Son Mühür - Ayşegül Koç / İzmir Yaşam Boyu Destek Akademisi'nin destek asistanı yetiştirme kursunun ayrıntıları açıklandı. Eğitimlere bu ay başlanacak.
Artık yalnız değiller...
İzmir’de bir ilk gerçekleşiyor. İzmir Yaşam Boyu Destek Akademisi, özel gereksinimli bireylerin toplum yaşamına dahil olmaları; sosyal, kültürel, ekonomik hayatlarında yaşadıkları zorlukları ortadan kaldırmaları ve en aza indirmeleri için ihtiyaç duydukları destek kapsamında, yaşam boyu destek elemanlarının yetiştirilmesi amacıyla eğitim programları başlatılıyor. Programa katılan adaylara yönelik, Mart 2025’te ilk eğitimini gerçekleştirecek olan akademide, söz konusu çalışmalar alanlarında uzman psikologlar tarafından verilecek eğitimler ile yetiştirilecek.
Uzman psikolog ve uzman aile danışmanı Tolga Nasuh Aran ve ekibince verilecek olan eğitimlerde; başta otizm spektrumları olmak üzere, zihin yetersizliği, dikkat eksikliği ve hiper aktivite bozukluğu, dil ve konuşma güçlüğü, duygusal davranış bozukluğu, öğrenme güçlüğü gibi süreğen hastalıkları olan bireylerin yaşama hazırlanması için ihtiyaç duyulan konular esas alınacak. Programı başarı ile tamamlayanlar Yaşam Boyu Destek Asistanı olmaya hak kazanacak.
Özel gereksinimli birey kimdir?
Ülkemizde 30 Mayıs 1997 tarihinde yayınlanan ve 2013 yılında yapılan değişiklikler ile son haline gelen 573 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile özel eğitim gerektiren bireyler; “Çeşitli nedenlerle, bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren birey olarak” tanımlanmıştır. Bu bireylerin eğitimlerinde eşitlik, kapsayıcılık ve bireysellik ilkeleri ön plana çıkartılarak gerekli çalışmalar yapılır. Ülkemizde de halen yürürlükte olan 5378 sayılı “Engelliler Hakkında Kanun” gereğince topluma dahil olma esası söz konusu olup, bu bireylerin toplumdan tecrit edilmeleri ve ayrı tutulmaları önlenir.
İş bulma desteği sağlanıyor
Programın sonunda, eğitimi başarı ile tamamlayan ve sertifika almaya hak kazananlara aynı zamanda özel gereksinimli birey sahibi ebeveynler ile de bir araya gelme ve iş bulmalarına yardımcı olmak amaçlanıyor. “Size ihtiyaçları Var” sloganı ile yola çıkan akademinin önceliği özel gereksinimli bireylerin eğitim, sosyal, kültürel ve ekonomik hayata hazırlanması ve aynı zamanda ailelerinin de yaşadığı zorlukları aşmalarının sağlanması olarak belirlendi.
Ülkemizde engelli istatistikleri...
Uzman Psikolog ve Aile Danışmanı İzmir Yaşam Boyu Destek Akademisi Eğitim Koordinatörü Tolga Nasuh Aran eğitim hakkında bilgi verirken ülkemizdeki engellilerin durumunu anlattı. "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Ocak 2023 tarihli Engelli İstatistik Bülteni’ne göre, ülkemizde ulusal engelli veri sistemine kayıtlı toplam 2 milyon 511 bin 950 engelli birey bulunmaktadır. Bu rakamın engel türlerine göre dağılımı şu şekildedir; görme engelli %9,53, işitme engelli %7,97, dil ve konuşma engeli %1,49, ortopedik engelli %13,78, zihinsel engelli %17,07, Ruhsal ve duygusal engelli %7,57, süreğen hastalıklı %40,63, diğer %1,96. Engelli bireylerin işgücüne katılım oranları ise erkeklerde %35,4, kadınlarda ise %12,5’tir. Bu bireyler özel bakıma ihtiyaç duymakta.
