Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) üyeleriyle bir araya gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, altyapıdan çevreye, ulaşımdan kentsel dönüşüme kadar geniş bir yelpazede kentin sorunlarına ilişkin çözüm önerilerini iş insanlarıyla paylaştı. Tugay, İzmir’in 2030 yılına kadar karbon nötr şehir olma hedefi konusunda ESİAD ve diğer sivil toplum kuruluşlarının desteğini isterken “İzmir için birlik olmalıyız” mesajını verdi. ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu da, “Yeşil, Mavi ve Dijital Dönüşümün gerçekleştiği, teknoloji üssü haline gelmiş, yatırımlar kenti İzmir hayalimiz var. Bu konuda sorumluluk üstlenmeye hazırız” dedi.
İşbirliğine ihtiyacımız var
Toplantının açılışında konuşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, sivil toplumun, katılımcı demokrasinin güçlenmesinde önemli bir role sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “İzmir, Türkiye’nin önde gelen üretim merkezlerinden biri. Ülke gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 6’sından fazlasını üretiyor. Türkiye ihracatının yüzde 6.7’sini gerçekleştiren ve dış ticaret fazlası veren kentimiz Türkiye’nin cari açığının kapatılmasına hizmet ediyor. ‘Nasıl bir İzmir hayaliniz var’ diye sorulacak olsa, kısaca ‘Yeşil, Mavi ve Dijital Dönüşümün gerçekleştiği, teknoloji üssü haline gelmiş, yatırımlar kenti İzmir’ olarak ifade edebiliriz. Kentimiz için Mavi Dönüşüm de hayati önemde. Bu yolda ciddi yatırımlara ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Kendi kendine yetebilen, enerjisini üreten, dışa bağımlı olmayan bir İzmir hedefliyoruz. İzmir ve bölgesi, gelişmiş sanayi alt yapısının yanı sıra 9 üniversite, 5 teknoloji geliştirme bölgesi, 102 ar-ge merkezi ve 25 tasarım merkezi ile önemli bir avantaj yakalamış durumda. İzmir’in bu potansiyelini daha da ileri taşımak ve bölgeyi yatırımcılar için cazibe merkezi haline getirmek için kurumlar arası iş birliğine her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Kamu ve özel sektör arasındaki etkileşim ve koordinasyonun son derece önemli olduğuna inanıyoruz.” Zorlu, ESİAD’ın her yıl üyelerinin katılımıyla beklenti anketi düzenlediklerini hatırlatarak, 2025 anketine ilişkin çalışmalar tamamlandığında Başkan Tugay ile paylaşacaklarını söyledi.
Kentin potansiyelini harekete geçirmeliyiz
Toplantının başında İzmir’in mevcut durumunu değerlendiren Başkan Tugay, şehrin sahip olduğu potansiyelin yeterince harekete geçirilemediğini belirterek, “İzmir’in büyük bir potansiyeli var ancak maalesef bunu tam anlamıyla hayata geçiremedik. Kalkınma, refah ve yaşam kalitesi açısından beklenen seviyeye ulaşamadık. Bu sorumluluk hepimizin. Doğru hedefler koyarak, hep birlikte bu potansiyeli harekete geçirmemiz gerekiyor” dedi. Tugay, İzmir’in sadece ekonomik anlamda değil, demokrasi, çevre duyarlılığı ve sosyokültürel yaşam kalitesi açısından da öncü bir şehir olması gerektiğini vurguladı.
