Ayşegül Koç/TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. "Deprem olacak mı?" sorusundan ziyade depremlere karşı tedbir alınmasının önemini vurgulayan Öziçer; hem İzmirlilerin hem de yerel yönetimlerin yapması gerekenlere değindi.
“Korkutanlar ilgi görüyor”
Manisa'nın Soma ilçesinde 4,8 büyüklüğünde meydana gelen depreme ilişkin açıklama yapan Öziçer; “Manisa deprem geçmişi olarak İzmir’e çok benziyor. Manisa özellikle 2020’den bu yana sismisite anlamında oldukça hareketli. Ancak bu bölgede meydana gelen 4.5 ve 5 büyüklüğündeki depremler o bölgenin tamamen tektonik yapısı ile ilgili. Alaşehir’de 1970 yılında 6.5 büyüklüğünde deprem olmuştu. Onun dışında 6.5 büyüklüğünü geçen bir deprem yok. Yani Manisa ve çevresi İzmir gibi sık aralıklarla bu tip depremlerle karşı karşıya kalacaktır. Eski deprem yönetmeliğine göre yapılan binaların çokluğu burada deprem sonrası oluşabilecek olumsuzlukları da arttırıyor. Tabii ki bir depremde yıkılacak anlamına gelmez ama hasar görme oranını arttıran bir durum olacaktır. Bu bölgedeki faylara bakıldığında 6 üzerinde depremin çok fazla görülmediğini söylemek mümkün. Manisa tarihinde böyle bir şey yok” açıklamasında bulundu. Bingöl’de meydana 5.7 büyüklüğündeki depremle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Öziçer; “Doğu Anadolu Fay Hattı ile Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kesim yerlerinde olan bir coğrafya. Tektonik yapısı çok farklı büyüklükte depremlerin oluşabileceği bir yapıda. Bingöl ve çevresi 6 ve üzeri depremi oluşturabilecek bir tektonik yapıya sahip” dedi. Öziçer, bazı deprem bilimcilerin bu fayların 7 ve üzeri büyüklüğünde deprem üretebileceği iddialarının bilimsel verilere dayanmadığının da altını çizdi. Öziçer, “Bende söylediğim bir kaç sözle popüler olabilirim ama bizler bilimsel bilgiler ışığında toplumu bilgilendirmek zorundayız. Bizim ülkemizde ne yazık ki korkutanlar ilgi görüyor” dedi.
“Deprem olacak mı? sorusundan ziyade tedbir önemli”
İzmir ve çevresindeki fayların üretebileceği deprem potansiyelinin belli olduğunu söyleyen Öziçer, "Deprem olacak mı?" sorusundan ziyade depremlere karşı tedbir alınmasının önemini vurguladı. Hem İzmirlilerin hem de yerel yönetimlerin yapması gerekenlere değinen Öziçer, "Vatandaşımızın deprem anında nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair daha fazla bilinçlendirilmesi lazım. Yerel belediyelerin de zemin etütleri ve gerekli denetimleri yapması gerekiyor. Bina yapılmadan önceki zemin etüt raporlarının belediyelerde doğru bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. Ama maalesef İzmir'de 30 ilçenin 20’sinde jeofizik mühendisi istihdamı yok. Bu da jeofizik çalışmaların denetlenemediği anlamına geliyor. Denetlenmeden bina tasarlanıyor ve ruhsat veriliyor. Bu riski ortadan kaldıracak tek şey bu istihdamın artırılmasıdır” diye konuştu.
“Herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz”
İzmir’in zemini ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Öziçer; “Yerleşim yerlerinin zemini çok zayıf alüvyon tabakadan oluşuyor. Zayıf alüvyon tabakaya sahip bir zemine yapılmış yapılarımızın yaşı miadını doldurmuş durumda. Ancak yapılacak en kötü senaryoya göre deprem zararını en aza indirecek bilinçlendirme ve bilimsel çalışmaların içinde olmamız gerekiyor. Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler gösterdi ki parsel bazında zemin etüt projelerinin önemi her geçen gün kat ve kat artmakta. Jeofizik Mühendisleri Odası olarak birçok parametresi olan depreme karşı herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. Deprem doğal bir afettir. Öncesini, anını ve sonrasını planlamak gerekir. Bu plan tek bir kurumun veya mecranın yapacağı plan değil, hepimizin üzerine düşecek sorumluluklarla üstesinden gelinebilecek bir durumdur" dedi.
“İzmir’in depremleri bitmeyecek”
Öziçer; “İzmir’in depremleri bitmeyecek. Ülke anlamında dünyanın en aktif deprem kuşağındayız. Alttan Afrika kıtası bastırıp itiyor, Anadolu levhası her yıl 3-4 santim batıya doğru kayıyor, bu bir enerji birikimine neden oluyor, bu enerji birikimi son 20-30 yıldaki depremlerin artmasına da sebep oluyor, depremler her zaman olacak ama önemli olan bizlerin nasıl doğru bir şekilde yapılaşmayı gerçekleştireceğimiz olmalı” açıklamasında bulundu.
