SON MÜHÜR - BALAMİR YILDIZ/ Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'nin (APİKAM) geçen ay başlattığı "Koleksiyoncular Anlatıyor: Hikâyelerim ve Perspektiflerim" başlıklı söyleşi dizisi hız kesmeden devam ediyor. Bu ayki konuğu ise ünlü yapımcı Osmantan Erkır oldu. Fotoğraf, taş plak, afiş, kitap ve televizyon koleksiyonlarıyla tanınan Erkır, Nejat Yentürk moderatörlüğünde koleksiyonculuk serüvenini paylaştı. Koleksiyonculuğa nasıl başladığını ve bu süreçte edindiği deneyimleri anlatan Erkır, dinleyicilere önemli tavsiyelerde bulundu.
“Kendimi evimde gibi hissediyorum”
Moderatör Nejat Yentürk’ün sorularını yanıtlayan Osmantan Erkır, İzmir’de olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, “İzmir’e çok heyecanla geldim. Benim çok sevdiğim bir şehir. Kendimi evimde gibi hissediyorum. Sizlerle olmak çok büyük bir mutluluk” Erkır, koleksiyonerlik hakkında ise “Koleksiyonerlik benim için bir hayat biçimi olduğunda kendime koleksiyoner demeye başladım. Biz artık hayatımızı koleksiyon etrafında sürdürüyoruz. Koleksiyonerlik, tuttuklarımı ve biriktirdiklerimi bir şeye dönüştürmeye başladığım zaman, dosyalarımın içinde durmaktan çıkıp, araştırma yapıp onu bir şeye dönüştürdüğüm zaman başladı” dedi.
“Her koleksiyoner kendi müzesini istiyor”
Koleksiyonculuk merakının çocukluğunda başladığını dile getiren Erkır, özellikle Atatürk ile ilgili parçaları koleksiyonuna katmamış olmanın en büyük pişmanlıklarından biri olduğunu söyledi. Erkır, “Her koleksiyoner kendi müzesini istiyor. Bunu etrafımda görüyorum. Benim yapmayı arzuladığım şey, daha gerçekçi olarak gördüğüm şey dijital bir müze. Dünyadaki insanların istedikleri saatte cep telefonlarından girip ziyaret edebilecekleri dijital bir müze”dedi.
İzmirlileri duygulandıran sunum
Etkinlikte ayrıca Osmantan Erkır, “Gazi Mustafa Kemal ile Bir Tren Yolculuğu” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Bir saatten uzun süren bu sunumda, Atatürk’ün 30 Eylül 1929 tarihinde Ankara’ya yaptığı özel tren yolculuğunda yaşananlar, vagonundaki sekiz misafirin kimler olduğu, gramofonda hangi şarkıların dinlendiği ve bu yolculuğun diğer detayları gözler önüne serildi. Sunumun en dikkat çekici kısmı ise Erkır’ın, bu yolculuktan 90 yıl sonra bir sahafta bulduğu özel bir belgeyle katılımcıları adeta tarihe götürmesiydi. İzmirli dinleyiciler, sunumun sonunda Erkır’ı ayakta alkışladı ve duygusal anlar yaşadı.