Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arif Keleşoğlu, astım ve spor arasındaki ilişki hakkında bilgi verdi. Spor yapmanın astım hastalarına faydalı olduğunu belirten Arif Keleşoğlu, “Özellikle astım hastaları spordan hiçbir şekilde uzaklaşmamalıdır.
Eğer kişi, astım ilaçlarını düzenli kullanıyorsa ve astım hastalığı kontrol altında ise spor yapması iyileşmesine katkıda bulunur, kapasitesini artırır ve astım kontrolü kolaylaşır.
Fiziksel kondisyonu iyi olan sporcularda astım ataklarının ciddi bir şekilde azaldığı yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur.
Bu nedenle astım hastalarının fiziksel fonksiyon kapasitelerini geliştirecek spor faaliyetlerinde bulunmaları önerilmektedir” dedi.
“Yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir”
Dr. Arif Keleşoğlu, astımın hava yollarındaki kronik iltihaplanma sonucu gelişen bir hastalık olduğunu hatırlatarak “Genellikle ataklar halinde kendini gösteren astım hastalığını alerjenler, ilaçlar ve soğuk gibi pek çok faktör tetikleyebilmektedir.
Hastalar bu tetikleyicilere maruz kaldığında öksürük, hırıltılı, solunum, nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissi gibi belirtiler vermektedir. Kontrolsüz astım hastalığı kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir” dedi.
“Astımlı kişiler her türlü egzersize katılabilir”
Astımlı bireylerin, hastalıkları kontrol altında olduğu sürece spor yapabileceklerini ve hatta başarılı olabileceklerini vurgulayan Arif Keleşoğlu, “Başarılı sporcular arasında iyi bir astım tedavisi altında olan elit sporcular vardır.
Aktif olmak ve spor yapmak, astımlı kişilerin formda kalmasına ve sağlıklı bir kiloyu korumasına yardımcı olur. Genel olarak, astımlı kişiler her türlü egzersize katılabilir. Egzersiz, genel sağlık ve akciğer sağlığı için önemlidir ve astımla yaşayan insanlar için fiziksel aktivitenin birçok faydası vardır.
Günlük egzersiz; akciğer kapasitesini, yani vücudun kullanabileceği maksimum oksijen miktarını iyileştirmeye yardımcı olur.
Astımlı kişiler için dinlenme molası olmadan çok fazla enerji gerektiren veya soğuk hava sporları gibi bazı sporları yapmak bazen zor olabilir.
Ancak bu yapamayacakları anlamına gelmez. Astımlı birçok sporcu, uygun eğitim doğru ilaç kullanımıyla istedikleri her sporu yapabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Arif Keleşoğlu, egzersiz sırasında egzersize başlamadan önce mutlaka ısınma yapılmasını, soğuk havalarda burun ve ağız bir eşarpla kapatılmasını. Havanın kirli olduğu günlerde dışarıda egzersiz yapmaktan kaçınılmasını ve spor soğuma hareketleriyle tamamlanmasını önerdi.
“Astımın şiddeti spor seçiminde önemli”
Spor dalı seçiminde hastanın astım şiddeti, akciğer kapasitesi ve kişisel tercihlerin önemine dikkat çeken Arif Keleşoğlu, “Genellikle çocuk ya da erişkin yaşta önerilen spor aktivitesi yüzmedir.
Ancak kapalı yüzme havuzları, dezenfektan olarak kullanılan maddelerin kapalı ortamda birikmesi nedeni ile astımı tetikleyebilir.
Bu nedenle yüzülen ortamın temiz ve uygun olduğundan emin olunmalıdır. Bir de soğuk hava astımı tetikleyebilir. Açık hava sporu yaparken bunu göz önüne almak gerekir. Soğuk havalarda astım hastaları gereken önlemleri alarak, tıbbi tedavilerini ihmal etmeden açık hava sporlarını yapabilirler. Ancak astım hastaları yüksek risk içerdiği için; dalgıçlık, basketbol, bisiklet, uzun mesafe koşusu, futbol, kayak, buz hokeyi ve buz pateni gibi spor dallarından uzak durmalıdır. dedi.
Bazı sporların astım hastaları için yüksek risk taşıdığını belirten Arif Keleşoğlu, dalgıçlık, uzun mesafe koşuları, kayak, buz hokeyi ve buz pateni gibi spor dallarından kaçınılması gerektiğini ifade etti.
Arif Keleşoğlu sözlerini “Spor, astımın iyileşmesine katkıda bulunsa da asıl tedavisi tıbbidir. Uzman bir doktor gözetiminde düzenli takiplerin ve tedavilerin yapılması gerekmektedir.
Astım tıbbi tedaviyle kontrol altına alınabilen, geriye dönüşü olabilen bir hastalıktır. Herkeste astımın şiddeti farklılık göstermektedir.
Tedavinin ardından hasta normal hayatına dönebilir. Ayrıca astımı tetikleyici faktörlerin belirlenmesi ve bu etkenlerden korunmak önem taşımaktadır” ifadeleriyle tamamladı.