Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Adalet Sarayı'nda düzenlenen Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı Anma Töreni'ndeki konuşmasında, 9 yıl önce 31 Mart 2015'te teröristlerin gerçekleştirdiği menfur saldırı sonucu şehit olan savcı Kiraz'a Allah'tan rahmet, ailesine, yargı teşkilatına ve millete başsağlığı diledi. Şehit savcıyı sadece bugün değil 9 yıldır her zaman hayırla rahmetle yad ettiklerini dile getiren Tunç, "Onu hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Şehidimiz, hepimizin gönlünde bu ülkenin çok kıymetli bir evladı ve adalet teşkilatımızın çok değerli bir mensubu olarak yaşamaya devam ediyor." ifadesini kullandı.
Bakan Tunç, Kiraz'ın bir ömür adaletle adalet için yaşadığını ve adalet uğruna şehit olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Biz onu adalete olan inancıyla hatırlıyoruz. Her daim vatan ve millet sevgisiyle çalışkanlığıyla hatırlıyoruz. Hak namına zalimlere asla taviz vermeyişiyle dik duruşuyla hatırlıyoruz. Şehit savcımızı, görevini layıkıyla yapan, adaletin tecellisi için çalışan dürüst ve ahlaklı bir vatan evladı olarak her zaman hayırla yad ediyoruz. Bu ülkenin geleceği, birliği ve beraberliği için canı pahasına hainlerin üzerine giden kahraman bir savcıydı Mehmet Selim Kiraz. Onu her zaman bu duygu ve düşüncelerle hatırlayacağız ve anacağız."
"Bir Mehmet şehit düşerse yerine binlercesi yetişir"
Kiraz'ın adliye çatısı altında ülkesine, milletine hizmet ederken alçakça hedef alındığını vurgulayan Tunç, "Adalet düşmanları onun görevini layıkıyla yapmasından, terör örgütlerinden millet adına hesap sormasından rahatsız oldular. Hainler, onu bizden kopardılar ama amaçlarına ulaşamadılar. Asla da ulaşamayacaklar." diye konuştu. Tunç, Kiraz'ın izinden gidecek, onun gibi vatanına aşkla bağlı, görevini layıkıyla yapacak yüzlerce hakim savcı yetiştiğine, ülkenin 24 bine yakın hakim, savcısının, adaletin tecellisi için görev yaptığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şehidimizin babası Hakkı amcamızın dediği gibi 'Bir Mehmet gider, bin Mehmet gelir'. Bir Mehmet şehit düşerse yerine binlercesi yetişir. Hainler, alçaklar, millet ve memleket düşmanları ne yaparsa yapsın bunu asla engelleyemez. Bu ülkenin Mehmet Selim savcılarıyla kahraman Mehmetçiğiyle Fethi Sekin'leriyle Ömer Halisdemir'leriyle hiçbir hain yapı, hiçbir terör örgütü baş edemez. Biz bu kahramanlarımızdan aldığımız güç ve ilhamla teröre ve terör örgütlerine karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Ülkemizin birliğini, beraberliğini, bölünmez bütünlüğünü, anayasal düzenimizi hain odaklara hiçbir zaman çiğnetmedik, çiğnetmeyeceğiz. Yakarak, yıkarak, cana kıyarak adaletsizliği ve hukuksuzluğu hakim kılmak isteyenlere hukuk ve adalet içerisinde gereken cevabı vermeye her zaman hazırız. Hem milletimizin haklarını hem de adalet teşkilatımızın her bir ferdinin hakkını hukukunu koruma noktasında elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz."
Kiraz'ın şehit edilmesinin ardından teröristlerin ve onlara yardım edenlerin hak ettikleri karşılığı aldığını vurgulayan Tunç, "Ülkemizi, milletimizi, adalet teşkilatımızı hedef alan terör örgütü mensupları hangi kılığa bürünürse bürünsün, adı, sanı, cismi, cürmü ne olursa olsun, eninde sonunda adalet karşısında hesap vermekten kurtulamaz, adaletten kaçamaz. Kim bu suçu işlerse bedelini en ağır şekilde ödemeye mahkumdur." görüşünü paylaştı.
"Terörün hiçbir haklı gerekçesi olamaz"
Adalet Bakanı Tunç, masum bir insanın yaşam hakkını elinden almanın bu dünyadaki en aşağılık, en büyük suçlardan biri olduğunu belirterek, terör örgütlerinin, hakkın, adaletin, insanlığın düşmanı oldukları için bu suçu işlemekten çekinmediklerini söyledi. Her nerede ve her ne şekilde olursa olsun terörün bir insanlık suçu ve bu suçu işleyenlerin insanlığın ortak düşmanı olduğunun altını çizen Tunç, "Terör, dine, milliyete, coğrafyaya göre farklılık gösterecek bir tehdit değildir, terörün sana göresi, bana göresi olmaz, hiçbir haklı gerekçesi olmaz, olamaz." dedi.
