NASA astronotu Frank Rubio, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) geçirdiği 371 günün ardından Ekim 2023’te Dünya’ya döndü. Bu süre, Rubio’nun Amerikalı bir astronot tarafından gerçekleştirilen en uzun uzay uçuşu olarak kaydedildi. Daha önceki ABD rekorunu 355 gün ile geçmeyi başaran Rubio'nun uzayda kalma süresi, uzay aracında meydana gelen bir soğutma sıvısı sızıntısı nedeniyle uzatılmıştı. Astronatların Dünya'ya döndükten sonra vücutlarında meydana gelen değişimlere yönelik yapılan araştırmalarda, önemli detaylar yer aldı. Dünya'da yaşamak için evrimleşen insanın uzayda yaşaması konusunda cevaplanması gereken sorular olsa da araştırmalar üzerine belirtilen durumlar şu şekilde:
1.111 gün geçirerek en uzun süre kalma rekoru kırdı
NASA astronotu Frank Rubio, 371 gün boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kalarak toplamda 5.963 yörünge tamamladı ve 157,4 milyon mil (253,3 milyon km) yol aldı. Ancak, en uzun uzay uçuşu rekoru hâlâ Rus kozmonot Valeri Polyakov’a ait; Polyakov, 1990’ların ortasında Mir Uzay İstasyonu’nda 437 gün geçirdi. Eylül 2024’te, Rus kozmonotlar Oleg Kononenko ve Nikolai Chub, ISS’de 374 gün kalarak yeni bir rekor kırdı ve uzayda toplam 1.111 gün geçirerek en uzun süre kalma rekorunu elde etti. Uzayda uzun süre kalmanın etkileri, astronotların kas gelişimini ve beyin işlevlerini değiştirebiliyor. Uzaydan dönen astronotlar, yerçekimsiz ortamda geçirdikleri süre nedeniyle kurtarma ekipleri tarafından kapsülden çıkarılmak zorunda kaldı.
En çok kaslar etkileniyor
Rubio'nun uzun uzay yolculuğu, insanların uzun süreli uzay uçuşlarıyla başa çıkma yöntemleri ve ortaya çıkabilecek sorunlara yönelik çözüm önerileri konusunda önemli veriler sağladı. Sınırlı egzersiz ekipmanıyla vücutlarının etkilerini inceleyen ilk astronot oldu. Bu bilgiler, Güneş Sistemi'nde mürettebatlı keşifler için kritik öneme sahip.
Uzmanlardan gelen açıklamalara göre uzayda, yerçekimi çekimi olmadan kas ve kemik kütlesi hızla azalır. En çok etkilenen kaslar, duruşu destekleyen sırt, boyun, baldır ve dört başlı kaslardır; bu kaslar mikro yerçekiminde kullanılmadığı için atrofide başlar. Sadece iki hafta içinde kas kütlesi %20 kadar azalabilir ve üç ila altı ay süren görevlerde bu oran %30'a kadar çıkabilir.
Eskiye dönmek 4 yıl sürebilir
Uzayda uzun süre kalan astronotlar, Dünya'nın yerçekimi etkisi altında olmadığı için kemik kütlelerini kaybetmeye başlarlar. Her ay %1-2, altı aylık süreçte ise %10'a kadar kemik kaybı yaşanabilir. Bu durum, kırık riskini artırırken iyileşme süresini de uzatır; normal kemik kütlesine dönmek ise dört yıla kadar sürebilir. Astronotlar, bu kaybı önlemek için Uluslararası Uzay İstasyonu'nda günde 2,5 saat egzersiz yapar ve diyet takviyeleri alırlar.
Kilo kaybı yaşanabilir
Çarışmalar uzayda uygulanan egzersiz rejimlerinin kas fonksiyonu ve boyutundaki kayıpları önlemekte yetersiz olduğunu gösterdi ve daha yüksek yüklerle yapılan direnç egzersizlerinin faydasını araştırmayı önerdi. Astronotlar, yerçekiminin eksikliği nedeniyle ISS'de kaldıkları süre boyunca omurgalarının uzadığını fark edebilirler; bu durum, sırt ağrısı ve disk kayması gibi sorunlara yol açabilir. Ayrıca mikro yerçekimi ortamında sağlıklı kiloyu korumak zordur; Scott Kelly, ISS'de 340 gün kaldıktan sonra vücut kütlesinin %7'sini kaybetti. NASA, astronotlarının besleyici gıdalarla beslenmesini sağlamaya çalışsa da bu durum yine de vücut üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Görme keskinliği
Uzayda, yer çekiminin eksikliği nedeniyle kan, başta daha fazla birikir, bu da gözde sıvı birikmesine ve görme keskinliğinde azalmaya yol açabilir. Görme değişiklikleri, uzayda iki hafta içinde başlayabilir ve bazıları kalıcı hale gelebilir.
Sinirsel bağlantılarda değişiklikler
Uzayda uzun süre kalan astronotlar, hem fiziksel hem de bilişsel değişiklikler yaşıyor. Scott Kelly'nin ISS'deki 340 günlük deneyimi, bilişsel performansında geçici bir azalma yaşandığını gösterdi. Uzayda beynin bazı bölgelerinde sinirsel bağlantılarda değişiklikler olduğu ayrıca beyin boşluklarının şiştiği gözlemlendi.
Bağırsak mikrobiyotası
Bağırsak mikrobiyotası da uzayda değişiklik gösterdi; yiyecek çeşitliliği ve fiziksel aktiviteler etkili oldu. Kelly'nin cildi uzaydan döndükten sonra hassaslaştı ve kızarıklıklar oluştu.
Gen
Scott Kelly'nin uzaya yaptığı uzun yolculuğun en dikkat çekici bulgularından biri, bunun DNA üzerindeki etkileri oldu. DNA ipliklerinin sonunda, genleri koruyan ve yaşlandıkça kısalan telomer adı verilen yapılar bulunur. Ancak Kelly ve diğer astronotlar üzerinde yapılan araştırmalar, uzay seyahatinin bu telomerlerin uzunluğunu etkileyebileceğini göstermiştir.
Beyaz kan hücrelerinde düşüş
Bağışıklık sistemi üzerinde de etkiler gözlemleniyor; astronotlar, yörüngede aldıkları radyasyon nedeniyle beyaz kan hücrelerinde düşüş yaşıyor. Bu değişikliklerin erkek ve kadın astronotlar arasında farklılık gösterdiği de bulgular arasında.