ALPER TEMİZ - Marilyn Monroe'ye benzerliği ile bilinen ve 'Mardin Monroe olarak da tanınan Melek Akarmut sokak köpeklerinin uyutulmasına dair önerilen yasa teklifi hakkında konuştu. Mardin'de yaşayan ve burada engelli kedilerin bakımını üstlenerek, kedi bakım evim kuran Akarmut, hayvana şiddet uygulayan bir kişiyi sosyal medyaya taşıdığı için hapiz cezasına da çarptırılmıştı. Türkiye'de hayvana şiddete karşı çıktığı için hapis cezasına çarptırılan ilk ve tek kişi olan Akarmut, 2 yıllık cezasının 1.5 ayını yattıktan sonra ceza evinden çıkmıştı. Mardin'de yaşadığı süre boyunca hayvanların bakımını üstlenmesi nedeniyle "çevre kirliliğine neden oluyorsun" bahanesi güdülerek çeşitli saldırılara uğrayan Akarmut, sokak köpeklerinin uyutulmasına ilişkin yasa teklifine de sert tepki gösterdi. "Bana Mardin'de belli büyüklükte bir alan tahsis edilsin, tek başıma Mardin'deki tüm köpeklere bakarım" diyen Akarmut, diğer taraftan da Mardin Belediyesi'ne dair çarpıcı bilgiler aktardı.
"İyilik yaptığım için hapis cezası verdiler"
"Kredi çektim ve engelli kedilere bakım evi kurdum" diyen Akarmut, "Bunu ben tek başıma yapabiliyorsam, muhtemelen devlet de yapabilir. Evimde çok fazla kedi birikmişti ve nitekim bu hayvanlara ev ortamım artık dar gelmeye başlamıştı. Ben Mardin'e beş sene önce geldim ve burada kendime sabun dükkanı açtım. Dükkanımın hemen arkasında boş bir konut vardı. Kredi çekerek bu atıl binaya bakıma muhtaç kedilere bakmak için bakım evi kurdum. Üstelik bu alanı cafeye de dönüştürdüm. Tüm kedilerimi buraya taşıdım. İçeride ranzalar var ve hepsini besliyorum. Benim evi, arabam ya da herhangi bir birikimim yok. Tüm bunlara rağmen bu işin üstesinden gelebildim. Ben bunları 'Onlar da can taşıyor' diye yaparken, sırf bir köğe şiddet uyguluyor diye bir şahsı şikayet etmek maksadıyla instagramdan açtığım canlı yayına aldığım için 2 yıl hapse çarptırıldım. Bunun 1.5 ayını yattım. İyilik yaptığım için resmen hapse mahkum edildim" dedi.
"UNESCO, kedi evimi 'gidip görülmesi yer' olarak paylaştı ama..."
Akarmut, "Ben yaşadığım yerde bir de kedi mahallesi oluşturmuştum. Bu mahalle o kadar pis ve bakımsızdı ki. Hergün bu sokağı temizler ve bakımını yapardım. Ancak semtteki insanlar bana baskı uyguladı, üstüme karpuz kabuğu gibi çöpler fırlattı ve 'kediler sokakları kirletiyor' diye iftira atarak UNESCO'nun 'ziyaret edilmesi gereken yerler' diye gösterdiği bu sokağı kapattırdılar. Kedilerimi zehirlediler ve sokak tekrar eski haline geldi ve yine çöplük haline dönüştü. Hiç kimseye iyilik yaramıyor. 4 çocuk annesi bir kadın olarak yapıyorum bunları. Evimin camlarını kırdılar, tacize uğradım... Sadece hayvanlara sahip çıktığım için başıma gelmeyen kalmadı. Hala Mardin sokaklarında kedileri beslemeye elbette devam ediyorum ancak bu sefer de 'mamalarla kaldırımları işgal ediyorsun' diyerek zabıtayı çağırıyorlar. Zabıta ise mamaları atıyor. Yaşadıklarımı göz önüne aldığımda tüm bu kötülükleri yapanlar, sokak köpekleri uyutulsun diyen kişilerin ta kendisi. Çünkü sokak köpekleri saldırıyor diye bahane üretseler de, aynı şiddeti ve nefreti kedilere de yapıyorlar. Kediler de mi saldırıyor?" diye aktardı.
"Belediye, işkence ediyor!"
"Mardin Belediyesi kısırlaştırma için ayrılan parayla, kesinlikle kısırlaştırma yapmıyor" diyen Akarmut, "Burada çok fazla köpek olmamasına rağmen kısırlaştırma yapmıyorlar. Bunu bana veterinerler söyledi. Mesela çöpe yavru kedi atıyorlar, ben sahip çıkıyorum. Belediye sokak hayvanlarına asla bakmıyor. Hepsi aç susuz ölüp gidiyor. Belediyeye ait çöp toplayan eşekleri ise yük kamyonu gibi kullanmaya başladılar. Hayvana sırtında koltuk taşıtıyorlar, ayakta ölen eşekler var. Ölen eşekleri ise ormana atıp kurda kuşa yem ediyorlar. Bu insanlar zaten hayvanları öldürüyorlar. Bu yasayla birlikte, sadece yaptıklarını meşru kılmış olacaklar. Mardin Belediyesi, bu eşeklere resmen işkence ediyor. Köpekleri uyutmak için yasa çıkartacaklarına, Mardin Belediyesi'ni soruştursunlar" açıklamasını yaptı.
