Atletik Performans Koçu Burak Yazgı, spor literatüründe "Türk Kalkışı" (Turkish Get Up) olarak bilinen hareketin rekorunu 90.97 kilo kaldırarak kırdı. İsveçli bir atlete ait olan 80 kiloluk önceki rekoru 10 kilo geliştiren Yazgı, Guinness Rekorlar Kitabı’na adını yazdırarak bu başarıyı elde eden ilk Türk oldu.
Guinness Sürecinde Titizlik ve Heyecan
İzmir Bornova’da çalışmalarını sürdüren Yazgı, Guinness Rekorlar Kitabı'nın kurallarına uygun bir ortam hazırlayarak rekor denemesini gerçekleştirdi. Tanıklık edecek kişilerin katılımıyla çekilen videolar Guinness yetkililerine gönderildi. Rekor onaylandığında büyük bir mutluluk yaşadığını belirten Yazgı, “Türk adını taşıyan bir harekette rekorun ilk defa bir Türk’te olması benim için gurur verici” dedi.
“Türk Kalkışı’nda Güç Yeterli Değil”
Turkish Get Up yani Türk Kalkışı hareketini başarılı bir şekilde yapan Burak Yazgı, kayıtları Guinness’e mail yoluyla gönderdi. Yazgı, günler sonra sevindirici haberi aldı ve Guinness Rekorlar Kitabı'na adını yazdırdı. Bu süreci İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlatan Yazgı, “Bir onay maili bekliyordum. Guinness’te yazılan bütün detayları büyük bir titizlikle yerine getirmeye çalıştım. Videomuzu çektik, tanıklarımızı ayarladık. Her şeyi gönderdikten sonra bir onay süreci bekliyorsunuz. O onay süreci benim için çok stresli geçti. Bir gün yine burada çalışırken mail geldiğini gördüm telefonumda. Büyük bir heyecanla baktım. O an onaylandığını gördüm. Açıkçası benim için çok büyük bir mutluluk oldu” şeklinde konuştu.
“Sporu bir iş ve meslekten ziyade bir yaşam biçimi olarak görüyorum”
'Türk Kalkışı hareketini yapabilmek için sadece güçlü olmak yetmez' diyen Atletik Performans Koçu Burak Yazgı, “Ciddi anlamda esnek, mobil ve stabilizasyonunuzun çok iyi olması gerekiyor. Sadece üst beden ya da alt bedenin kuvveti kesinlikle yeterli değil. Sporu bir iş ve meslekten ziyade bir yaşam biçimi olarak görüyorum. Ruhen ve fiziksel olarak her türlü olumsuzluğa karşı koyabilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden de birçok farklı branşla uğraştım. Zaten profesyonel birçok sporcuya antrenörlük yapmaktayım. Bu sportif geçmişimden dolayı vücudumu çok çabuk farklı disiplinlere adapte edebiliyorum. Böylesine kompleks, multidisipliner bir harekette de bu şekilde antrenman yaptığım için başarılı oldum. Daha fazlasını yapacak güce sahibim. Şu an dünyada birçok atlet bu hareketin rekorunu kırmak için uğraşıyor. Ama bu da benim son gücüm değil. Çok daha üst seviyelere çıkarmayı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Hedefim rekoru geliştirmek”
Hedefinin bu harekette kimsenin geçmeyi cüret edemeyeceği bir rakama çıkarmak ve dünya rekorunu daha da geliştirmek olduğunu söyleyen Yazgı, “Bu hareketi benim hatırladığım beş yıl öncesinde de 80 kiloyla yapmıştım. Fakat spesifik olarak bunun üzerine açıkçası çok çalışmadım. Ama antrenmanlarıma aksatmadan devam ediyordum. İlk defa hareketi yaparken o kadar stres yaşadım diyebilirim. Normalde biraz daha sakin bir insanım. Bu tarz stres yaşayacağımı hiç düşünmüyordum. Benim için gerçekten biraz zorlu oldu” cümlelerine yer verdi.
Çok özel bir rekor kırdığını vurgulayan Yazgı, sözlerini şöyle noktaladı:
“Türk adının geçtiği ve ilk defa Türk'ün elde ettiği bir rekor oldu bu hareket. Benden önceki rekor sahibi İsveçli bir atletti. Kendisi önceki rekoru dört kilo geliştirerek 80 kiloya çıkartmıştı. Bense rekoru tam 10 kilo geliştirerek 90.97 kiloyla bu hareketi başarılı bir şekilde gerçekleştirdim. Hedefimiz kilo olarak vermeyeceğim ama kimsenin kırmayı düşünemeyeceği bir seviyeye çıkartmak istiyorum.”