Avrupa Birliğinin finanse ettiği, Türkiye Belediyeler Birliği ve İçişleri Bakanlığının faydalanıcısı olduğu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının yürütücülüğünü üstlendiği projenin uygulanması ve izlenmesinde Dışişleri Bakanlığı görevli. “Türkiye'de Demokratik Yerel Yönetişimin Geliştirilmesi için Sivil Katılımın Güçlendirilmesi Projesi” (Sivil Katılım Projesi), demokratik yerel yönetişim için sivil katılımın ve gönüllülüğün güçlendirilmesini amaçlıyor. Bu amaçlar çerçevesinde gençlerin dijital araçlar ve etkileşimli etkinliklerle bir araya geldiği VolunFest, kampüste renkli görüntülere sahne oldu.

SİVİL TOPLUM KÜLTÜRÜMÜZDE VAKIF OLARAK KÖKLÜ GEÇMİŞE SAHİP

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının Türkiye'ye uzun yıllardır katlılar sunduğunu vurgulayan Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, “İki ana kavram var bunlardan birincisi sivil toplum ikincisi gönüllülük. Sivil toplum alanı bizim toplumumuza yabancı değil. Bizim kültürümüzde vakıf olarak köklü bir geçmişe sahiptir. Belki ekonomik sebeplerle etkinlikleri zaman içinde azalıp daha çok kamu kurumlarından bu tür faaliyetlerin yürütülmesi beklenmiş. Temel kamu hizmetlerini kamu kurum ve kuruluşları yürütecektir ama vakıflar ve dernekler kamuya dönük pek çok alanda maddi ve manevi becerilerini kullanarak daha fazla katkı sağlayabilirler. Türkiye de eskiden kalan vakıflarla yetinmeyerek yeni vakıflar kurarak ve üstüne yeni bağışlar yaparak bu alanı daha aktif hale getirmemiz gerekir. Vakıf tarihinin çok eskilere dayanmamasına rağmen özellikle Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'da çok gelişmiş bir vakıf kültürü oluşmuş durumda. Devlet oralarda vakıflar üzerinden işlerini halletmeye başlamış durumda. Vakıflara maddi ve teknik destek vererek işlerini yürütmeye başlamış durumdalar” dedi.

GÖNÜLLÜLÜK KAVRAMININ İÇİ DOLDURULMALI

Vali Toraman gönüllülük kavramından bahsederek “İkinci olarak gönüllülük konusu var. Bizde gönüllülük var ama zor zamanlarda daha çok öne çıkıyor. Normal zamanlarda da gönüllülük alanına yönelmeliyiz. Burada görevime başlamadan önce 3 yıl boyunca deprem bölgesinde görev yaptım. 2023 depremini bizzat orda yaşadım. Deprem sonrası yaşanan gönüllülük faaliyetleri göz yaşartıcı ancak kurum ve kuruluşlar ile sağlıklı iletişim, sahadaki organizasyon gibi faaliyetleri bilerek gönüllülük kavramının içini doldurmak gerekiyor” dedi.

SİVİL TOPLUM AKADEMİSİNE BÜYÜK İLGİ VAR

Üniversite olarak sürdürmekte oldukları vizyon ve misyon doğrultusunda kentin ihtiyaçlarını, yerel yönetimlerle iş birliği içinde hazırladıkları nitelikli işlerle karşıladıklarını aktaran Rektör Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, “Son 2 yıldır İçişleri Bakanlığımızın Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü desteğiyle Sivil Toplum Akademisini kurduk. Akademide sürekli eğitim merkezimiz üzerinden kar amacı gütmeyerek sivil toplum kuruluşlarına alanlarında uzman kişiler yetiştirmek amacıyla sertifika programları düzenliyoruz. Büyük bir talep var. Bakanlıktan ve üniversitemizden uzmanlar büyük katlı sağlıyorlar. Gönüllülük faaliyetlerine destek sağlıyoruz. Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğüne 17 kadar projeyi kentimizdeki sivil toplum kuruluşlarıyla beraber sunduk ve bir çoğu da olumlu değerlendirildi” dedi. Gönüllülük meselesinin Birleşmiş Milletler sistemini ve kurum ve kuruluşlarının temel ilkelerinden bir tanesi olduğunu söyleyen UNDP Türkiye Temsilcisi Louisa Vinton hem başkalarının yararına olabilecek bir şeyi oluştururken kendi içimizde var olan bir tutkuyu gerçekleştirerek bizlere de hizmet ettiğini belirtti.

Açılış konuşmalarının beraberinde sivil katılımı ve gönüllülük bilincini arttırmak amacıyla düzenlenen söyleşiler gerçekleştirildi. Söyleşilerin ardından gerçekleştirilen Gönüllülük Fuarı etkinliklerinde ise etkileşimli etkinlikler ve konser ile festival sonlandırıldı.

Kaynak: (İHA)