İzmir’de ilk olacak
Pek çok alanda kentin sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin görüşlerini paylaşan Başkan Tugay, şunları söyledi: “İzmir’in deprem master planı için çalışmalar sürüyor. Planın bir kısmı kenti dirençli hale getirmek, deprem riski yüksek olan yerlerde dönüşümleri sağlamak için yapılan çalışmalar. Bir kısmı da olası bir afet durumunda şehirde yaşanacaklarla ilgili bir afet eylem planı hazırlığı. Yakında çok radikal bazı adımlar atacağız belediye olarak. Çok önemli ve ciddi şeyler konuşuyoruz. Şehrimizdeki yüksek riskli olduğu tespit edilmiş binalarla ilgili olarak re’sen işlemler yapmayı planlıyoruz. Bu İzmir tarihinde ilk defa olacak. Ama bu işlemleri yaparken bir taraftan da vatandaşlarımızın o dönüşümle ilgili yapacağı şeyleri kolaylaştırmak için adımlar atacağız. Güçlendirme ile ilgili uygun fiyatlı opsiyonları sunacağız. İstanbul Büyükşehir'in yaptığı bazı uygulamaları örnek aldık. Riskli binalarda dönüşüm çalışmalarında eğer belediyeden yardım istenirse yıkımı belediye yapacak. Normal kentsel dönüşüm yasasında vatandaşa kira yardımı var. Onun üzerine biz de belediye olarak artı bir kira yardımı yapacağız. Bazı yerlerde de imar plan revizyon kararları alacağız. Bu şekilde dönüşümün önünü açacağız. Bunlarla ilgili çok yakında adımlar atmaya başlayacağız.”
İzmir yenilenebilir enerjinin başkenti
Su, gıda ve enerji konularında olası krizlere de değinen Başkan Tugay, “İzmir her şeyden önce gıdada, enerjide ve mümkünse suda kendi kaynaklarıyla kendine yeten bir şehir olmayı hedeflemeli. Bu konuda en kararlı çalışacak belediye başkanlarından biri olduğuma inanıyorum. İzmir'i böyle kentsel dönüşümüyle, ulaşımıyla, altyapısıyla hakikaten çok muhteşem bir şehre dönüştürebiliriz. Kuraklık nedeniyle su sıkıntısı olan bir şehirde her şey ölür. O yüzden farklı bir su politikası olmalı. Gıdanın bu topraklarda yeterince üretilmesi, insanların sağlıklı, güvenli gıdaya erişimi çok önemli amaçlardan biri olmalıdır. Kendi ihtiyacımız olan enerjiyi üretebilmemiz gerekiyor. İzmir yenilenebilir enerjinin başkenti, doğru. Ama hataların, plansızlığın, verimsizliğin, israfın çok olduğu bir alan görüyorum. Enerji verimliliğinin gözetilmesi lazım” dedi.
Atıklar evde dönüşecek
“Atıklar konusunda, öncelikle mümkün olan en az atığı üretmeyi hedefleyeceğiz” diyen Başkan Tugay şöyle konuştu: “Üretilmiş olan atığın maksimum dönüşümünü hedefleyeceğiz. Organik atıkların komposta dönüştürülüp toprağa iadesini sağlayacağız. Plastiğin geri dönüşümü ve toprağa, suya hatta havaya karışımı ile ilgili konuyu halletmek için de yoğun çaba göstereceğiz. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Gelişmiş ülkelerde çöpü nasıl bertaraf ediyorlar, nasıl topluyorlar, geri dönüşümü nasıl yapıyorlarsa aynen onu yapmamız lazım. Evde atıkları dönüştürmek için sistem kuracağız. Burası İzmir ve İzmir’de bu olacak yani. Bu konuda vatandaşlarımızı zorlayacağım. Sonuçta üzerinde barkodu olan farklı renkteki çöp poşetlerinde insanların ayrıştırmış atıklar toplamasını, kurala uymazlarsa ceza kesileceğini onlara anlatacağım ve bu uygulamayı başlatacağım. Eminim kızanlar olacak ama bunu adım adım oturtacağız. Toprağımızı, suyumuzu, denizimizi kirletmeden atıklarımızı topladığımız gün gerçekten İzmir’i hak etmiş İzmirliler olacağız.”
