Programda Çetin, müziğe ve şiire olan tutkusunu, özellikle Ataol Behramoğlu ile olan işbirliğini anlattı. Behramoğlu ile tanışmasının kariyerinde bir dönüm noktası olduğunu belirten Çetin, ikilinin Türkiye'yi şiir ve müzikle dolaşarak 1000'den fazla etkinlik gerçekleştirdiğini vurguladı. Çetin, aynı zamanda Foça'da geçirdiği yazlardan ve burada yaptığı sahne performanslarından bahsetti. Şiir yazmayı denemediğini, çünkü yanında güçlü şairler olduğunu söyleyen Çetin, müzik kariyerine dijital albüm projeleri ile devam ettiğini belirtti.

Sanatın Renkleri programında Haluk Çetin, dinleyicilere unutulmaz bir müzik ve şiir ziyafeti sundu. Kendi bestesi olan 'İzmir'de' ile başlayan performansında, Attila İlhan'ın duygusal 'Ayrılık da Sevdaya Dahil' şiirini ve Namık Koyuncu'nun dokunaklı 'Pervasız' şiirini eşsiz müzik yeteneğiyle buluşturdu. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 'Senden Yanayım' ve Ataol Behramoğlu'nun 'Aşk İki Kişiliktir' şiirlerini zarif yorumuyla dinleyicilere aktaran Çetin, sanatseverlere unutulmaz anlar yaşattı.
Sanatın Renleri

Sevinç Öztürk'ün yorumu Çetin'in besteleri ile programda sanatın renkleri izleyicilerin gönüllerine dokundu. Çetin, Öztürk'ün Didem Madak'ın 'Siz Aşktan Ne Anlarsınız Bayım' şiirine hayat vermesine eşlik etti. İkili, ayrıca Haluk Çetin'in müziği eşliğinde 'Tahir ile Zühre' şiirini seslendirerek izleyicileri büyüledi. Program, Çetin'in Nazım Hikmet'in derin ve anlamlı 'Masalların Masalı' adlı eserini seslendirmesiyle sanatsal bir doruğa ulaştı. Bu özel performans, müzik ve şiirin iç içe geçtiği, sanatın farklı renklerinin izleyicilere sunulduğu keyifli bir yolculuk oldu.

müzik

Müziğin şiirle buluştuğu yolculuk

Çetin, Türkiye'de şiirle anılan bir müzisyen olarak kariyerinin temelini Ataol Behramoğlu ile olan işbirliğine borçlu olduğunu belirtti. Antalya'da tanıştıkları 1995 yılından bu yana birlikte çalışarak birçok proje gerçekleştirdiklerini ve Türkiye genelinde müzikle şiiri buluşturduklarını ifade etti. Çetin, müzik tutkusunu hukuk eğitimi almasına rağmen asıl kariyer yolunun müziğe odaklanmasıyla şekillendiğini ve televizyon programları gibi farklı alanlarda da aktif olarak yer aldığını vurguladı.

"Türkiye’de şairlerin şiirle anılan tek ismiyim. Müzisyen deyince şiir akla gelen, şairler akla gelen tek müzisyenim. Bundan da hoşnutum, yakınmıyorum. Bu iş Ataol Behramoğlu sayesinde oldu. Şiir ile anılmamım temel nedeni de Ataol Behramoğlu’dur. 1995’de Antalya’da tanışıp ikili olmayı önerdi bana, o gün bugündür kabul edip, binin üzerindedir Behramoğlu ile yaptığımız iş. Bütün Türkiye’yi bu şiirle müzikle dolaştık. Sonra farklı renklerde tiyatro sanatçıları ile Pelin Batu, Nilüfer Açıkalın, Altan Gördüm ile beraberiz, Orhan Aydın ile nazım yapıyoruz. Hepsi devam ediyor. En çok CHP'li belediyeler destek oluyor, sivil toplum örgütlerine gidiyoruz.

Ataol Behramoğlu öncesinde de müzisyenlik geçmişim var. Oralarda da çalışmalara başlamıştım diğer farklı şairlerden. Baro üyesiyim aslında. Atılmıştım ben, erken yaşta avukatlık yapsaydım beraber götürür müydüm, beraber de götürülmez. Hukuk Fakültesi’ne isteyerek girdim. Hukuk çok kaliteli bir eğitimdir ve gerçekten bir nosyon verir. Fakat ben müziğe başlamıştım. Sonra TV programlarım oldu, biliyorsun bu işler caziptir. Hem onu yapıp hem bunu yapamazsın, o anlamda o saatten sonra hiç düşünmedim."

Pelin Toğrul, Skål International World Congress’e Katılıyor Pelin Toğrul, Skål International World Congress’e Katılıyor

Müzik ve şiirle dolu Foça macerası nasıl başladı?

