GAMZE ESKİKÖY- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Suriyeliler artık evine dönebilir” açıklaması, Türkiye’nin Suriyeli mültecilerle ilgili politikalarını yeniden gündeme taşıdı. Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Türkiye’nin Suriyelilerin geri dönüşünü gönüllü ve güvenli bir süreç olarak görmesi gerektiğini vurgularken, dönüşün güvenli koşullarda yapılması gerektiğine dikkat çekti. Tosun, “Eğer güvenlik sağlanırsa, Suriyelilerin geri dönme eğilimi yüksek olacak” diyerek, ekonomik durumu iyi olanların kalmaya devam edeceğini ancak zor durumda olanların dönmeye daha eğilimli olacağını ifade etti.
“Dönüş güvenli koşullarda olmalı”
Türkiye’deki Suriyelilerin çoğunun geçici koruma statüsünde olduğunu, bir kısmının ise Türk vatandaşlığına geçtiğini belirten Tosun, “Ekonomik durumu iyi olanlar gitmeyecek, ancak zor durumda olanlar dönüş yapabilir” dedi. Vatandaşların güvenli dönüş koşullarının sağlanması halinde, geri dönebilme ihtimalinin yüksek olduğunun altını çizen Tosun, “Dönüş durumunda bu insanların güvenli koşulları sağlanması gerekiyor, sağlandığı takdirde dönüş eğilimi daha fazla olabilir. Ama süreç içinde genç orta yaşlı ayrımı olmaksızın insanlarda vatan özlemi var. Koşullar sağlandığı takdirde dönme eğiliminin yüksek olduğu kanaatindeyim” dedi.
“Sınır güvenliği, sürecin temel taşı”
Suriye’ye yönelik Suriyeli geri dönüşlerinin güvenlik önlemleri ile yönetilmesi gerektiğini söyleyen Tosun, “Bu dönüşlerin belirli plan çerçevesinde yapılması gerekiyor. Türkiye’nin de bu konuda gerekli güvenli önlemleri alacaktır. Sınır güvenliği çok hassas bir konu. Buradan Suriye’ye gelişler için önem arz ediyor. Bu çerçevede sürecin yönetilme ihtimali bir mevcut” dedi.
“Siyasi partiler yeni politikalar geliştirmeli”
Seçim vaadi ile Suriyeliler seçim zamanında çok kullanılıyordu. Suriyelilerin geri dönmesi takdirde etkilerini anlatan Tosun, “Yeni milliyetçi partilerin hem programatik hem de söylemsel konularda değil. Genel anlamda mülteciler konusu çok kullanılan bir konu. Önemli ölçüde geri dönüş sağlanırsa bu takdirde siyasi partiler seçmen desteğini alabilmek için, Türkiye’nin sorunlarına yönelik hem program üretmeleri hem de söylem geliştirmeleri gerekiyor. Çünkü salt politika üzerinden politika üretmeleri seçmenle bir bağ kurmalarını zorlaştırır” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’de etkilenebilir!
İsrail Ordu Radyosu, Tümgeneral Noam Tibon'a atıfta bulunarak: “İsrail, Suriye'de bir Kürt devleti kurmakla ilgileniyor” diye ifade kullanmıştı. İsrail’in Suriye’de Kürt devleti kurma planlarına dair yaptığı açıklamalar hakkında yorumda bulunan Tosun, Türkiye’nin bu süreçte oyunun dışında kaldığını söylemek mümkün olmadığını ifade etti. Tosun, “İsrail Genel Kurmay Başkanı sadece bu söylemle kalmıyor. Amerika Birleşik Devletleri’ne bu konuda da telkinler bulunuyor. Ama diğer taraftan da Türkiye’nin bu süreçte oyunun dışında kaldığını söylemek mümkün değil. Türkiye’nin de Ulusal güvenliği açısından elindeki kozlar güçlü. Baştan beri ısrarla hem muhalefet hem de siyasal iktidardan Suriye’nin etnik dinsel mezhepsel parçalara dayanılması bölgesel istikrar açısından bir sorun. Bugünden yarına ne olacağı kestirmek mümkün değil. Ama Türkiye olduğunu belirtmek gerekiyor. Varsayım böyle bir oluşum gündeme gelir ise nasıl bir yapı olacak? Ulusal koalisyon yapıda mı olacak? Bağımsız bir devlet anlayışı mı olacak? Bu konuda çıkarım yapmak için vakit çok erken. Türkiye’nin istekleri özellikle ulusak güvenliği açısından bir yapıya gidilmesi de mümkün olmadığı kanattindeyim” diye konuştu.
"Eylemler çıksa dahi güvenlik güçleri izin vermez"
Kürt devleti kurma hayaline yönelik, Türkiye’de ki hain terör örgütü PKK’lı yandaşların eyleme geçilip geçilmemesi yönünde değerlendirmelerde bulunan Tosun, “Türkiye terörle mücadele konusunda çok başarılı. Burada Türkiye’nin ulusal sınırları içerisinde vatandaşlık anlayışımız etnik kimliğinin öne çıkarılması söz konusu değil. Bir takım eylemler çıksa dahi güvenlik güçleri bunu ortadan kaldırma konusunda uzun yıllarca vermiş olduğu mücadele var” dedi.