Çelik, mevcut borçluluk seviyelerinin, borç ödeme maliyetlerini artırarak devletlerin bütçelerinde kesintilere ve şirketlerin zorluk yaşamalarına yol açacağını vurguladı.

Çelik, OECD olarak bu sürecin yakından izlenmesi gerektiğini ifade etti. Salgın döneminde birçok devletin harcamaları artırarak piyasalardaki işsizlik oranını düşürdüğünü belirten Çelik, bu müdahalelerin yan etkileri olarak dünya genelinde enflasyonun arttığını kaydetti. Ancak, günümüzde enflasyon konusunda daha olumlu bir hava olduğunu belirten Çelik, faiz indirimlerinin başladığını ancak borçluluk oranlarının yüksek olması nedeniyle dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Kurumsal yatırımcıların rolü artıyor

Gelişmiş ülkelerde kurumsal yatırımcıların piyasalardaki rolünün giderek büyüdüğüne işaret eden Çelik, ABD'de bu oranın yüzde 70-80 seviyelerine ulaştığını söyledi. Emeklilik fonları ve yatırım fonları gibi kurumsal yatırımcıların, hem yatırımcıları yönlendirmede hem de doğru yatırımlar yapmada kritik bir işlev üstlendiğini vurguladı.

Bununla birlikte, gelişmekte olan ülkelerde, Türkiye de dahil olmak üzere, kurumsal yatırımcıların rolünün hala düşük seviyelerde kaldığını belirten Çelik, emeklilik sistemlerinin sermaye piyasalarına yatırım oranının zayıf olduğunu ifade etti. "Kurumsal yatırımcıların varlığı, büyük bir potansiyeli beraberinde getiriyor," diyen Çelik, daha fazla kurumsal yatırımcının sermaye piyasaları aracılığıyla daha fazla yatırım yapmasını önerdi.

Sürdürülebilir tahvillerin geleceği

Çelik, sürdürülebilir tahvillerin son 2-3 yılda önemli bir büyüme gösterdiğini ve bu tahvillerin ihraçlarının 1 trilyon dolara yaklaştığını kaydetti. Ancak sürdürülebilir tahvillerin, tahvil piyasasının sadece yüzde 10'unu oluşturduğunu ve büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu belirtti.

Çelik, OECD olarak sürdürülebilir tahvillerin daha iyi işleyebilmesi için yapılması gereken birçok şey olduğunu vurguladı. Özellikle şirketlerin verdikleri sözleri tutup tutmadıklarına dair bir yaptırımın olmamasının önemli bir zayıflık olduğunu belirtti. "Bu durum, çevresel projelere yönelik finansmanın etkinliğini azaltıyor," dedi.

Sonuç olarak, OECD, küresel borçluluk seviyeleri ve faiz oranları konusunda dikkatli olunması gerektiğini, kurumsal yatırımcıların artan rolü ile birlikte sürdürülebilir tahvillerin potansiyelinin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Kaynak: Haber Merkezi