Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuğu olan Almanya Başbakanı Olaf Scholz'ün cebinde sığınmacı problemi olsa da Almanya'nın asıl sıkıntısı çok daha başka olabilir. Ülkede şirket iflasları geçen yıla göre yüzde 13.7 oranında artmış durumda.
En yüksek iflas oranı taşımacılık ve depolama sektöründe her 10 bin şirkette 10,8 iflas ile görüldü. Taşımacılık ve depolama sektörünü inşaat sektörü izliyor. Faizlerin yükselmesi ve ekonomik durgunluk nedeniyle iflasların sayısının çoğalması şaşırtıcı olmayacak gibi duruyor.
Şirket iflaslarına ek olarak, kişisel iflas başvurularının da geçtiğimiz yıla göre yüzde 18 artarak 7 bin sınırına yaklaştığı belirtiliyor.
Büyümeden üst üste daralmaya...
Almanya’da veriler, ekonomide zorlu koşulları gözler önüne seriyor. 9 Ekim’de ülkenin yıllık büyüme tahmini yüzde 0,3 büyümeden, yüzde 0,2 daralmaya revize edildiği açıklanmıştı. Bu, geçen yılki yüzde 0,3'lük daralmanın ardından Almanya'nın son 20 yılda ilk kez iki yıl üst üste resesyonla karşı karşıya kaldığı anlamına geliyor.
İki yapısal sorun...
Ekonomist Ali Cenk Gözen, 'Almanya ekonomisinde yapısal 2 problemden bahsedebiliriz. İlki, Doğru Avrupa’daki savaşın ardından ucuz enerji hikayesinin son bulması, diğeri ise Çin’den gelen kapasite fazlasının Alman imalat sanayini zorlaması' hatırlatmasında bulunuyor.
''Özellikle kimya, metal işleme ve kağıt üretimi gibi enerji yoğun sektörler son dönemde sert darbe aldı. Bu sektörler, Alman sanayi üretiminin sadece yüzde 16’sını oluşturmasına rağmen, endüstriyel enerjinin neredeyse yüzde 80'ini tüketiyor'' vurgusu yapan Gözen, 'eskiden birbirini tamamlayan ticaret yapılarıyla Almanya Çin’e araba, kimya ürünleri ve makineler satarken, Çin’den tüketici ürünleri ve batarya gibi ara ürünler satın alıyordu. Ancak Çin, şimdi bu ürünlerin çoğunu kendisi üretip bazı alanlarda Almanya ile rekabet eder hale geldi' mesajı verdi.
