2 Ekim Çarşamba günü, İzmir'in yerel gazetesi Yenigün, Işıkçılar Cemaati hakkında yaptığı bir haber nedeniyle sansüre uğradı. Gazetenin manşeti, cemaate bağlı İhlas Matbaacılık tarafından değiştirilmek istendi ve baskı sonucunda sansür uygulandı.
Sansürlenen manşetin içeriği şu şekilde:
Yenigün Gazetesi muhabiri Sıla Arabacıoğlu’nun kaleme aldığı "Boşluğa 'Işık' Sızdı" başlıklı manşet haberi, Işıkçılar Cemaati’nin İzmir'de yeni bir öğrenci yurdunun açılışını ele alıyordu. Haberde, cemaatin bu yurt açılışının, Gülen yapılanmasına ait yurtların kapatılması sonrası oluşan boşluğu doldurmak amacıyla gerçekleştirildiği iddialarına dikkat çekiliyordu. Ancak, İhlas Matbaacılık yetkilileri, bu manşetin kabul edilemeyeceğini belirterek Yenigün Gazetesi’nin İmtiyaz Sahibi Mesut Şimşek’i arayarak “Bu manşetle gazetenizi basmayız” uyarısında bulundular.
"Işıklar içinde uyu"
Sonuç olarak, gazete manşetini değiştirmek zorunda kaldı ve Atatürk’ün gazete okurken çekilmiş bir fotoğrafını kullanarak "Işıklar İçinde Uyu" başlığıyla basıldı. Sansüre uğrayan haber ise, Yenigün’ün internet sitesinde "Devlet boşluk yaratıyor, tarikatlar dolduruyor: Işıkçılar Cemaati’nden İzmir’e yeni yurt!" başlığıyla yayınlandı.
Basılmak istenen manşet şu şekilde
Yayımlanabilen manşet şu şekilde
Haberde AK Parti eleştiriliyordu
Sansürlenen haberde, AK Parti hükümetinin öğrenci yurtları politikalarının barınma sorunlarına yol açtığı savunuluyordu. Bu bağlamda, mevcut boşluğun cemaat ve tarikat bağlantılı vakıf ve dernekler tarafından doldurulduğu iddia ediliyordu. Gülen yapılanmasına ait yurtların kapanması sonrası bu durumun iktidara yakın cemaatler için bir fırsat olarak değerlendirildiği öne sürüldü.
Gazete yönetiminden açıklama
Yenigün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Dirik, yaşanan sansürü ve baskıları internet sitesindeki köşe yazısında dile getirdi. Dirik, olayın basın özgürlüğüne ve ifade hakkına açık bir müdahale olduğunu vurgulayarak, bu tür uygulamaların demokratik değerler açısından kabul edilemez olduğunu belirtti.
Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nden destek
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Yenigün Gazetesi’nin sansürlenmesi nedeniyle İhlas Matbaacılık'a karşı sert bir tepki gösterdi. Sendika, “İzmir’de yayımlanan Yenigün Gazetesi'nin bugünkü manşetinin matbaa eliyle sansürlenmesi, basın tarihine geçecek kara bir lekedir” ifadelerini kullandı. Açıklamada, Türkiye basın tarihinin matbaa baskınları, savcılık kararlarıyla gazete toplatmalar ve yayın yasaklarıyla dolu olduğu hatırlatıldı.
TGS, sansür uygulamalarının bilginin yayılmasını engellemenin mümkün olmadığı bir çağda gerçekleştiğini belirtti. Sendika, tüm gazetecileri dayanışmaya ve özgür habercilik mücadelesine çağırdı.
Matbaa sansürü asla kabul edilemez!
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada ise şöyle dendi: "Yenigün Gazetesi, İhlas Matbaacılık tarafından beğenilmeyen manşetini değiştirmek zorunda kaldı. Gazete sahibi Mesut Şimşek ve Genel Yayın Yönetmeni Hakan Dirik, yaşadıkları mağduriyeti dile getirdi. Türkiye, yıllardır süregelen sansür tartışmalarına bir de "matbaa sansürü" eklenmiş oldu. Yenigün’ün manşetinin matbaa eliyle sansürlenmesi, basın tarihine kara bir leke olarak geçecek. İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak, sansüre asla boyun eğmeyeceğimizi ve kentimizdeki gazetelerin mücadelesinde yanlarında olacağımızı vurguluyor, gazeteyi basmama kararını veren İhlas Matbaacılık’ı kınıyoruz."
Yerel medyada dayanışma
Sansür ve basın üzerindeki baskılar, yerel medyanın özgür habercilik yapma mücadelesinin zorluğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Olayın ardından İzmir'deki tüm yerel gazeteler, siyah manşetle yayın yaparak bu sansüre tepki gösterdi. Gazeteciler, meslektaşlarına destek olmak amacıyla haberi manşete taşıyarak yas logosu olarak bilinen siyah logolu manşetle basım gerçekleştirdiler.
Son Mühür ailesi olarak meslektaşlarımızı destekliyoruz
Bu olay basın özgürlüğünün ne kadar kıymetli ve korunması gereken bir hak olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Medya, toplumun haber alma hakkını temsil eden bir köprü görevi görürken, bu tür sansür uygulamaları bu köprüyü zayıflatıyor. İhlas Matbaacılık’ın, Yenigün Gazetesi’nin haberine yönelik müdahalesi, sadece bir gazetenin manşetini değiştirmekle kalmadı; bu olay aynı zamanda demokratik bir toplumda ifade özgürlüğüne yapılan açık bir saldırıdır.
Yerel medyanın, cemaatler tarafından baskı altına alınması, demokratik denetim mekanizmalarının işlemediği bir ortamda yaşandığı anlamına geliyor. Her bireyin doğru bilgiye ulaşma hakkı olduğunu unutmamak ve bu hak için mücadele etmek, hepimizin sorumluluğudur. Gazetecilerin meslektaşlarına destek vermek için bir araya gelmesi, dayanışmanın gücünü gösteriyor ve bu tür baskılara karşı durulması gerektiğini hatırlatıyor. Bu bağlamda, Yenigün Gazetesi ve tüm yerel medya organlarına destek vermek, basın özgürlüğü mücadelesinin bir parçasıdır. Biz de Son Mühür ailesi olarak Yenigün Gazetesi'ni destekliyor ve bu olaylarla bir daha karşılaşmamayı temenni ediyoruz.