ALPER TEMİZ - 2024 Haziran ayında Hasançavuşlar Köyü'nde makilik zeytinlik alanlarda çıkan orman yangınları zorlukla kontrol altına alınmış, birçok ağaç küle dönmüştü. 2024 Ağustos ayında ise İstanbul Gayrimenkul Yatırım A.Ş. tarafından planlanan İstinye İstanbul GES-1 projesi için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğü'ne ÇED başvurusu yapılmıştı. 101 ada 126 parselde planlanan projeye ilişkin olarak Valilik bugün, ÇED Gerekli Değildir kararı verdi. Projenin, daha önce çıkan yangın alanında planlanması ve Valilik tarafından ÇED Gerekli Değildir kararı verilmesi şüpheli bulundu. Tire Kartal Dağı Koruma Platformu Başkanı Zeynel Aydın, "Yangının çıktığı alanın yanı başında halihazırda maden sahası ve yine GES alanı bulunuyor. O dönem 'Bu yangın hakkında inceleme başlatılsın' diye baskı yapmıştık. Sonuç alınamadı ancak verilen bu ÇED Gerekli Değildir kararı bizi hem şaşırttı hem şaşırtmadı" dedi.
Maaliyetinin 129 milyon lira, ekonomik ömrünün 25 yıl ve inşaat süresinin ise 6 ay olarak planlandığı projeye ilişkin olarak İzmir Valiliği Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından verilen karar şöyle:
"İzmir İli, Tire İlçesi, Hasançavuşlar Mahallesi tapunun 101 Ada, 126 Parseli üzerinde sınırları içerisinde İstinyepark İstanbul Gayrimenkul Yatırım A.Ş. tarafından yapılması planlanan 'İstinye İstanbul GES-1 (2,6 MWe/3,2318 MWp/3,2318 MWm-3,89 ha)' projesi için hazırlanan ve Müdürlüğümüze sunulan proje tanıtım dosyası incelenmiş, değerlendirilmiş ve söz konusu proje için ÇED Yönetmeliğinin 17. maddesi gereğince 25.10.2024 tarih ve E-2024221 numaralı belge ile Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararı verilmiştir."
"Yangına soruşturma açılmalıydı"
"Hasançavuşlar rant adına ilginç bir bölge" diyen Aydın, "Zaten bütün yaşam alanlarını zehirli tozlarıyla kirleten bir taş ocağı da bu bölgede bulunuyor. Taş ocağının çevreye verdiği ilişkin devam eden bir dava süreci var. Zeytinliklerde bulunan bu taş ocağı nedeniyle Haziran ayında çıkan yangından şüphelenmiş ve soruşturma başlatılması gerekiyor diye düşünmüştük. Yangından sonra taş ocağının ya da halihazırda var olan GES alanının genişletilmek isteneceğinden şüphelenmiştik. Fakat çiftçi olan halk bu enflasyonda, artık o kadar yoğun bir şekilde geçim derdine düştü ki, uğraşmaya enerji de zaman da bulamadı. Yangın çıkan alanın çevresi de tarım arazisidir. Normal şartlarda yangın çıkan ağaçlık alanlarda yenileme ve ağaçlandırma çalışması yapılması gerekmektedir. Ancak GES projesi için kullanılmasına karar verilmiş ve ÇED Gerekli Değildir kararı verilmiş. Maalesef ülkemizin taşı toprağı satılıyor. Şüphelilerimiz gereksiz değilmiş.
Biz projelere değil, bu projelerin ısrarla kente yakın olması nedeniyle ormanlıklara uygulanmasına karşıyız. Boş kayalıkların da bulunduğu Tire'de, sırf lojistik masraflarından kaçınmak için köylünün yaşam alanları yok ediliyor. İnsanlar diğer taş ocağı, GES ve RES'ler için büyük bir müdahale verdi, devam eden davalarımız da var, ancak tüm bunlara karşın aynı bölgeye ve üstelik daha 4 ay önce yangın çıkan ve kül olan alana, GES projesi için ÇED Gerekli Değildir kararı veriliyor. Alanın tarım bölgesi olması nedeniyle GES'lerden açığa çıkan radyasyon hem ağaçlara, hem toprağa ve de çiftçinin ürünlerine zarar veriyor. GES'in altında kalan topraklar, verimliğini tamamen kaybediyor. Buna rağmen verilen ÇED Gerekli Değildir kararının neresi hukuki?" diye konuştu.