İzmir'de 13 yaşındaki bir çocuğun AIDS'e yakalanarak hayatını kaybetmesiyle birlikte, hastalığın çocuğa cinsel yolla bulaştığı iddia edildi. İddiaların ardından Sağlık Bakanlığı'ndan 'cinsel istismar bulgusuna rastlanmamıştır' açıklaması yapıldı.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, flaş bir iddia ortaya atarak, ''Kızılay’ın İzmir’de hastanelere verdiği kanlar nedeniyle 3 hastaya HIV virüsünün bulaştığına dair bize gelen bazı bilgiler mevcut.'' dedi.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu, konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaparak "Her türlü kuşku ortadan kaldırılmalı" dedi.
İzmir Tabip Odası tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
"AIDS hastalığı İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü olarak bilinen ve kısaca HIV olarak adlandırılan etkenin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Enfeksiyon etkeni virüs insan bedenine girdikten sonra uzun bir süre sessiz kalmakta bu dönemdeki bireyler HIV taşıyıcısı olarak adlandırılmaktadır. Enfeksiyonun insan bağışıklık hücrelerini yok etmeye başlamasıyla AIDS hastalık tablosu ortaya çıkmakta ve hastalar yaşamını yitirmektedir.
HIV taşıyıcısı veya AIDS hastası bireyler konusunda hasta mahremiyeti çok daha önemlidir. Basın ya da hekimlik meslek ilkeleri ve etik kuralları bu hastalıkta da geçerli olmakla birlikte, HIV/AIDS olgularında ek olarak hasta kimliğinin korunması konusunda yasal yükümlülükler de bulunmaktadır. Bu nedenle hastanın kimliğinin ya da aile bilgilerinin gizli kalması ve ifşa edilmemesi gerekir.
Bu nedenle söz konusu hastaya enfeksiyonun bulaş yolu ya da hastanın cinsel istismara uğrayıp uğramadığı gibi konular şu aşamada kamuoyu ile açıkça paylaşılamayacak bilgiler niteliğindedir. Hastanın ilgili sağlık kuruluşuna başvurusu sırasında AIDS tablosuna özgü klinik bulguların ortaya çıkmış olduğu ve hastalığın son döneminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
HIV bulaşının ardından erken dönemde koruyucu ilaç tedavisinin uygulanması ile AIDS tablosunun gelişimini geciktirilmekte, HIV taşıyıcısı bireylerin yaşam süresi uzatılabilmektedir. Ancak HIV taşıyıcısı bireylerin ya da AIDS hastalarının toplum nezdinde damgalanması ve ayrımcılığa maruz bırakılması, pahalı ilaçların düzenli ve sürekli kullanılması zorunluluğu hastaların hem sosyal hem de mali nedenlerle tedaviye erişimini zorlaştırmaktadır. HIV taşıyıcısı/AIDS hastası bireylerin ihtiyaç duydukları tıbbi tedavinin tümüyle ve kesintisiz olarak sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanması gerekmektedir.
"Henüz kanıta dayalı bir bilgi bulunmamaktadır"
HIV/AIDS bulaşında cinsel ilişki önemli bir bulaşma yolu olsa da tek bulaş yolu değildir. Gebelikte anneden bebeğine geçebilen HIV etkeni kan yoluyla da bulaşabilir. Kan yoluyla bulaşma ne denli özen gösterilirse gösterilsin, kan nakli yoluyla veya tıbbi girişimler vasıtasıyla olabilir. Ancak toplumsal yaşamda yaygın uygulama fırsatı bulan manikür-pedikür, piercing, dövme gibi kozmetik işlemlerde veya hacamat ve benzeri, modern tıp dışı uygulamalarda kullanılan araç gereçlerin yetersiz sterilizasyonu da kan yoluyla bulaşma açısından önemlidir.
Söz konuşu hastada enfeksiyonun hangi yolla bulaştığı konusunda henüz kanıta dayalı bir bilgi bulunmamaktadır.
Bu noktada, her türlü iddianın araştırılması, her türlü kuşkunun ortadan kaldırılması şarttır. İlgili hastanede söz konusu hastaya bakım ve tedavi uygulayan meslektaşlarımızın görevlerini eksiksiz yerine getirmek konusundaki hassasiyetlerine güvenimiz tamdır. Elbette bir istismar söz konusuyla ilgili hastanenin idari birimlerinin ve adli makamların olayı takip etmesi ve gereğini yapmasının takipçisi olacağız.
Dünya HIV/AIDS konusunda farkındalığı arttırmak, dayanışmayı güçlendirmek için Birleşmiş Milletler tarafından Dünya AIDS Günü olarak belirlenmiş olan 1 Aralık günü için 2024 yılına özel “Doğru Yolu Seç” sloganı belirlenmiştir. BM tarafından da vurgulandığı gibi HIV/AIDS konusunda etkili bir çözüm ancak insan haklarına odaklı, sağlık hakkının korunması ve ulusal sağlık sistemlerinin güçlendirilmesini hedefleyen bir yaklaşım ile mümkün olacaktır."