Türkiye'nin uzun yıllardır terör belasıyla mücadele eden, bu konuda ağır bedeller ödeyen bir ülke olduğunu hatırlatan Tunç, varlıklarına, birliklerine, kardeşliklerine göz dikenlerin, toplumsal birliklerini parçalamak isteyenlerin her fırsatta terör örgütlerini maşa olarak kullandıklarına işaret etti.
"Sürecin takibini yapıyoruz"
DHKP-C'li teröristler Emrah Yayla ve Pınar Birkoç'un, 6 Şubat'ta İstanbul Adliyesi önündeki polis kontrol noktasına yönelik gerçekleştirdiği terör saldırısını anımsatan Tunç, "İşte en son 6 Şubat'ta bir kez daha bunu, bu adliyede denediler. O alçak girişim, polislerimizin kahramanlığı sonucu bir faciaya dönüşmeden engellendi. Biz o gün buradaydık. Adalet personelimize, adliyemize yönelik saldırı girişimini en sert şekilde kınadık, sonrasındaki sürecin takibini yaptık ve yapıyoruz." sözlerini sarf etti.
Tunç, bu ülkede, hiçbir zaman, hiç kimsenin, terörle masumların canına alçakça kastederek, kaos, kriz, korku ve kargaşa oluşturarak bir şey elde edemediğini vurgulayarak, "Bundan sonra da elde edemeyecek. Çünkü bu ülkenin mayası sağlamdır. Milletimiz bu tip hain tuzaklar karşısında tek yürek, tek bilek olmasını bilmiş, vatan mevzubahis olduğunda bütün alçak girişimleri, kalkışmaları her zaman boşa çıkarmasını bilmiştir. Hainlerin oyunlarını, tezgahlarını her zaman bozmuştur." diye konuştu.
15 Temmuz'da verilen mücadelenin, bunun en destansı örneklerinden biri olarak tarihteki yerini aldığına dikkati çeken Tunç, "O gece bu vatan evlatları istiklali, istikbali için gözünü kırpmadan şehadete yürümüştür ve alçaklara, hainlere, terör örgütlerine fırsat vermemiştir. Kahraman milletimiz tanklara karşı vücudunu siper ederek asla bağımsızlığından vazgeçmeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. O karanlık gecede darbeye karşı duran vatan evlatlarına çirkin ifadelerle hakaret edenler, her zaman milletimizin vicdanında mahkum olacaklardır." ifadesini kullandı. Bakan Tunç, o gece, Mehmet Selim Kiraz'ın idealini, vatan ve millet sevdasını paylaşan, demokrasiye, milli iradeye saygılı, hukukun üstünlüğüne inanan kahraman yargı mensuplarının, milletle omuz omuza, hain kalkışmaya gereken cevabı hukuk çerçevesi içinde verdiklerini hatırlattı.
"Çocuklarımızın, gençlerimizin huzurlu bir Türkiye'de yaşamasının mücadelesini sürdüreceğiz"
Huzuru ve kardeşliği hedef alan terör örgütlerine gereken karşılığı vermeye devam edeceklerini kaydeden Tunç, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin birliğini, beraberliğini korumaya ve ülkemizi geleceğe emin adımlarla taşımaya kararlıyız. Adı, sanı ne olursa olsun, bütün terör örgütleriyle mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeye devam edeceğiz. Çocuklarımızın, gençlerimizin huzurlu bir Türkiye'de yaşamasının mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Tunç, şehit Savcı Kiraz'ın, bugün olduğu gibi, ülkenin kahraman bir evladı olarak hayırla rahmetle anılmaya devam edileceğini ve milletin gönlünde her zaman yaşayacağını belirterek, onu hain planlarla kalleş ve kanlı pusuyla şehit eden teröristlerin ise her zaman lanetleneceklerini ifade etti.
Terör örgütlerine destek olanlar ile terör örgütlerinin kanlı, hain suçlarına ortak olanların ise adalet karşısında hesap vermekten asla kurtulamayacağını vurgulayan Tunç, vatanın birliğine, milletin kardeşliğine, adalet teşkilatının görevini layıkıyla yerine getirmesine asla engel olunamayacağını kaydetti. Bakan Tunç ve beraberindekiler, törenin ardından Kiraz'ın makam odasını ziyaret ederek, karanfil bıraktı. Burada Kiraz için Kur'an-ı Kerim okundu.