Etkinlikler, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, Urla Kaymakamı Mustafa Gözlet, Garnizon Komutanı Dz. Albay Serdar Akan, Urla Cumhuriyet Başsavcısı Murat Yavuz, İlçe Birim Amirleri, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri, Muhtarlar, Gaziler, Şehit yakınları ve vatandaşların katılımıyla gerçekleştirildi.
Kutlamalar, Türk Ordusunun Urla’ya girdiği yer olan Mustafa Kemal Paşa Caddesi'nden (Mermerli Çeşme) Bando ve Rahvan Atları eşliğinde yapılan kortej yürüyüşü ile başladı. Ellerinde Türk bayraklarıyla halkı selamlayan protokol üyeleri, Urla sokaklarında gururla yürüdü. Cumhuriyet Meydanına kadar süren yürüyüşün ardından Saygı Duruşu yapıldı ve İstiklal Marşı okundu. Resmi çelenklerin sunulmasının ardından Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.

Atalarımızın fedakârlığı, bizlere özgürlük bilincini kazandırdı"Atalarımızın fedakârlığı, bizlere özgürlük bilincini kazandırdı"

Başkan Balkan, konuşmasında Urla’nın Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlık mücadelesine ve Batı Anadolu’daki Kuva-yı Milliye’nin ilk kez burada doğduğuna dikkat çekti. Balkan, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazanılan bağımsızlık zaferini anarak, halkın bu mirasa sahip çıkma sorumluluğunu vurguladı. Balkan, şunları söyledi: “Bu kadim topraklar birçok savaş ve kurtuluş mücadelesi gördü. Ancak 15 Mayıs 1919’da İzmir’de yakılan ilk kıvılcımla başlayan istiklal mücadelesi, milletimizin azim ve kararlılığıyla zaferle sonuçlandı. Urla, bu süreçte ilk Kuva-yı Milliye hareketine ev sahipliği yaptı. 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşuyla Anadolu’nun kahramanları Urla’ya doğru yola çıktı. 12 Eylül 1922’de Albay Çolak İbrahim Bey komutasındaki ordu, Urla’yı düşman işgalinden kurtardı. Atalarımızın fedakârlığı, bizlere sadece bir şehir değil, özgürlük bilincini kazandırdı. 12 Eylül, Urla’nın direniş ruhunu ve cesaretini hatırlamak için önemli bir fırsattır. Bugün, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Urla’nın kahramanlarını minnetle anıyor, Kurtuluşun 102. yıl dönümünü kutluyoruz.”

Güncel sorunlara dikkat çektiGüncel sorunlara dikkat çekti

Balkan, konuşmasının devamında çevre koruma, çocuk istismarı ve eğitim gibi güncel toplumsal sorunlara dikkat çekti. Şunları ifade etti: “Bir asırdır yokluk ve yoksulluk içinde yedi düvele karşı mücadele veren Mustafa Kemal Atatürk’ün ve kahramanların destanlarını yâd ediyor, yiğitlerimize rahmet okuyoruz. Peki, onların sahiplendiği kadar sahiplenebiliyor muyuz bu vatan toprağını? Gerçekten yaşadığımız kenti ve insanlarını seviyor ve koruyor muyuz? Örneğin, bir ülkeyi sevmek, bir köşk için tek bir ağacı bile feda etmemektir, Mustafa Kemal Atatürk gibi. Oysa şimdilerde milyonlarca canlının ölmesini umursamadan, bile isteye yakıyorlar ormanlarımızı. Ne acı. Yazık. Bir ülkeyi sevmek, çocukları her türlü ihmal ve istismardan korumak, onları her koşulda yetişkinlerden daha özel ele almaktır. Çocukları fiziksel, ruhsal, cinsel istismar nesnesi haline getirip ömürlerini çalan tüm toksik insanları lanetlemekten bıktık. Narinler, Leylalar, Müslümeler olmasın istiyorsak daha güçlü bir siyasi duruş sergilememiz gerekiyor. Hukukun üstün tutulduğu, iyi hal indirimlerinin olmadığı, caydırıcı cezaların kimsenin gözünün yaşını dinlemeden uygulandığı bir sistemde daha güvende bir yaşam sağlayabilmektir bu ülkeyi sevmek. Bizler, çöpümüzü attığımız her sokağa, fazladan akıttığımız suya, imara açılan her tarım arazisine, okutamadığımız her çocuğa, sokakta oynarken gelinlik giydirilen her kız çocuğuna, kocası tarafından cinayete kurban edilen her kadına, işkence edilerek öldürülen her sokak hayvanına karşı mahcubuz, suçluyuz, sorumluyuz. Oysa ecdadımız gözünü kırpmadan canını feda etmiş bu toprakları vatan yapabilmek adına. Bizlere ise bu vatanı korumak ve ileriye taşımak düşüyor. Fakat 100 yıldır hala muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için çabalıyoruz. Bu çaba ancak ve ancak bilimle, okumakla, ahlaki değerlerle kendini gerçekleştirebilir. Her köye eğitim götürerek ve bunu takip ederek kurtarabiliriz bu ülkeyi. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Köy Enstitüleri ile yine yeniden kırsal kalkınma gerçekleşebilir. En ücra köylerden aydın insanlar yetişebilir.”

Şehitleri andılar

Balkan’ın konuşmasının ardından İzmir Cengiz Aytmatov Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi Oktay Dalkıran ‘Urla’ şiirini okudu. Tören, Urla Halk Eğitim Merkezi’nden Efelerin Harmandalı gösterisi ile sona erdi. Cumhuriyet Meydanındaki resmi törenin ardından Yıldıztepe Şehitliği ziyaret edildi. Yıldıztepe Şehitliğinde Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim Tilaveti yapıldı ve dua edildi. Şehitlerin kabirlerine saygı ve minnetle karanfiller bırakıldı.

Muhabir: Balamir Yıldız