Kemeraltı’nı dönüştürmeliyiz
Kemeraltı’nın yeniden canlandırılması, esnafın desteklenmesi ve turizm potansiyelinin artırılması gerektiğini anlatan Başkan Tugay, “Buradaki esnafa onar milyon lira vereceğimizi söylesek. Desek ki şöyle bir proje yapın, burayı dönüştürün. Yüz tane esnaf çıksa, 1 milyar lira versek ama orayı dönüştürsek değmez mi buna? Değer. Belediye güçlü bir kurum. Belediye için paradan çok kararlılık lazım. Bir de yaptıklarıyla ilgili arkada toplumun desteği lazım. Diyorum ki, Kültürpark’ın içindeki lunapark kötü. Kıyamet koptu. İzmir’e bu lunapark mı yakışıyor yani. Daha iyisinin olması lazım değil mi? Bu şehrin gerçekten vicdanlı muhalefete ihtiyacı var. Biraz İzmir'e dair bir saygıyla, sevgiyle beraber muhalefet edin. Orada ne lunaparka ne de belediyenin hollerine ihtiyacımız var. Güvene ihtiyacımız var. Biri güvenmediğinde çok üzülüyorum. Gerçekten etkileniyorum. Ben kahraman falan olmak istemiyorum. Ama şu bir gerçek, ben bu şehrin yetiştirdiği, bu şehri sevmeyi öğrenmiş, bu şehre saygı duymayı öğrenmiş, eğitimli, dünyayı gezmiş, bu işi yapabilecek kapasitede bir adamım. Hayatımı bıraktım, bu göreve soyundum. Bana ve benden sonra gelecek olan böyle insanlara destek olmak lazım. Bizim birlik beraberlik içerisinde İzmir için en iyi şeyi nasıl yaparız, en doğru şeyi nasıl yaparız diye onu düşünerek karar vermemiz ve onun arkasında durmamız gerekiyor. İzmir'den benim beklediğim bu. Kimseden para pul falan istediğim yok. Belediyenin bütçesi ile bu söylediğim, anlattıklarımın çok çok büyük çoğunluğunun büyük aksilikler yaşamadıkça yapabileceğimize inanın. İzmir Büyükşehir Belediyesi eğer iyi yönetilirse büyük ve güçlü bir kurum ve pek çok sorunla baş edebilecek durumda” diye konuştu.
Körfezde dip taraması
Uzun süredir gündemden düşmeyen körfez temizliğiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Tugay şöyle konuştu: “Körfezi temizlemenin yolu, kirli atığın Körfez’e ulaşmasını engellemekten geçiyor. Onun için arıtma ile ilgili düzeltmeleri büyük ölçüde yaptık, kapasite artırımına devam ediyoruz. Derelerden, limandan, yük gemilerinden kirlilik geliyor. Sanayi kökenli, tarım işletmeleri kökenli bir kirlenme var. Gediz’in çok ciddi bir kirlilik taşıdığını biliyoruz. Tüm bunların denetimiyle ilgili bakanlıktan yetki istedik. Ne kadarını vereceklerini bilmiyoruz. Daha önceden gemilerle ilgili yetki istemiş arkadaşlar, olumsuz yanıt gelmiş. Eğer vermezlerse halka şikayet edeceğiz. Dip taramasıyla Körfezdeki sirkülasyonu artırmayı hedefliyoruz. Çiğli’nin, Mavişehir’in ön taraflarında bir tür kanal açma çalışması yapıyoruz.”
O seti yapmasaydık Kordon’u su basmıştı
Kordon’daki çalışmaları anlatan Tugay, “En ideal çözüm şu anda yaptığımız şey değil. Ama eğer o seti yapmamış olsaydık, son yağışlardan birinde net olarak gördük Kordon’u su basmıştı. Yani Kordon’u bir defa bile su basmasını riske etmek istemiyorsak geçici de olsa böyle bir çözüm uygulamak zorunda kaldık. Niye kalıcı değil del geçici çözüm? Çünkü Kordon bir SİT alanı. SİT alanında yapacağınız her iş için Koruma Kurulu’ndan onay almanız gerekiyor. Bizim yapmak istediğimiz daha iyi bir plan vardı. Ancak kurul onu kabul etmedi, bunu kabul etti. Bunun da geçici olduğunu hep söyledik. Ama mevcut haliyle çok da aşırı rahatsız edici bir şey olduğunu düşünmüyorum. Amacımız Koruma Kurulu ile bu bölgenin planı hakkında uzlaşmaya varmak ve daha kalıcı hoş bir şey yapmak. Ama şu bir gerçek deniz yükseliyor. Taştıktan sonra orada drenaj için yapacağınız her türlü sistem yetersiz hale geliyor. Dolayısıyla su baskınları riski doğuyor. Bu konuda çalışmaya devam edeceğiz ama şu anda yapılan işi geçici olarak görebilirsiniz” diye konuştu.
