Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde, Kur'an kursundan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve 19 gün sonra köyün yakınlarından geçen Eğertutmaz Deresi'nde çuval içine konulmuş ve üzeri taşlarla kapatılmış halde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili soruşturma devam ediyor. İtirafçı olan Nevzat Bahtiyar, Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki sorgusunun ardından, dün sıkı güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Burada savcılara yaklaşık 3 saat ifade verdikten sonra, tutuklanma talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Sorgu hakimliği önündeki ifadesinde, jandarma ve savcılıktaki beyanlarını tekrar eden Bahtiyar, "İştirak halinde beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak çocuğun öldürülmesi" ve "Suç delillerinin gizlenmesi veya yok edilmesi" suçlarından tutuklandı.

Narinin Kaybolduğu Yer

1 taş dedi 3 taş çıktı

İtirafçı zanlı, TCK'nın 82. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilecek ve mevcut suç şüphesi nedeniyle adli kontrol, ev hapsi ve yurtdışı yasağı gibi tedbirlerin yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutuklandıktan sonra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na gönderildi. Sözcü Gazetesi'nde yer alan habere göre, itirafçının savcılık ve Sulh Ceza Hakimliği'ndeki ifadelerindeki çelişkiler dikkat çekti. İtirafçı, Narin'in öldürülmüş battaniyeye sarılı cansız bedenini teslim aldıktan sonra amcası ile birlikte çuvalın içine yerleştirdiğini belirterek şunları söyledi: “Amcası bana dereyi işaret ederek o bölgeye götürmemi istedi. Bende dere yatağına geldiğimde önce çuvalın ağzını Narin’in çantasının ipiyle bağladıktan sonra ağaçlık alanda fazla derin olmayan su birikintisi olan yere içinde ceset olan çuvalı bırakırken Arif’in kızı Narin olduğunu anladım. Çuval birileri tarafından fark edilmesin diye üzerine yaklaşık 20 kilo ağırlığında bir taş bıraktım” dedi. Ancak bu ifadesi, Jandarmanın Olay Yeri İnceleme tutanaklarıyla uyuşmadı. Soruşturma dosyasına yansıyan tutanaklarda, Narin'in cesedinin bulunduğu çuvalın üzerinde 3 büyük taş olduğu belirtilmişti.

''Kabul etmek zorunda kaldım''

Jandarmadaki ifadesinde, “Birileri tarafından fark edilmesin” üzerini taşla kapattığını belirtmesine rağmen bu kez, “Yolda onu dereye atmak için götürürken pişmanlık duydum. Telaşla bir an önce onu onaya atıp uzaklaşmak istiyordum. Ancak birileri tarafından da bulunmasını istediğim için fazla derine bırakmadım. Zaten amcasının aracındayken battaniyeye sarılıydı. Çuvala yerleştirdikten sonra bana ait aracın arka koltuğundaki ayak paspasının olduğu yere bıraktım. Dereye attıktan sonra bölgeden hızla uzaklaştım. Bu işi para için yapmayı kabul ettim. Salim Narin’i ortadan kaldırdığım taktirde mısır hasadından sonra bana 200 bin lira vereceğini söyledi. Benim de çevreme borçlarım vardı, bu borçlarımı ödeyebilmek için teklifini kabul etmek zorunda kaldım” dedi. Ancak bu ifadesi de doğrulanamadı. Çünkü Bahtiyar bu iddiasına açıklık getiremedi. Gerek savcılığın, gerekse hakimliğin “Kime veya kimlere ne kadar borcun vardı?” sorusuna ise net bir cevap veremedi.

Amca gibi telefon kayıtlarını silmiş

Soruşturma kapsamında önemli bir ayrıntıya daha ulaşıldı. 2 Eylül'de tutuklanan amca Salim Güran, telefonundaki tüm geriye dönük arama, cevapsız arama, mesajlaşma kayıtları ve WhatsApp yazışmalarını silmişti. Bu silme işlemi nedeniyle Güran, cinayet suçu delillerini yok etmek veya gizlemek suçundan tutuklandı. Narin’in cesedinin bulunmasından hemen sonra gözaltına alınan itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın telefonuna da jandarma tarafından el konuldu. İmajı alınarak incelenen telefonda, Bahtiyar’ın da tıpkı Salim Güran gibi geriye dönük tüm telefon kayıtlarını sildiği belirlendi. Bahtiyar’ın telefonundaki tüm arama kayıtları ve WhatsApp sohbetlerini, Narin’in cesedini teslim aldığı ve dereye gömdüğü gün sildiği tespit edildi. Savcılık ve hakimlik sorgusunda, “Telefon kayıtlarını neden sildin?” sorusuna Bahtiyar, “Telefonum dolmuştu. Çok aşırı gelen aramalar ve mesajlar nedeniyle sildim” şeklinde yanıt verdi. Ancak bu silme işlemini Narin’i ortadan kaldırdığı güne denk getirmesiyle ilgili bir açıklama yapamadı.

''Ben öldürmedim...''

Savcıların "Narin'i sen mi öldürdün?" sorusuna Nevzat Bahtiyar, "Hayır, bana gizlemem için getirildiğinde zaten ölmüştü" şeklinde yanıt verdi. "Peki, kim veya kimler öldürdü? Amcası mı öldürdü?" sorusuna ise "Kimin öldürdüğünü bilmiyorum. Ancak amcası bana ölen kızın Arif'in kızı olduğunu ve kendisinin öldürdüğünü söyledi. Bana cesedi ortadan kaldırmam gerektiğini, aksi takdirde beni ve ailemi öldüreceğini belirtti. Bu nedenle amca Salim’in baskısıyla bu işe karıştım. Zaten ne zaman açığa çıkacağını tahmin ediyordum. Cesedin bulunduğu sabah askerler tarafından derede cesedin bulunması beni daha da tedirgin etti ve korktum. Gözaltına alındığımda bildiğim her şeyi samimi bir şekilde anlatmaya karar verdim ve çok pişmanım" şeklinde yanıt verdi.

Kaynak: Haber Merkezi