Biz de hibrit bir eğitim ile özel bakım asistanı yetiştireceğiz. Asistanların iş bulması da çok kolay olacak. 30 saat yüz yüze eğitim, 560 saat uzaktan eğitimler olacak. Uygulamalı çalışmalar yapılacak. Eğitim sonucunda uluslararası bir sertifika sahibi olacaklar. Sertifikaya pek bakılmıyor. Ancak böyle becerilere sahip, bilgili , meslek tanımı olan asistanların iş bulmasını da sağlayacağız. Bu asistanlar daha bilgili olmalı sağlıklı beslenme, psikoloji, vücudu tanıyan, sabırlı, hoşgörülü, empatik, öğrenme güçlüğü çekenlere öğretebilecek kişiler yetiştirilecek." Aran, adayların seçiminde son derece titiz davranıldığı ve bu işi hem meslek hem de sosyal sorumluluk olarak gören, liyakat ve vicdan sahibi kişiler yetiştirmenin amaçlandığı, özel gereksinimli bireylerin ve ailelerinin hassasiyetlerini anlayacak bir kadronun oluşturulmasının öncelikleri olduğu ifade etti.
Onlar bizim renklerimiz...
Dokuz Eylül Üniversitesi Temel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Günseli Yıldırım ise engeli olan bireylerin dünyaya renk getirdiğine inandığını belirtti. Önemli olan bu renkleri fark ederek, dezavantajı avantaja çevirmek gerektiğini vurguladı. Japon sanatçı Yayoi Kusuma'yı örnek gösterdi. "Kusuma Bipolar rahatsızlığı olan biri... Ancak manik dönemde yuvarlaklar çizerek çok güzel resimler yapıyor. Çok kıymetli bir çalışma, değerini fark edince bunun üstüne gidiyor. Birçok eser kazandırıyor. Engellilik farklı bir yaşam biçimidir. Herkesin kendi yolunda özgürce yürümesini sağlamak için desteklemek gerekir. "
Zorluklara göğüs geren kadın...
Doğuştan iki kolu ve bir bacağı olmayan, engelli bir çocuk olarak dünyaya gelen hem engelli hem de kız çocuğu olarak okula gitmesinin gerekli olmadığı düşünülerek okula alınmayan ama yılmadan tüm zorluklara rağmen başarılı olan örnek kişi, Psikolog İlknur Peder de kendi yaşamından örnekler vererek destek olacak yardımcı personelin ne kadar önemli olduğunu vurguladı.
Evde kendi başına okumayı ve ayağı ile yazı yazmayı öğrendiğini sonra ailesinin getirdiği kitapları okuduğunu, resme yeteneğinin olduğunu keşfedip 13 yaşında resim sergisi açtığını söyledi. Sınavlara girerek ilk ve orta okulu bitirince açık lise serüveni başlamış. sonra psikolog olmak için kursa yazılmış. İlk kez sınıfa dershanede girmiş. Orada da birçok zorlukla karşılaşmış. Ege Üniversitesi'ni kazanınca her şey daha kolay olacak diye düşünmüş ama olmamış. Okul engelsiz değil. Üçüncü kattaki amfiye çıkmak zor. Asansör çoğu zaman bozuk. Hiçbir zorluk engel olamamış. Bölüm üçüncüsü olarak mezun olunca işe başlamış. İş yerinde de ön yargılar peşini bırakmamış ki!
Farklı olmak bir eksiklik değildir!
"Okul bitince bu sefer başka engeller çıktı. 'Nasıl çalışacaksın?', 'Sana kim iş verir?' Neyse ki bir rehabilitasyon merkezinde işe başladım. 20 yıldır çalışıyorum. Yardımcı desteklerle işbirliğinde yaşamayı sürdürüyorum. Yardımcı destek personellerinin kurumsallaşması içinde çalışmalar yaptım. Birçok siyasi ile görüştüm. Bir sonuç alamadım. Artık eleman ve yardımcı personel konusunu kapattım derken Serkan Esen ile tanıştım. Bu projeden bahsettiler. Umutlandım. Hala inanamıyorum. Gerçekten başarabilecek misiniz? Gücünüzü hafife almayın. Değerlisiniz. Her adımda bir zafer kazanıyorsunuz..."
Kimseyi feda etmeyeceğiz...
Akademinin basın sorumlusu Serkan Esen ise başarılı olmak için her yolu denediklerini ve eğitime başlayacaklarını belirtti. Kendisinin de özel gereksinimli bir oğlu olduğunu ve ailelerin yaşadıklarını çok yakından bildiğini ifade etti. Atatürk’ün bir sözünü konuşmasına ekledi. ‘Eğitimde feda edilecek tek bir fert yoktur’
Destek veren herkese teşekkür...
Toplantı destek olan kurum ve kişilere plaket töreni ile sona erdi. Psikolog Tolga Nasuh Aran, Son Mühür ve Radyo Ege Genel Müdür Yardımcısı Tunç Erciyas ve Son Mühür Haber Müdürü, Program Yapımcısı Ayşegül Koç da teşekkür plaketi aldı.