Ulaşım Master Planı hazırlıyoruz
2017 ‘de yapılmış Trafik Master Planı’nın yeniden yapılacağını ifade eden Başkan Tugay, “2017’de yapılmış bir plan var ama o plan her yerinden delik deşik edilmiş. O yüzden Master Planını yeni baştan yapalım, ona uygun bir trafik düzenlemesi yapalım istiyoruz. Herkes metropol alanda yaşamak istiyor. Nüfus oraya yığılıyor. O yüzden yeni baştan, bilimsel verilerle hazırlanan bir plan yapacağız. Körfezin bir yanından diğerine tünelle ya da köprüyle geçiş daha önce projelendirilmiş ve mahkemece iptal edilmiş bir fikir. Çok yüksek maliyetli. Günün rakamları ile 50 milyarın üzerinde bir proje bedeli var. Bu kadar yatırıma karşılık size sağlayacağı şeyi dikkatlice incelerseniz, birileri karşı kıyıdan gelecek, Mavişehir’den İnciraltı’na geçecek. Konak’a, Alsancak’a gelecekse bu yeni duruma özel bir trafik düzenlemesi yapmamız gerekmeyecek mi? Aynı paraya ikinci çevre yolunu yapabiliyorsunuz. Yani hangisi daha çok işe yarar derseniz bence ikinci çevre yolu daha çok işe yarar” dedi.
5 yılda altyapı sorununun yüzde 70-80’ini çözeriz
Şehrin çok fazla altyapı problemi olduğunu ve bunların bazen Bakırçay'dan bazen Küçük Menderes'ten denize kadar uzanan ciddi kirliliklere yol açtığını da sözlerine ekleyen Tugay şöyle konuştu: “Bunu durdurmak için planlar yaptık. Ön anlaşma yaptığımız kredilerin onaylanmasını sağlayabilirsek, 5 yıl içinde İzmir’in altyapı sorunun yüzde 70-80’inin çözüleceğini vadedebilirim. İzmir tarihinde hiç yapılmamış altyapı çalışmasını yapacağız. Bunun içinde Büyük Kanal da var. Körfezin etrafından dolaşıp Çiğli’ye kirli suyu taşıyan büyük kanalımız aslında ekonomik ömrünü büyük ölçüde tamamlamış bir sistem. Yeni bir kanal altyapısı gerekiyor. Onu da büyük ölçüde yapmayı hedefledik.”
Karbon nötr şehir olma hedefi
İzmir’in 2030 yılına kadar karbon nötr şehir olma hedefini hatırlatan Başkan Tugay, “Avrupa Birliği İzmir’e inandı ve İzmir’i Türkiye’nin tek iklim nötr misyon şehri olarak belirledi. Bu büyük bir sorumluluk ve aynı zamanda bir fırsat. Bu konuda ESİAD başta olmak üzere tüm kesimlerin katkısı gerekiyor. ESİAD’a şunu teklif ediyorum: Lütfen siz de bu çabaya katılın. Bu işi birlikte yapalım ve İzmir’i 2030’da karbon nötr hale getirmeye çalışalım. Bunun en önemli ayağında enerji verimliliği var. Diğer yandan suyu, gıdayı, atığı doğru yönettiğimiz bir süreç. Ondan sonra hadi gelin beraber şehrin hangi alanlarının yayalaştırılacağını, bisiklet yollarına açılacağını yani trafiğe kapatılacağını yine beraber karar verelim. Biliyorsunuzdur Londra'nın merkezine bugün elektrikli olmayan araçlar para ödemeden giremiyor. Böyle kararları niye İzmir'de almayalım? İnanın yaparız. Biraz birbirimize güç vermeye cesaret vermeye ihtiyacımız var. Avrupa Misyon Şehri etiketiyle yurt dışından da destekler alarak ama komple bir şehir olarak bu konuda çaba göstermeye değer. Bence ESİAD buna en uygum kurumlardan biri” diye konuştu.