Veli Uslu / SON MÜHÜR- Veteriner Hekim Levent Durukan, hayvanların uyutulmasına karşı çıktığını belirti. Durukan' göre ''Herhangi bir canlının uykuya yatırılması uygun değildir ve bu hem sosyolojik hem de hekimlik açısından yanlış bir yaklaşımdır'' ifadelerini kullandı. Ayrıca Levent Durukan "Biz Veterinerler olarak uyutulmasına karşıyız. Hiçbir canlının uyutulması uygun ve doğru değildir. Hem sosyolojik olarak hem de hekim olarak yanlış olduğunu düşünüyorum" dedi.
Biz buna karşıyız!
Sokak hayvanları yerine "domestik" veya evcil hayvanlar olarak nitelendirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu görüş, sokak hayvanları sorununun toplumsal bir boyutta ele alınması gerektiğini vurguluyor ve toplumun bilinçlenmesiyle bu sorunun çözülebileceğini öne sürüyor. Ancak, sokak hayvanlarının varlığına dair sosyal farkındalığın artırılması ve uygun çözümlerin geliştirilmesi için etkili stratejilerin gerekliliği de önemlidir. Levent Durukan "Ancak şöyle düşüncem var. Bu sokak hayvanı teriminin çıkması bence Türkiye'de, Türk insanının bir ayıbı olarak yorumlamaktayım. Çünkü böyle bir canlı yok! Bunlar domestik olarak adlandırdığımız evcil hayvanlardır. Bunların bu şekilde çoğalması tamamen bizim toplumsal bilinçsizliğimiz ve bilgisizliğimizden kaynaklı bir sorundur" dedi.
Belediyeler bu işlerle yıllardır uğraşmakta
"Belediyeler sokak hayvanları için yıllardır çözüm aramakta ancak her saniye katlanarak sorunumuz daha da büyükmektedir. Bu ayıbı yine biz insanların çözmesi gerektiğine inanıyorum. Bu da bilinçle canlıya yani domestik (evcil) canlılara bakış açısı ile yapılacak bir olgudur" ifade etti.
İlk önce kısırlaştırma
Kısırlaştırma programlarının başarısız olduğu ve barınakların belediyelere büyük maliyetler getirdiği vurgulanıyor. Metropol alanlarda, kısırlaştırma ve barınak eksiklikleri nedeniyle hayvanların üremeye devam ettiği ve kırsal alanlardan şehir merkezine yoğun bir şekilde göç ettiği ifade ediliyor. Bu durumun önlenmesi gerektiği belirtiliyor. Veteriner hekim Levent Durukan "Kısırlaştırma programı yapılarak bununla belli bir yere gelindi. Ancak şuan bu da yetersiz hale geldi. Barınaklar da ekonomik olarak belediyelere çok büyük masraflar göstermektedir. Onlarda bunun altından kalkamamakta. Metropol alanlara baktığımızda buradaki yetersizlikler sonucunda üreme halen devam etmekte ve şehir dışından, şehir merkezine inanılmaz derecede domestik duruşu var. Bunun engellenmesi gerekiyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Uyutulma işleminde hayvanlar acı hissediyor mu?
Levent Durukan "Bizim tıbben yaptığımız bir olgu var. Artık yaşam kalitesi düşmüş yaşama kriterlerini yok etmiş, canlıları ötanazi adı altında uyutuyoruz. Tabii ki canlının sağlık probleminin çok büyük olması lazım" dedi. Ötanazi, aşırı acı çeken veya yaşam kalitesi ciddi şekilde düşmüş olan canlıların acısını sonlandırmak amacıyla uygulanan bir tıbbi prosedürdür. Ancak, bu tür kararlar genellikle etik ve moral açıdan hassas olduğundan, bu işlemin ne zaman ve nasıl uygulanacağına dair sıkı etik kurallar ve yasal düzenlemeler mevcuttur.
Ötanazide hayvanlar acı çekiyor mu?
Ötanazi genellikle anestezi veya sedasyon kullanılarak gerçekleştirilir, böylece hayvan uykuya dalar ve sonrasında yaşam fonksiyonları durdurulur. Ancak, her hayvanın durumu farklıdır ve bazı durumlarda ötanazi sürecinde minimal bir acı hissedilebilir. Levent Durukan "Anestezi altında yaptığımız için genellikle bilinçleri kapalı oluyor. Bilinç kapalı olduğundan dolayı acı çektiğini düşünmüyorum. Ötanazi esnasında uygun bir ötanaziden bahsediyorum. İlk önce anestezi yapılıyor. Daha sonra ötanazi yapılıyor" açıklamalarında bulundu.