Manisa il genelinde etkili olan gök gürültülü sağanak yağış, hasat sezonu devam eden kurutmalık çekirdeksiz üzüm sergilerini olumsuz yönde etkilemişti. Yağışların ardından sergi alanlarının sular altında kalması ve artan nem, üzüm sergilerinin çürüme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden oldu. Manisa’nın köylerinde, üreticiler üzüm sergilerindeki nem oranının artmasıyla birlikte çürümeye başlayan üzüm tanelerinin, hasat dönemi öncesinde büyük bir kayba yol açtığını belirtti.
Manisa'nın Alaşehir ilçesinde 40 yıldır çiftçilik yapan Ahmet Güleç, son dönemde yaşanan zorluklarla çiftçilerin bitme noktasına geldiğini ve bu yağış sonrası oluşan hasarın da kendilerini yıktığını belirtti. Çiftçilerin her yıl umutla "bu sene olmadı, seneye olur" düşüncesiyle hareket ettiğini ancak yılların gittikçe kötüleştiğini söyleyen Güleç, mevcut tarımsal koşulların çiftçilerin dayanma sınırını zorladığını ifade etti. Artan ilaç ve gübre maliyetleri, düşen üzüm fiyatları ve düşük tüccar alım fiyatları çiftçiyi büyük bir sıkıntıya soktuğunu dile getirerek, bankalardan alınan krediler ve ödemeler nedeniyle de çiftçilerin zor durumda kaldığının altını çizdi.
Güleç, 27 Ağustos 2024’te yaşanan felaketin yeterince dikkate alınmadığını ve yetkililerin çiftçilerin durumuyla ilgilenmediğini anlattı. Ayrıca, yetkililerin sadece seçim dönemlerinde çiftçiden oy istediğini, diğer zamanlarda destek vermediğini vurguladı. Güleç, Alaşehir Ovası’nda birçok çiftçinin bağlarını sökmek zorunda kaldığını ve çoğunun bankalarla mücadele ettiğini söyledi.
“Çiftçi her sene umut ediyor ama her geçen yıl kötü geliyor!”
Güleç, yaşanan son durumun ardından çiftçinin geldiği noktanın bitme noktası olduğunu vurgulayarak, “40 yıldır şu düşünce var çiftçide, bu sene olmadı seneye olur, seneye yine olmuyor ve hep diğer sene olur düşüncesiyle hareket ediyor çiftçi her sene. Ama artık yıl, yıldan kötü geliyor. Aldığımız ilaçlar her sene yüzde 150 zam geliyor ama çiftçinin 12 ay boyunca içinden çıkmadığı mahsulün her sene yüzde 20 fark oluyor. Yağmuru, dolusu, ayazı bir taraftan korku salıyor. Çiftçinin en çok kullandığı mazot şu an da 43 TL. Çiftçinin en çok kullandığı gübre şu an geçen seneye bakarak yüzde 180 üzerine koydu. Ama üzüm geçen seneye bakarak yüzde 20 üzerine koydu. Yağmurlardan dolayı da çok düşük bir fiyata tüccarlar çok düşük bir fiyata üzüm almaya başladı. Çiftçi üzümünü kesti yevmiye vermesi gerekiyor. Zaten bir önceki sene çok kötü oldu. Bankalardan para çekti. Şu an bankalara ödeme zamanı, ödemesi geldi, çiftçi ürününü, mahsulünü satmak zorunda ve şu an da para etmiyor” ifadesini kullandı.
“Yetkililer çiftçinin sorunlarını göz ardı ediyor”
Güleç, 27 Ağustos 2024 tarihinde yaşanan felaketin hala kayıtlara büyük bir sorun olarak geçmediğini ve yetkililerin durumu yeterince dikkate almadığını belirterek, “Hep çıkarlar konuşuyor. 27 Ağustos 2024 tarihinde yaşanan felaket hala kayıtlara yaşanan büyük bir sorun olarak geçmedi. İlgilenen olmadı. Mahsulümüz sular altında kaldı. Çifti gerçekten çok rezil oldu. Ama hala gelip de çiftçinin halini soran, durumu kollayan merak eden bir yetkili yok. Belediye Başkanı dahil olmak üzere, büyük yetkililer dahil olmak üzere hiç kimse çiftçi nasıldır diyen yok, yetkililer çiftçinin sorunlarını göz ardı ediyor” dedi.
“5 senede bir kere çiftçiden oy istemeye geliyorlar”
Yetkililerin sadece seçim dönemlerinde çiftçilerden oy istediğini ve başka zamanlarda destek vermediğini ifade eden Güleç, “5 senede bir kere geliyorlar. Sadece çiftçiden oy istemeye geliyorlar. Biz size her zaman destek vereceğiz deyip gidiyorlar. Ama hiçbiri yerine gelmiyor. Hepsi sadece orada kalıyor. Artık çiftçi ekemez, biçemez hale geldi. Çünkü maliyetler artıyor ama çiftçinin mahsulü artmıyor. Her sene köşeye gitti. Şu an da Manisa Alaşehir Ovasında yüzde 20 bağını sökmek zorunda kaldı çiftçi. Zarar etmektense bağımı sökerim boş kalsın diyor ve çoğu çiftçi şu an da hacizli, bankalarla uğraşıyor” ifadelerini kullandı.
Çiftçiler, artan maliyetler, düşük ürün fiyatları ve olumsuz hava koşullarının etkisiyle büyük zorluklar yaşadıklarını vurguluyor. Ahmet Güleç ve diğer üreticiler, bu zorlukların üstesinden gelmekte güçlük çekiyor ve mevcut durum, çiftçilerin gelecek yıllara dair umutlarını da sarsıyor. Yetkililerin yaşanan felaket ve çiftçilerin sorunları konusundaki ilgisizliği, çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları daha da derinleştiriyor. Çiftçilerin destek ve çözüm beklentileri sürerken, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak adına üreticiler acil önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.
