SON MÜHÜR - OSMAN GÜNDEN/ Danışmanlığını Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Zehra Sak Brody’nin üstlendiği "Ses ve Müziğin Terapötik Amaçlı Kullanımı" başlıklı tez çalışmasında, insan vücudundaki organların kendine özgü titreşimleri olduğu ve bu titreşimlerin uyumunun bozulması durumunda, dengeleme amacıyla yüzyıllardır sesle şifa yöntemlerinden faydalanıldığı vurgulandı.
“Sesle şifa yöntemleri” olarak adlandırmayı tercih ettim”
Sesle şifa yöntemlerinin dünyada daha yaygın uygulamalara sahip olduğunu ancak Türkiye'de henüz yeni yeni popülerleştiğini belirten Karlıdere, tezinde şu soruları inceleyerek, “Tez araştırmamda, “Sesle şifa nasıl sağlanmaktadır?” ve “Ses terapisi ile müzik terapi arasındaki farklar nelerdir?” soruları çerçevesinde ses ve müziğin tedavi amaçlı kullanım yöntemlerini inceledim.
Ses ve müziğin terapötik amaçlı (iyileştirici) kullanımı üzerine literatür taraması yaparak mevcut yöntemleri ve aralarındaki farkları araştırdım.
Literatür incelemesi sonucunda, insan vücudunda organların kendine özgü imzası niteliğinde titreşimleri olduğu ve bu titreşimlerdeki bozulan uyumu düzeltmek, dengelemek için yüzyıllar boyunca farklı sesle şifa yöntemlerinden faydalanıldığını gördüm.
Bedeni, zihni ve ruhu iyileştirmek için sesin bir araç olarak kullanılması, literatürde farklı isimlerle anılıyor.
Ancak ses, müziği de içine alan en genel kavram olduğu için ben çalışmamda ses ve müziğin terapötik amaçla kullanıldığı yöntemlerin hepsini “sesle şifa yöntemleri” olarak adlandırmayı tercih ettim.
İnceleme sonuçları, sesle şifa yöntemleri arasında en ayırt edici özelliğin belirli frekanslardaki sesin (titreşimsel ses terapisi) veya sesle birlikte ritim, melodi ve armoni bileşenlerini de içeren müziğin (müzik terapi) kullanılması olduğunu gösterdi.” ifadelerini kullandı.
“Vücudun etrafındaki enerji alanlarına uygulanarak sağlanır”
Ses banyosu, sesle arınma, ses şifası gibi isimlerle anılan bu yöntemler hakkında bilgiler veren Karlıdere, “Ses Şifası (Sound Healing), fiziksel ve duygusal sağlığınızı geliştirmek için sesin ve müziğin özelliklerini kullanıyor.
Sesle şifanın temel prensibi rezonans kavramıdır. Tüm evren bir titreşim halindedir. Bu insanlar için de geçerlidir.
Vücudun her organı, hücresi, kemiği, dokusu ve sıvısı ile vücudu saran elektromanyetik alanlar sağlıklı bir titreşim frekansına sahiptir.
Kendimizin bir kısmı ya da çevremizle uyumsuz ve sağlıksız hale gelirsek, doğal olarak sağlıklı frekansımız uyumsuz titreşen, hastalık yaratan bir frekansa dönüşür.
Ses şifası, şifa frekanslarının vücudun etrafındaki enerji alanlarına uygulanarak sağlanır.
Bu şifa verici veya terapötik frekanslar ve sesler, insan sesi (vokal), diyapazon (akort çatalları), ses çanakları (singing bowls) gibi çeşitli araçları ile sağlanıyor.
Titreşimsel ses terapisinde enstrüman kullanılmaz. Bu titreşimi veren özel araçlar kullanılır.
Bu araçlarla insanların vücuduna belli frekanslar gönderiliyor. Teta, beta gibi beyin dalgaları üzerinde etki yaratılarak rahatsızlıklar tedavi ediliyor.” dedi.
Belirli frekansta seslerin kullanılıyor
Ses terapisi kavramının farklı anlamlarda kullanıldığını ve kendi tezinin İngilizce'deki "sound healing" (sesle şifa) kavramını kapsadığını belirten Melis Karlıdere, sesle şifa yöntemlerinin bilimsel bir zeminde incelenmesi gerektiğine karar vererek tez yazmaya başladığını ifade etti.
Titreşimsel ses terapisi ve müzik terapi arasındaki farkı vurgulayan Karlıdere, sesle şifa yöntemlerinin müzik terapiden farklı olarak belirli frekansta seslerin kullanılmasıyla iyileşme sağladığını belirtti.
Sinir sistemi üzerinde olumlu etkiler yaratıyor
Araştırmaların genellikle stres, anksiyete, depresyon ve kaygı gibi durumlar üzerinde yoğunlaştığını ve müzik ile ses terapisiyle yapılan çalışmaların bu rahatsızlıklara olumlu etkiler sağladığını gösterdiğini belirten Karlıdere, Florida’da yapılan bir kemoterapi tedavisinde hastaların gerginlik ve ağrılarının yüzde 40-60 oranında azaldığını, ayrıca Alzheimer, Parkinson ve onkoloji tedavilerinde de fayda sağlandığını vurguladı.
Japonya’daki bir çalışmada ise 528 hertz frekansının dopamin sentezini artırdığı ve sempatik sinir sistemi üzerinde olumlu etkiler yarattığı gözlemlendi.