Son Mühür Tv’de Hasan Tahsin Kocabaş ile Gündem Yorum programında yerel seçimler ve İzmir medyası konuşuldu. Usta Gazetesi Hasan Tahsin Kocabaş’ın konu başlıkları şu şekilde:

‘AK Parti’nin düşünmesi gerek’

AK Parti’nin oturup ciddi ciddi düşünmesi lazım. Mayıs seçimlerinde Tayyip Erdoğan’a oy veren halk neden 2024 seçimlerinde onun adaylarını kabul etmedi ? Dün çok yanlış benzetmelerde bulundu, sadece sonuçlara bakarak benzetme yapmak, tarih metodolojisine uygun bir şey değildir. Bir background verilirken, backgrounddaki kriterlerin birbirine yakın olması lazım.

1989 ve 1994 yerel seçimleri

Hasan Tahsin Kocabaş 1989-94 yerel seçimlerini değerlendirirken aralarında farklar olduğuna dikkat çekti. Kocabaş bu farklılıkların sebebini mevcut partilerin vatandaşta bıraktığı bıkkınlık hissi olarak açıkladı. Kocabaş,

‘1989 ve 1994 de Türkiye Cumhuriyeti’nde bir tek adam kokulu bir rejim yoktu. Meclis vardı, başbakan vardı yani içişleri ulaştırma bakanı eline bayrak alıp propagandası yapmadı. Siyaset bugünkü kadar sistemsel ve rejimsel olarak kirlenmemişti.

CHP’nin gölge değil beyni İmamoğlu oldu

Özgür Özel bu seçimlerde nepotik duygularla aslında çok yanlış yaptı. Ama orada Özgür Özelin de hakkını vermek lazım. Özel, memleketteki değişimi yanlış yorumlasa da değişim istediğini anladı. Ha burada Ekrem İmamoğlu faktörü var. Kim ne derse desin CHP’nin gölge değil beyni İmamoğlu oldu. Yoksa Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal ne akla hizmet gidip de Ekrem İmamoğlu’na gidip beni destekle desin ki ?

Memlekette ciddi bir değişim isteği var

Memlekette ciddi bir değişim isteği var, haritadan belli bu. Vatandaş yereli kullandı genele vurdu. İktidarda AK Parti var, dün Murat Kurum için zıplaya zıplaya oy isteyen Yerlikaya bugün hırsız katil peşine düşecek.

Bakalım İzmir ankara hızlı treni becerebilecek mi ? Hamza Dağ gelseydi becereceklerdi hemen. Özhaseki bey ne demişti, ‘Hamza kardeşimin emri başımın ütüne’. Şimdi göreceğiz, kentsel dönüşüme mi dönecek rantsal dönüşüme mi ?

Bayraklı merkez olmak üzere, irfan kardeşime buradan bir çağrıda bulunayım. Bayraklının ortasında Manavkuyu mahallesindeki özel hastanenin boş kalan arsasında ne olacak ? Çünkü oranın devrinde sizin de imzanız vardı. Merak ediyorum.

Belediye başkanları ne kadar özgür davranabilecek ?

Belediye başkanları ne kadar özgür davranabilecek ? Konak, Karabağlar, hele hele Karşıyaka ile Çeşme ne kadar özgür davranabilecek ? Geçen dönemin başkan valisi Mustafa Özuslu Cemil Tugay’a da Tunç Soyer’e yaptıklarını mı yapacak ? Tunç Soyer’in siyaseten sorun yaşamasında Mustafa Özuslu’nun döşediği taşlar vardır.

Dananın kuyruğu eylül ayında kopacak

Dananın kuyruğu eylül ayında kopacak neden çünkü ekonomi. Kulağıma bir şeyler geldi. Hamza dağ kaybetmeseydi bazı kamu maaşları bayramdan önce ödenecekti. Ama Hamza Dağ kaybettiği için maaşlar zamanında ödenecekmiş. Yani bayram geldi neyime dedirtecek kamu çalışanlarına.

Belediye ile alakası olmayan hatta, siyasetin soytarısı olan tırnak içinde, bunların nüfus ettikleri, kendilerinin gıcık olduğu bazı müdür memurlara seni sürdürecek lafları gelmeye başladı.

Büyükşehirlerde, ilçe belediyelerinde mutlaka görevden uzaklaştırılacak çok insan var, yönetim kurulu üyelerinin tamamı değişmeli ama orada dikkatli olunmalı. Bir kere İstanbul’dan gelenlere bay bay denmeli Sayın Cemil Tugay.

