ALPER TEMİZ - Başta Ege Bölgesi olmak üzere Türkiye'nin doğal ormanlık alanlarının büyük bir kısmı, alevlerle yok oldu. Bağıl nemde yaşanan azalma, yüzde 30'lardan yüzde 7'lere dek düşerken, son 10 yılda çıkan 6 bin 900 orman yangınında 75 bin hektarlık alan etkilendi. İzmir'de ise son 10 yılda bin 600 orman yangınında yaklaşık 14 bin hektarlık alan kül oldu. Yaşanan kayıplardan sonra başlatılacak olan yeniden ağaçlandırma çalışmaları ise maden sahası genişletme çalışması nedeniyle binlerce ağacın kesildiği Akbelen Ormanı gibi bölgelerde gerçekleştirileceği ifade edilen 'yeniden ağaçlandırma' uygulamalarını hatırlattı.
Türkiye'de maden çalışmaları nedeniyle kesilen ağaçların da unutulmaması gerektiğinin altını çizen Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, "Böyle bir durumda yeniden ağaçlandırmalar toprak yapısı bozulduğu için eski ekosistem tekrar sağlanamıyor" hatırlatmasında bulundu.
"Ekosistemi geri getirmiyor"
"İklim krizi gibi çok ciddi bir sorunla mücadele ediyoruz ve diğer taraftan da; vahşi yangınlara ağaçlarımızı, ekosistemimizi kurban ediyor, Bergama veya İkizköy gibi maden saldırısı altındaki coğrafyalarda doğamızın yok ediliyor oluşunu izliyoruz." Sözlerine bu cümlelerle başlayan doğa aktivisti ve Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, "Maden sahası genişletme çalışması gibi durumlarda ağaçları keserken genellikle 'Rehabilitasyondan' bahsedilir. Oysa tabiatta var olan doğal bir sistemi bozup, ağaçları kestikten sonra yerine rehabilitasyon adı altında ağaç dikildiğinde, ekosistemi tekrar yaratmış olmuyorsunuz çünkü toprağı öldürmüş oluyorsunuz" dedi.
"Nasıl bir yol izlenmeli?“
Orman Mühendisi Prof. Dr. Ebubekir Gündoğdu ise rehabilitasyonda izlenecek yolları anlattı. Prof. Gündoğdu, "Son yıllarda yaşanan Covid-19 pandemisi insanın doğaya bakış açısını değiştirdi. Özellikle kentlerde yaşayan halkın doğayı kullanma talepleri arttı. Bu iki unsur bir araya geldi ve yangına hassas ekosistemlerde yangın riskinin artması kaçınılmaz bir hal aldı. Bu durum en çok yaban hayvanlarını etkiledi. Yanan sahalarda sadece ağaç toplulukları değil, orman ekosisteminin tamamı zarar görmekte, özellikle de yaban hayatı yangın anında ve kısa vadede yangınlardan çok olumsuz etkilenmekte yüzlerce yaban hayvanı can vermektedir. Dolayısıyla yangın sonrası ormanların rehabilitasyonu ve restorasyonu, orman ekosistemlerinin sürdürülebilirliği açısından yaban hayatı ile beraber planlanması gereken bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple yanan alanların tümü aynı metot ve karar mekanizmasıyla yenilenmemeli, alanda yaşayan yaban hayvanlarına ve habitata özgü kararlar alınmalıdır" diye konuştu.
