Son Mühür- Berivan Kaya/ İzmir'de ulaşımın ardından suya yüzde 10 zam gelmesi bekleniyor.  İZSU Genel kurulu 16 Nisan günü toplanarak  su zammını görüşecek.

Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir'in en pahalı suyu kullandığına dikkat çekerek sebebini, " İzmir Büyükşehir Belediyesi 2009-2019 yılında barajlar doluyken biz kuyulardan çektik. Biz neden barajdan çekmedik? Belediye ise, 'DSİ, Manisa'dan su çekme hakkı verdi' dedi. Şu anda Türkiye'de en pahalı suyu kullanıyoruz. Suya ciddi rakamlar ödüyoruz. Bu konuda hiçbir çalışma yok. Barajlar doluyken kullansaydık bu hale düşmezdik" ifadeleriyle tepki gösterdi. 

Barajlar doluydu kuyulardan çektiler! 

Manisa'da Göl Marmara'nın tamamen kuruduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Biz İzmir olarak her gün 200 bin metreküp su çekiyoruz. Manisa'da 300 bin çekiyor. 500 bin metreküp her gün çekildi. Artık su bitince 50 metreden alınan sular 450 metrelere düştü. Bu çok büyük bir enerji demek. Bu çok büyük enerji olduğu için Türkiye'de en pahalı suyu kullanıyoruz. Tarım Bakanlığı Gediz'de kuyu açılmasını yasakladılar. Doğru bir karardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi 2009-2019 yılında barajlar doluyken biz kuyulardan çektik. Biz neden barajdan çekmedik? Belediye ise, 'DSİ, Manisa'dan su çekme hakkı verdi' dedi. Şu anda Türkiye'de en pahalı suyu kullanıyoruz. Suya ciddi rakamlar ödüyoruz. Bu konuda hiçbir çalışma yok. Barajlar doluyken kullansaydık bu hale düşmezdik. Belediye geçen gün su yönetimini iyi yaptığını açıkladı. Bu yüzden mi biz en pahalı suyu kullanıyoruz? Şu an tekrar kuyular açıyoruz. Bu yıl 32 milyon metreküp su çekeceğiz. Tahtalı Barajı yüzde 15. Tahtalı Barajı Eylül'de yüzde 3'leri görecek. İZSU yeni kuyular açıyor. Nereye kadar açacak? Bunun yerine neden suyu bilinçli kullanmıyoruz? Kirlilik bir yandan, suyun kötü yönetimi bir yandan, yanlış tarım bir yandan! Biz ülkemizi mahvediyoruz. Su biterse devlet biter" dedi. 

Artımalar çalıştırılmadı 

Yerel ve merkezi yönetimlerin bir kirlilik için bir araya gelmesi gerektiğine dikkat çeken Doğan Yaşar, "Nehirlerimizi kirlilikten kurtarmalıyız. Yerel ve merkezi yönetimlerin bir araya gelmesi lazım. Birlikte davranmaları gerekiyor. Nehirlerin üzerindeki tüm fabrikalar kirliliği derelere bırakıyor. Tüm arıtma tesisleri mecburi çalıştırılmalı. Elektrik de sübvanse edilmeli. Çalıştırmayan belediyeye, fabrikalara ciddi cezalar verilmesi gerekiyor. Sanayiciyi de kurtaracak şekilde sübvanse edilmeli. Marmara'daki müsilaj'ın nedeni, bizim Körfezin kirliliği hepsinin sebebi aşırı kirlilik. Kirliliğin sebebi de arıtmaların çalıştırılmaması" ifadelerine yer verdi. 

Sanayicilerin ve belediyelerin atıklarıyla kirlendi! 

Gediz Kirliliği'nin iç körfez ile alakası olmadığına dile getiren Yaşar, "Gediz'den çıkan su direkt Foça'ya gider. Denizanalarının Foça'yı basmasının nedeni Gediz'in marifetiydi. Körfez'deki kirliliği içeriden gelen 7 dere yapıyor. Oradaki fabrikalar kirletiyor. 40-50 tane çevre mühendisi istihdam edin ve bu arkadaşlar kontrol etsin. Kirlilik yaratan fabrikaları bakanlığa iletsinler. Tunç Soyer, Gediz'i gezdi ve 'Körfezi kirleten Gediz' dedi. Ancak bunun körfez ile alakası yok. Başkanların etrafındaki kişilerin bu işi, kirliliği, körfezi bilmemesinden kaynaklanıyor. Gediz, Büyükmenderes, Küçükmenderes'ten zehir akıyor. Arıtmalarla kurtulabiliriz. Arıtmalar var ancak çalıştırılmıyor. Enerji çok pahalı. Piriştina döneminde derelerin kirliliğinin önüne geçti, fabrikalara arıtmaları çalıştırttı. 1 yıl içinde Körfez masmavi oldu. Şuan yapsınlar yine 1 yılda masmavi olacak. Körfez'de şahane bir akıntısı var. Körfeze giren su 10 günde çıkıyor. Bir tek Gediz siyah akmıyor. Menderes'te simsiyah akıyor. Bütün nehirlerimiz kirli. Gediz çok uzun yıllardan beri sanayicinin, belediyelerin atıklarıyla kirlendi" ifadelerini kullandı. 

Muhabir: BERİVAN KAYA