NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Brüksel'deki NATO Karargahı'nda gerçekleştirilen iki günlük NATO Dışişleri Bakanları toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Toplantıların oldukça verimli geçtiğini belirten Rutte, çok geniş bir konu yelpazesinde önemli görüşmeler yapıldığını vurguladı. Özellikle ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, ABD'nin NATO’ya bağlılığını net bir şekilde yinelediğini belirtti.
Rutte, Avrupa ve Kanada’nın ortak güvenlik için daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ve savunma harcamalarını artırmaya devam etmeleri gerektiğini dile getirdi. Dünyanın giderek daha tehlikeli bir hal aldığını ifade eden Rutte, NATO’ya olan ihtiyacın her zamankinden daha fazla arttığını belirtti. "Güvenliğimize yönelik ciddi tehditlerle karşı karşıyayız. Bunların başında Rusya'nın oluşturduğu tehdit yer alıyor. Bununla birlikte, diğer devlet ve devlet dışı aktörlerden gelen tehditler de var. Kuzey, güney, Doğu kanadı ve siber alan gibi birçok farklı cephede riskler bulunuyor" dedi.
Hint-Pasifik bölgesine yönelik işbirlikleri!
NATO’nun, Hint-Pasifik bölgesindeki ortaklıklarını derinleştirme amacını da ön plana çıkardığını belirten Rutte, önümüzdeki hafta Japonya’ya bir ziyaret gerçekleştireceğini açıkladı. NATO’nun Ukrayna'ya verdiği desteğin devam ettiğini vurgulayan Rutte, Fransa ve İngiltere'nin öncülüğünde barış çabalarına katkıda bulunacaklarını belirtti. Ayrıca, NATO'nun Ukrayna'ya siyasi ve fiili destek sunmaya devam ettiğini de ekledi.
Bugün, NATO’nun kuruluşunun 76. yıldönümü olduğuna dikkat çeken Rutte, "76 yıl önce 12 ülke, NATO'yu kurmak üzere bir araya geldi. Bu yıllar içinde, birlikte çalışarak güvenliği sağladık. Son iki günde duyduklarım, bu başarının gelecekte de sürdürülmesi adına emin adımlarla ilerlediğimizi gösteriyor" dedi.
ABD'nin tarife uygulamaları NATO anlaşmasını ihlal etmiyor!
Gazetecilerin ABD'nin uyguladığı tarifeler hakkında sordukları soruya yanıt veren Rutte, bu tarifelerin NATO anlaşmasını ihlal etmediğini belirtti. "Tarifelerle ilgili tartışmalar geçmişte de oldu, ancak bunlar hiçbir zaman NATO'nun ikinci maddesinin ihlali olarak değerlendirilmedi" dedi.
Rusya ve Ukrayna: Top Rusya’nın sahasında
Rutte, bir gazetecinin Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna’daki ateşkesin ciddiyetini değerlendirmesi için bir zaman sınırlaması olup olmadığına dair sorusuna da açıklık getirdi. "ABD yönetimi ve Başkan Trump, görüşmeleri başlattı. Artık top Rusya'nın sahasında. Görüşmelerin nasıl ilerleyeceğini görmek gerekiyor" dedi.
NATO'nun yeni üyeler için kapıları kapalı değil!
Bir başka gazeteci, NATO’nun Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan yeni üyeler kabul edip etmeyeceği konusunda sorular yöneltti. Rutte, NATO'nun bu bölgelerle savunma işbirlikleri yapabileceğini ancak bu işbirliğinin NATO'nun genişlemesi anlamına gelmediğini belirtti. "NATO, Kuzey Atlantik bölgesine odaklı kalmaya devam edecek. Şu anda 32 müttefikimiz var ve bu coğrafyada yer alıyorsanız, NATO'ya katılabilirsiniz" diye ekledi.
Çin, NATO için artan bir tehdit oluşturuyor!
NATO Genel Sekreteri, Çin’in giderek artan bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. "Çin, ABD’nin deniz kuvvetlerini geride bırakmış durumda ve 2030’a kadar bin nükleer savaş başlığına ulaşması bekleniyor. Bu nedenle, Çin konusunda daha temkinli olmamız gerektiği açık" dedi. NATO'nun Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda ile olan işbirliğinin, bu bölgesel tehditlere karşı daha güçlü bir ortaklık inşa etme amacını taşıdığını belirtti.
Ukrayna’daki çatışmanın küresel yansımaları
Rutte, Ukrayna’daki savaşın yalnızca Avrupa’yı etkilemediğini, aynı zamanda Çin, Kuzey Kore ve İran gibi ülkelerin de bu çatışmaya dahil olduğunu vurguladı. Çin'in, bu savaşın sonunda kimin galip geleceğini beklediğini belirten Rutte, "Eğer Rusya kazandıysa, Çin de kendi toprak iddiaları konusunda adım atmayı düşünebilir" diye ekledi.
Rutte, NATO üyesi ülkeler arasındaki savunma harcamalarındaki farklılıklara da değindi. "Baltık ülkeleri ve Polonya, savunmalarına önemli bütçeler ayırıyor, ancak bu farkları 'iki katmanlılık' olarak adlandırmak yanıltıcıdır. Biz hepimiz NATO'nun doğu kanadındayız. Vilnius ile Roma arasındaki fark sadece birkaç dakika" dedi.