Yedi yıl önce açtığı atölyesinde doğanın renklerini bir araya getiren Damlayıcı, bu sanat dalını hem yerel halka hem de doğaseverlere sunuyor.
Sanata olan ilgisinin çocukluk yıllarına dayandığını belirten Damlayıcı, "Her mevsim doğaya çıkıp toplayabildiğim kadar çiçek, yaprak ve bitki topluyorum. Bu bitkileri doğal yollarla, kitapların arasında kurumaya bırakıyorum. Kuruyan yaprak ve çiçekleri hiçbir boyama yapmadan, kendi doğal renkleriyle cam çerçeveler içine yerleştiriyorum. Bu şekilde doğanın tüm renklerini ve ahengini sergileme imkanı buluyorum." dedi.
Eserlerinde en dikkat çeken detaylardan birinin, doğada bir araya gelmesi imkansız olan çiçeklerin çerçeve içinde buluşması olduğunu ifade eden Damlayıcı, şunları kaydetti:
"Doğada bir bayır çiçeğiyle kır papatyasını aynı karede görmeniz mümkün değil. Ancak benim çerçevelerimde, doğanın tüm renklerini ve dokularını bir arada görebilirsiniz. Bu, sanatımın en değerli yönü."
Sanatıyla hem doğayı koruma bilincine dikkat çeken hem de estetik bir deneyim sunan Bahoz Damlayıcı, çalışmalarını sadece Diyarbakır’da değil, farklı şehirlerdeki sergilerde de sanatseverlerle buluşturuyor.