Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Emre Özerçen, konuya dair yaptığı açıklamada, “Mükellefler; kurumlar vergisi hesaplanırken ikili bir hesaplama yapacaklar ve mevcut hükümler uyarınca kurumlar vergisi hesaplanırken ayrıca asgari kurumlar vergisi de hesaplanacaktır. Bu tutarlardan yüksek olanı ise hesaplanan kurumlar vergisi olarak beyannamede dikkate alınacak” dedi.
Ayrıca, asgari kurumlar vergisinin hesaplanabilmesi için mükelleflerin vergi matrahı oluşturması gerektiğinin altını çizen Özerçen, “İkili kıyaslama yapılırken hesaplanan asgari kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazanç tutarının yüzde 10’undan aşağı olamayacağını” da belirtti.
Özerçen, asgari kurumlar vergisi hesaplanırken bazı indirim ve istisnaların vergi matrahından düşülemeyeceğini vurguladı. “Bu düzenleme ile birlikte beyan edilen kazanç üzerinden, indirim ve istisnalar nedeniyle ödenen kurumlar vergisinin düşük kalabileceği durumlarda, kazanç ile vergi matrahı arasında bir bağ kurularak, vergi gelirlerinin artırılması hedeflenmektedir” dedi.
Mükelleflerin vergi planlamasında daha dikkatli olmaları gerektiğini ifade eden Emre Özerçen, “Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi, 2025 yılından itibaren mükelleflerin vergi yükümlülüklerinde önemli bir değişikliğe yol açacaktır. Hesaplamaların daha karmaşık hale gelmesi ve belirli istisna ve indirimlerin kapsam dışı tutulması, mükelleflerin vergi planlamasında daha dikkatli ve titiz olmalarını gerektirecek” şeklinde konuştu.
Yeni mükelleflere özel düzenleme
Özerçen, ayrıca ilk defa işe başlayan mükellefler için özel bir düzenlemenin de bulunduğunu belirtti. “İlk kez faaliyete başlayan mükellefler, iş başlangıcından itibaren üç hesap dönemi boyunca bu madde kapsamı dışında tutulacaktır. Bu sayede, yeni yatırım yapmaya başlayan mükelleflerin asgari kurumlar vergisinden etkilenmemesi sağlanmaktadır” ifadeleriyle yeni mükelleflere yönelik destekleyici bir yaklaşım sergiledi.