Yazları Foça'da geçirmeye karar veren Çetin, Pazartesi ve Perşembe geceleri eski şarkıları ve türküleri seslendirerek, diğer günlerde ise şiir ve müziği bir araya getiren sahnesinde sanatseverlere sanata yolculuk yaptırıyor.

"Uzun süre Antalya’da yaşadım ben. Bir yaz Ataol Behramoğlu’nun Foça’da yazlığı olması nedeniyle Antalya dönüşü Eylül ayında Foça’ya geldim. Orada bir hafta on gün kalacaktım, dedim ki burada yer var mı? Dediler Gramofon adlı bir mekân var. Orada bir sahne aldım. Çok hoştu izleyici, İzmirliler de öğrendiği için giderek genişledi auro ve çok mutlu oldum orada. Antalya biraz nemli ve sıcaktır, Foça hiç yormadı beni. Ertesi yıl yazı Foça’da geçirmeye karar verdim. Ondan sonra yazları Foça’da bitirmeye karar verdim. Pazartesi ve Perşembe geceleri sahne alıyorum. Perşembe geceleri eskileri 70leri 80leri çalıyorum, türküleri yorumluyorum. Pazartesi geceleri de şiirli müzikli şeyler yapıyoruz. Çok değerli okuyucular var, şiirli müzikli geceler düzenlediğimiz. 8 Temmuz Pazartesi de Altan Gördüm sahnede olacak. Gramofon Kafe Eski Foça’da. Onun dışında Foça’da her yaz kalede etkinliğim olur."

Whatsapp Image 2024 06 28 At 15.45.59 (1)

"Şiir yazmayı denedin mi?"

Çetin, güçlü şairlerle çalıştığı için şiir yazma eğiliminde olmadığını belirterek,Sevinç Öztürk’ün "Hiç şiir yazmayı denedin mi?" sorusu üzerine, “Hayır, çünkü çok güçlü şairler ile Ataol Behramoğlu ile beraber olduğum için hiç yeltenmedim.” İfadesini kullandı. Gramofonda aynı zamanda çok güçlü seslerin, isimlerin sahne aldığını belirterek, Foça'daki bu sahneyi kültür ve sanat mekanı olarak nitelendirdi. Günce Yorgancılar’ın da sahne aldığını belirten Çetin, Yorgancıların Foça’da kalmayı tercih etmeyip İstanbul’da kariyerine devam etseydi ünlü bir pop sanatçısı olabileceğinin altınız çizerek iyi bir yorumcu ve güzel bir ses rengi olduğunu ifade etmesi üzerine, beraberinde Okan Kemal Ekmekçi’nin ve Mori’nin de sahne aldığını söyledi.

Çetin'in müzik yolculuğu

Çetin, müzik kariyeri ve sanat çalışmaları üzerine bilgi verdi. Ataol Behramoğlu ile yaptıkları müzikal işbirliğini vurgulayarak, onun şiirlerinden esinlenerek albümler yaptıklarını ve bu süreçte birlikte kitap ve CD projeleri geliştirdiklerini belirtti. Kendi solo çalışmalarını da tanıtarak, şiir ve müziği birleştirdiği albümlerinden bahsetti. Ayrıca Foça'da düzenlediği etkinlikler ve sahne performansları hakkında da açıklamalarda bulundu.

"Ataol Behramoğlu yaşayan büyük efsane, Ataol Behramoğlu şarkıları diye bir albüm yaptık biz, onun şiirlerinden 89 yılında. Ona adını veren şarkıdır bu. Cezmi Erzöz ile de kitap CDsi yapmıştık.  Sonra benim üç tane solo çalışmam oldu. İlki ‘Şiir İçi Şarkılar’ onda Sunay Akın’ın Şiir İçi Hatları Vapuru’ndan esinlenme. Ardından ozanları yorumladım. Sonra yine üçüncü albümünde şairlerden yaptığım bestelerden ortaya çıkan bir çalışma. 5 albümüm var iki tane Ataol Behramoğlu ve Cezmi Ersöz ile üç tanesi de solo."

Whatsapp Image 2024 06 28 At 16.36.47 (1)

Son olarak Haluk Çetin, müzik endüstrisindeki değişimleri ve dijital dönüşümü vurgulayarak, artık CDlerin satışının azaldığını ve dijital platformların daha fazla ilgi gördüğünü belirtti. Pandeminin bu sürece etkisinin büyük olduğunu ve teknolojinin bu yönlendirmede önemli rol oynadığını ifade etti. Çetin, gelecek yıl için dijital bir albüm planladığını da ekledi.

"Albüm meselesi artık bitti. Ekonomik hadise de dijitale bağlandığı için gelirler de artık biliyorsun dijital üzerinden. Pandeminin buna çok etkisi oldu. Teknoloji de onu dayatıyor. CDler artık satılmıyor bile. Çünkü arabalarda da yok artık. İnsanlar artık CD yapmıyor. Bu yıl dijital bir albüm düşünüyorum."

Kaynak: Haber Merkezi