da İzmir’de biraz gerideyiz. İstanbul ve Ankara bunu yakaladı. Diyetisyen arkadaşlarımızla size özel bir beslenme hazırlıyoruz. Kalorisiz yemek isteyen firmalarımız da var. Taleplere yönelik uzman kadromuzla çalışmayı sürdürüyoruz” diye konuştu.
“Gıda sektörü de zarar görür”
Günümüzde vatandaş bir mekandan daha çok evde yemek yemeği tercih ediyor diyen Özmen; “Pandemiden bu yana yavaş yavaş tercihlerimiz de değişiyor. Sadece tercihler değil tabii ekonomik koşullar ve çalışma şartları da buna dahil. Özellikle ekonomik koşulların da etkisiyle tüketici dışarıda yüksek rakamlarla sağlıksız beslenmektense sağlık ve bitkisel beslenmeyi tercih ediyor. Eskiden her şey zarar görür ama gıda sektörü görmez denirdi. Ancak artık bu da yok oldu. Gıda sektörü de zarar görür. Personel giderleri, elektrik, su giderleri derken maliyetler yükseliyor. Bu da ister istemez sektörü zora sokuyor. Yaşam şartları zorlaşınca insanlarda gıda da ucuzu arıyor. Bu da gıda güvenliğinin suistimallerine yol açabiliyor” ifadelerini kullandı.
“Askıda yemek projesi yapacağız”
Yeni bir proje üzerinde çalıştıklarını söyleyen Özmen; “Üretimimizde kalan yemekleri görünce üzülüyorum. Buna ulaşamayan ailelerde var. Bu bağlamda faydalı olmak için askıda yemek benzeri bir çalışma yapıyoruz. Biz de hem firmalardan hem yerel yönetimlerden hem Valilik’ten destek alarak bu projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Ekonomik zorluk yaşayan vatandaşlarda kaliteli yemeğe ulaşsın istiyoruz. İlk hedeflerimizin içerisinde bu yer alıyor. Fabrikasyon üretime geçmek istemediğimizi yolun başında da söylemiştim. Hedeflerimizi de bu doğrultuda gerçekleştirdik. Bir nebze de olsa ihtiyacı olanları faydamız dokunursa ne mutlu bize” dedi.
“Şeffaflık bizim için çok önemli”
Mint yemek olarak şeffaflık bizim için önemli diyen Özmen; “Şeffaflık birinci ilkelerimizdendir. Kullandığımız tüm ürünleri faturalarına kadar tedarikçilerimize iletmeye çalışıyoruz. Soğuk hava zincirlerinden tedarikine kadar bütün süreci detaylı olarak paylaşıyoruz. İzlenilebilir, takip edilebilir olmak açısından bunu bir ilke yaptık. Tuzdan tutun yağa kadar yemeğin içinde ne varsa şeffaf bir şekilde iletiyoruz. Gıda çok hassas bir konu. Geçtiğimiz aylarda iki zehirlenme oldu Kemalpaşa bölgesinde. Teklif alma aşamasında bununla ilgili dönüşler oluyor bize. Toplu üretimde riskler çok fazla bunu görebilmek çok önemli” ifadelerini kullandı.
“İzmir’de gastronomiyi canlandıramıyoruz”
İzmir’de gastronomiyi canlandıramıyoruz diyen Özmen; “Gastronomi alanında çok iyi şeflerimiz var bizim. Bunu İstanbul’da turizme döküyoruz ancak İzmir’de başaramıyoruz. Dünyanın gözü İstanbul’da olduğu için orada bir yoğunluk oluşturuyor ve Türk sirkülasyonu düşüyor. İzmir’de durum tam tersi. Gaziantep’te İstanbul gibi gastronomi alanında başarılı illerimizden biri. Gaziantep sofraları dünyada çok iyi yer buldu kendine. Avrupa ülkelerinde bile Türk aşçılar tercih ediliyor. Dünyaya bunu güzel lanse ettik. Özellikle dönerimiz. Dünyada hiçbir yerinde hayır diyen yok” diye konuştu.