Ömür boyu süren ve bir nöroçeşitlilik olarak kabul edilen otizm, son istatistiklere göre doğan her 36 çocuktan birinde görülmekte. Otizmli bireylerin yaşam boyu eğitim, istihdam ve toplumsal kabulünün sağlanması amacıyla kurulan dernek, yerel yönetimlerle işbirliği yaparak Urla'yı otizm dostu bir ilçe haline getirmeyi hedeflemekte.
"Yolumuz maalesef fırsat eşitsizlikleri ile kapanmış durumda"
Urla Otizmle Yaşam Derneği Başkanı Müge Şahin, Urla'da önemli sayıda otizmli birey ve ailesinin yaşadığını belirterek, otizmli çocuk ve bireylerin yaşamın her alanında karşılaştıkları sorunları çözmek için yola çıktıklarını ifade etti. Dernek üyelerinin çoğunluğunun otizmli çocukları olan ailelerden oluştuğunu dile getiren Şahin, "Biz yol arkadaşıyız. Yolumuz maalesef fırsat eşitsizlikleri ile kapanmış durumda. El ele verip çocuklarımızın okul öncesinden başlayarak ileri yaşlara kadar olan süreçlerde ihtiyaçları olan eğitime ulaştırmak ve istihdam edilmelerini sağlamak istiyoruz. Otizmli cocuğu olan aileler de gerekli desteklerden mahrum kalıyorlar. Aileler en basit günlük rutinlerini bile yerine getirirken zorlanıyor. Hastalandıklarında çocuklarını bırakacak kimseleri yok. Sosyalleşmekten bahsedemiyorlar bile. Amacımız otizmli çocuklarımızın yaşam boyu eğitim, istihdam ve sosyal kabullerini sağlamaya çalışırken aynı zamanda ailelerine de destek olabilmek." dedi.
"Otizmli çocukları olan aileler olarak kenetlenmeyi başardık"
Urla'da istihdama katılabilecek ve iş gücü üretebilecek otizmli birey sayısının oldukça fazla olduğuna dikkat çeken Müge Şahin, "Bizler Otizmli çocukları olan aileler olarak kenetlenmeyi başardık. bir araya gelip Urla'da eksikliği önemli ölçüde hissedilen bir sivil toplum kuruluşu oluşturduk. Urla'da yaşayan otizmli birey ve ailelerinin yalnız hissetmemeleri için; Otizmle Yaşam Derneğini kurduk. Birlikten güç doğacağına inananlardanız. Yerel Yönetimleri de yanımız da görmeyi istiyoruz. Otizm ile mücadele etmiyoruz, otizm ile yaşam sürüyoruz. Bu bizim gerçeğimiz olduğu gibi toplumun da gerçeği. Çocuklarımızın evlerine kapanmalarını istemiyoruz ve kabul etmiyoruz. Otizmli çocuklar öncelikle eğitime erişebilmeli. Sonrasında istihdamın içinde olmalılar. Otizmli çocukların eğitim süreci ailelere büyük maddi yükümlülük getiren bir süreç. Aileler bu yükümlülük altında eziliyor. Devlet desteği haftada sadece 8 saat ve asla yeterli değil. Otizmli bireylerin meslek edinmelerini sağlayan Halk Eğitim Kurslarının ulaşılabilirliğinin ve kapasitelerinin arttırılması gerekirken kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu durum kabul edilemez. Kurduğumuz Otizmle Yaşam Derneği çatısı altında İzmir'de bulunan diğer otizmle ilgili STK'ları ile diyalog kurarak bu sorunlara çözüm getirmeyi istiyoruz" dedi.