Kamyonlarla insanları getirip burada işe sokmasın

Başka illerden çalışanlar sözü verilmiş, yapmayın. Hiçbir belediye yapmasın. Karabağlar, Balçova, Bayraklı ve Bornova belediye başkanları sakın ha. Doğudan güneydoğudan karadenizden kamyonlarla insanları getirip burada işe sokmasın kimse. Çünkü keser dönüp sap dönüyor neler oluyor yaşadık gördük.

İzmir’in Deniz Yücel siyasetini bırakması lazım

İzmir farklı ama bu farklılığı, yeni seçilen CHP reorganize olması gerekiyor. İzmir’in seçimden seçime Deniz Yücel siyasetini bırakması lazım. Deniz yücel siyaseti nedir ?Aman ben milletvekili olayım, il başkanı kalayım halk nasıl olsa oy verir. Öyle değil. Farklı partilerden milletvekillerine ihtiyaç var ve biz onları görmek isteriz. Murat Bakan gibi geçtiği sokakta başını öne eğmek olmaz. Bu yüzden Özgür Bey bu seçim sonucu bitince lütfen gerçeklerle yüzleşsin çünkü millet CHP tercih ederken CHP tercih etmedi. Genel iktidara mesaj verdi.

Zafer partisinin minik minik kımıldanmalarına bakmak lazım. Ama zafer partisinin de genel başkanının söylemlerini gözden geçirmesi lazım. Ben AK Parti’nin yerinde olsam bayram sonrasında bile isteye eksik bıraktıklarımı tamamlarım. Çünkü, konak tünelinin AK Parti’nin yaptığını İzmir’de bilmeyen yok. İzmir bugün uyuşturucu konusunda önemli bir noktadaysa Ali Yerlikaya’nın dikkat etmesi lazım. İzmir’deki Afganların acilen gönderilmeleri gerekiyor.

Umarım bir kibir ve şımarıklık görmeyiz

Umarım bir kibir ve şımarıklık görmeyiz. Kemal Kılıçdaroğlu Mayıs seçimlerinde aday olmasaydı Cumhurbaşkanı bugün Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı değildi. Bunu dünkü sonuçlardan çıkarıyorum.

Koltuk makamı temsil eder masa sofrayı. Sofra hiç tepetaklak olur mu? Hepsi hikayeydi. O kurgu Tayyip Erdoğan’ı çizdiği çizgiyle devam etti. Sonuçta ne olduğunu yaşadık. Vatandaş bunları gördü. Bu sefer böyle olmadı.

İzmir’de seçilen adayların bir kısmı normal bir düzen yaşıyor olsaydı asla seçilemezdi. En başta konak adaylar. Ben bilmiyorum Nilüfer Hanım kendini nasıl terbiye edecek ?

İGC Başkanlık seçimleri

Hasan Tahsin Kocabaş İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin başkanlık seçimleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sessiz bir şekilde devam eden başkanlık seçim süreci olduğunun altını çizen Kocabaş şu şekilde konuştu:

‘Gazeteciler cemiyetinin oluşacak yönetimlerinde herhangi bir etkisi olacağını düşünmüyorum ama Dilek Gappi bir dönem daha götürmeyi amaçladı. Dün itibariyle Aylin Suphandağlı da adaylığını açıkladı. İki aday da değerli. Ancak iki adaydan biri çıkacak ve bu dönem lütfen İzmir basınının itibarına sahip çıksınlar. İzmir basınının itibarı çok düştü, bu yerel seçimlerde gördük.

İzmir basınının temizlik zamanı geldi

İzmir’in her şeye rağmen kirlenmemiş gazeteleri ve gazeteleri var. İki başkanı da çok seviyorum ama kadrolar önemli. Olduğu gibi görünmeyen insanların cemiyet kadrolarında olmalarını istemiyorum. Mümkün olduğunca yönetim kurullarınızda gazeteciler olsun gazeteci patronları değil. Aylin gazete sahibi ama gazeteci bir aileye sahip ve gazetece ruhu var. Dilek hanıma da bunu söylüyorum. İGC’ye tüm gazeteler eşit mesafede olsun. Biz gazeteciyiz kalem erbabı değil İzmir basınının temizlik zamanı geldi. Her iki adaya da başarılar diliyorum.

İzmir medyası kravatı İstanbul’a kaptırmış

İzmir’de televizyon yok. İzmir’de TV kokulu yayınlar Son Mühür’ün, Ege Telgraf’ın, İlk Ses’in web tv’leri. Yapılan yayınlarda teknik sıkıntılar çok fazla. Tabi arkadaşlar bunu denemek zorunda değil. Zaten onlar nasıl olsa kendilerine İstanbul’dan, uzaydan yer buluyorlar. İzmir medyası şu an zayıf, itibarı tartışılır. Kravatı kaptırmış İstanbul’a

Kaynak: HABER MERKEZİ