ALPER TEMİZ - İzmir Körfezi'ndeki kirliliğe karşı bir basın toplantısı düzenleyen bir önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "İzmir, tarih boyunca önemli bir kent olmuştur. 2000 yıl önce Amasyalı filozof Strabon, 'Geographica' adlı eserinde İzmir Körfezi'ndeki kanal ve altyapı sorunlarından bahsetmişti. Bu sorunlar, özellikle 1986 yılına kadar Körfez’de kendini göstermeye devam etti" dedi. Öte yandan Soyer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın "10 sene önce koku başladı" söylemine karşı, "Hiçbir bilimsel tarafı yoktu" diye tepki gösterdi ve "Sağlık Bakanlığı raporunda bunun tam tersi veriler var" dedi. Soyer ayrıca mevcut İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay döneminde, kendi dönemlerinde gerçekleştirilen çalışmalara hiç değinilmediğini de ifade etti.
Soyer'in konuşmasında öne çıkan bilgiler şöyle:
Büyük Kanal Projesi ve yetersiz mi kaldı?
Soyer, "1986'da başlatılan 'Büyük Kanal' projesi ile İzmir’in koku ve kirlilik sorununa çözüm bulundu. Ancak zamanla bu çözümün yetersiz kaldığı noktalar oluştu ve yeniden bilimsel çalışmalara ihtiyaç duyuldu" dedi.
Yaşayan Körfez Stratejisi'nin hedefleri neydi?
Soyer, "İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2000 yıllık soruna köklü bir çözüm üretmek adına 'Yaşayan Körfez Stratejisi'ni hayata geçirdi. Strateji, Körfez’in kirliliğini azaltmak, sığlaşmayı önlemek ve bölgedeki doğal yaşamı korumak amacıyla üç ana aşamada yürütüldü: kara projeleri, kıyı tesislerinin iyileştirilmesi ve deniz çalışmalarını kapsayan bu strateji, İzmir Körfezi’ni eski günlerine kavuşturmayı hedefledi" şeklinde devam etti.
"Derelerin restorasyonu yapıldı"
"Kara Projeleri kapsamında, altyapı yenileme çalışmalarıyla kentin yağmur suyu altyapısı yenilenerek, yağmur sularının doğrudan Körfez’e akması sağlandı" diyen Soyer, "5 yıl içinde 300 kilometrelik yağmur suyu ve atık su ayrıştırma kanalı inşa edildi. İzmir'in 33 deresinden gelen kirliliğin engellenmesi adına derelerin restorasyonu yapıldı ve dere ağızlarında temizlik çalışmaları yürütüldü" diye konuştu.
Kıyı Tesisleri: Atıksu arıtma kapasitesi artırıldı
Soyer, "Kıyı tesislerinde, Körfez kıyısındaki Çiğli ve Narlıdere Atıksu Arıtma Tesisleri başta olmak üzere, kentin atıksu arıtma kapasitesi arttırıldı. Çiğli’deki tesisin kapasitesi, revizyonlarla 820.000 m3/gün seviyesine çıkarılarak İzmir’in 2050 yılı projeksiyonuna uygun hale getirildi. Karabağlar Atıksu Arıtma Tesisi de bölgedeki arıtma kapasitesini artırmak için devreye alındı" şeklinde açıklama yaptı.
"Körfezdeki sirkülasyon arttı"
"Deniz çalışmalarında ise, arıtılan suyun Körfez’de daha geniş bir alana deşarj edilmesi sağlandı" diyen Soyer, "Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin deşarj ağızlarının Gediz Nehri’nin eski yatağına taşınması planlandı ve bu, Körfez’deki sirkülasyonu artırarak sığlaşmanın önüne geçmeyi hedefliyor" ifadelerini kullandı.
"İl Sağlık Müdürlüğü analizine göre körfezde yüzülebilir"
Son olarak, "İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı analizlerle, Körfez’in birçok noktasında denize girilebilir olduğu tespit edildi" diyen Soyer, "Yaşayan Körfez Stratejisi, İzmir’in çevre sorunlarını köklü çözümlerle geride bırakmaya kararlı bir şekilde devam ediyor" diye sözlerini tamamladı.
Öte yandan Soyer, Körfez Su Analizlerini de paylaştı. İşte bölge bölge İzmir'de su kalitesi;