Milliyet Gazetesi'nde yer alan habere göre, cinayetin nedeni olarak "çoklu gayri ahlaki ilişki" iddiasının kendileri tarafından yapılan bir tespit olmadığını vurgulayan jandarma ekipleri, şüphelilerin telefonlarını inceledi. Bu incelemede, anne Yüksel Güran ile amca Salim Güran arasında herhangi bir telefon görüşmesi veya mesajlaşma olmadığı, hatta Salim Güran'ın numarasının Yüksel Güran’ın telefonunda kayıtlı olmadığı belirlendi. Ancak, telefon kayıtlarını ve mesajları silen tek kişi olarak tespit edilen Salim Güran'ın, büyük amcasıyla olay sırasında ve sonrasında birçok görüşme yaptığı saptandı.
Baş şüpheli abi mi?
Silinen ses kayıtları ve mesajların yanı sıra, arama kayıtlarında Narin’in kaybolduğu sırada ve sonrasında büyük amcasıyla görüşmeleri tespit edilen Salim Güran’ın, işçisi Mehmet Selim Atasoy ve oğlu Ramazan Atasoy ile yaptığı telefon görüşmelerine de ulaşan jandarma ekipleri, elde edilen bulgu ve belgelere dayanarak birinci cinayet zanlısı olarak ağabey Enes’in öne çıktığını ve cesedin aile kararıyla taşeron aracılığıyla ortadan kaldırılmaya çalışıldığı ihtimali üzerinde duruyor.
Amca, Nevzat Bahtiyar'ı işaret etti
Elde edilen veri ve bilgilere göre, Narin’in kaybolduğu anda anne Yüksel Güran’ın ilk aradığı isim olarak öne çıkan ve dün yaptığı açıklamada cinayetin failinin, Narin’in cesedini dereye atan Nevzat Bahtiyar olduğunu iddia eden büyük amcanın ifadesinin alınması bekleniyor. Ayrıca, küçük kızın ağabeyi tarafından öldürüldükten sonra, aile meclisinin kararıyla cesedin ortadan kaldırılması için, köyde kriminal bir aile olarak bilinen Bahtiyarlar'dan Nevzat Bahtiyar’a teslim edildiği iddiası üzerinde duruluyor.
Ağabeyin kolundaki izler
Adli Tıp Kurumu yetkilileri, Narin’in tırnak aralarından çıkacak deri ve doku parçalarının, ayrıca ağabeyi Enes’in kolundaki "küçük ağız yapısına uygun insan ısırığı" olarak değerlendirilen izlerin, özellikle ikinci ısırığın kime ait olduğunun tespitinin katilin belirlenmesinde önemli rol oynayacağını belirtiyor. Yetkililer, küçük kızın cesedi üzerinde başka bir insan DNA'sı bulunmamasına rağmen, cesedin bozulma sürecinde olması nedeniyle bir istismar ya da istismar girişimi olup olmadığını kesin olarak söylemenin zor olduğunu ifade ediyorlar.
Çelişkili ifadeler verdi
Ağabey Enes Güran, kardeşi Narin’in kaybolduğunu annesinin "Narin yemeğe gelmedi" demesiyle 19:11’de öğrendiğini belirtti. Gözündeki morluklarla ilgili ifadesinde, “Narin’i ararken mısır koçanları her yerimize çarpıyordu. Sonra hastaneden bize bir çocuk olduğu haberi geldi gidip baktık, Narin olmadığını gördük. Döndükten sonra olaylara üzüntüden kendime yumruk attım. Sonra adli tıpa götürüldüğümde küçük çizikler de olduğunu fark edince, mısır koçanları tarafından olabileceğini fark ettim.” dedi.
O gün bakkala gitmediği ortaya çıktı
Narin’in ağabeyi Enes Güran'a savcılık ifadesinde köy bakkalı Ömer Susanbağ’ın verdiği ifade okundu ve bu ifade üzerine Enes Güran, “Sofi Market’e giderek kendime bir adet enerji içeceği aldım. Aldığım sırada köylümüz olan zihinsel engelli Süleyman da bakkala geldi. 1 adet enerji içeceği de Süleyman’a alarak bakkaldan çıktım. Bakkaldan çıktıktan sonra arkadaşım Muhammet Yağmur’u gördüm. Onunla konuştuk. Ardından yanımıza Kerem Güran, kardeşim Muhammet, Tahir Kaya geldiler. Bir süre sonra üvey babaannem Süheyla Güran yanımıza geldi. Kendi samanlarının taşınmasını istedi. Kardeşim ve diğerleri yorgun olduklarını söyleyerek kabul etmediler” yanıtını verdi. Ancak, Enes Güran’ın aslında Sofi Market’e hiç gitmediği tespit edildi.