İlk kez 2006 yılında nöropsikolog Elizabeth Parker, Larry Cahill, Dr Paul Tejera ve James McGaugh tarafından tanımlanan hipertimezi, iki belirleyici özelliğe sahiptir:
1. Kişisel Geçmişe Takılıp Kalmak
Hipertimezi hastaları, kişisel geçmişleri hakkında düşünmeye normalden çok daha fazla zaman harcarlar. Bu durum, takıntılı düşüncelere ve anılara boğulma şeklinde de görülebilir.
2. Mükemmel Hafıza
Bu hastalar, olağanüstü bir hafıza kapasitesine sahiptir. Kendilerine bir tarih verildiğinde o tarihin hangi güne düştüğünü, o tarihte yaşadıkları kişisel olayları ve hatta o günkü hava durumunu bile hatırlayabilirler. Yaşadıkları günleri mükemmele yakın ayrıntılarla hatırlamanın yanı sıra, kişisel öneme sahip kamusal etkinlikleri de hafızalarında tutabilirler. Bir tarihle karşılaştıklarında, o günün anılarını kontrol edilemeyen bir dürtüyle ve tereddüt ya da bilinçli bir çaba olmadan tekrar yaşayabilirler.
Hipertimezi Bir Hastalık mı?
Hipertimezi bir hastalık olarak kabul edilse de, bazı durumlarda avantajlı da olabilir. Örneğin, geçmişe dair mükemmel hafıza, tarihçiler veya araştırmacılar için oldukça faydalı olabilir.
Ancak, hipertimezinin günlük hayatı zorlaştıran ve travmatik anıların tekrar tekrar yaşanmasına neden olan bir yönü de vardır. Bu durum, kaygı, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik sorunlara yol açabilir.
Hipertimezi Tedavisi Mümkün mü?
Hipertimezinin kesin bir tedavisi yoktur. Ancak, psikoterapi ve ilaç tedavisi ile semptomların hafifletilmesi mümkündür.