Üzengili Köyü Derneği tarafından düzenlenen anma programında, 18 Ocak 1993 yılında meydana gelen felakette hayatını kaybedenler mezarları başında anılarak, dualar edildi.
Yapılan duaların ardından konuşma yapan Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, "31 yıl önce bugün, 59 vatandaşımız çığdan dolayı vefat etmişti. Hem onların sene-i devriyesinde onları anmak, hem dua etmek, hem de köydeki vatandaşlarımızla bir arada olmak için il protokolümüzle birlikte Üzengili köyündeyiz. 59 vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.
Böylesi doğal afetlerin yaşanmaması için alınabilecek önlemler için gayretle çalıştıklarını ifade eden Vali Eldivan, şunları kaydetti: "Ülkemiz coğrafyası gereği doğal afetlerle zaman zaman karşılaşıldığı durumlar meydana geliyor. Bu çığ felaketi de çok öngörülen bir durum değil. Yamaç ve patika olduğu zaman yağışın durumuna göre bu risk mevcut. Bundan sonra bu tür felaketlerin olmaması için, en azından insan gücüyle neler yapılabilir, onları değerlendiriyoruz. Bundan sonra köyümüzün yaz güzelliğinin, kışın da yaşanmasını temenni ediyorum."
"Çığda anamı bulmak için seferber oldum"
31 yıl önce çığ felaketini yaşayan 48 yaşındaki İrfan Karaaslan, o anları duygulanarak anlattı. O zamanlar 17 yaşında olan Karaaslan, annesi Hatice Karaaslan'ı kurtarabilmek için seferber olduğunu ifade ederek, "93 yılında meydana gelen çığ felaketini birebir yaşamış biri olarak anlatmak istiyorum. Tarih 18 Ocak 1993, saat 07.48'di. Evde annemle ikimiz vardık, evimiz iki bölümdü bir bölümünde annem, diğerinde de ben vardım. Bir uyandım evin köşelerinin birbirine vurduğunu gördüm, çatının uçtuğunu gördüm.
O telaşla uyanıp yan odada bulunan annemin yanına geçmek istediğimde kapının, duvarın olmadığını gördüm. Sadece benim uyuduğum oda kalmıştı, evin diğer bölümü komple gitmişti. Bir şekilde kendimi dışarı atabildim, gördüğüm manzara korkunçtu, köyün tamamen dümdüz olduğunu gördüm. 100 metre aşağıda caminin olduğu alanda Mustafa Çakır abimizi çıkarıyorlardı, 90 haneli köyde ancak onu görebildim.
O telaş ile anamın derdine düştüm. Üzerimde elbise yok, pantolon yok, çorap yok hiçbir şey yalınayak anamı aramaya çalıştım, bulamadım. Herkes kendi telaşında, herkes ağlıyordu. Ağlama sesleri, inleme seslerinden başka bir şey duymuyordum" dedi.
"Yollar kapanmış, kar 3-4 metreyi bulmuştu"
Kar kütleleriyle kapanan yolların güçlükle açıldığını, o yolları aşarak köye gelen kurtarma ekiplerinin çalışmalarıyla annesinin hayata tutunduğunu kaydeden Karaaslan, "Yollar kapalı, kar 3-4 metreyi bulmuş kimse gelemiyor. Herkes kendi haliyle uğraşıyordu, ben annemi bulamamıştım. Annem odanın kapısının arasında sıkışmış, tahta kapının arkasında yaşam mücadelesi veriyormuş.
Saat 16.00 sularında kurtarma ekipleri gelebildi, devletimizin her türlü kolluğu, birimi geldi. Evimizin olduğu yerden annemin sesini duyan ekipler annemi saplandığı yerden çıkardı, kurtardı. Şu an annem 82 yaşında, hayatına devam ediyor" ifadelerini kullandı.
"29 akrabamızı kaybettik"
59 vatandaşın hayatını kaybettiği felakette, 29 akrabasını yitiren Karaaslan, hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek, "Akrabalarımızdan 29 kayıp verdik. Allah rahmet eylesin. Kendi çekirdek ailemizden kaybımız olmadı ama 29 yakınımız, akrabamız, 59 vatandaşımız, köylümüz hayatını yitirdi. Biz köy olarak bir bütünüz, bir aileyiz, hepsi bizim canımız, hepsi bizim ciğerimizdi. Bunun için hepsine ayrı ayrı üzüldük" şeklinde konuştu.
Programa, Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, AFAD İl Müdürü Adil Arslan, Kültür ve Turizm İl Müdürü Bekir Kurtoğlu, İl Genel Meclisi Başkanı Bülent Yardımcı, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Hayrettin Koçyiğit, Üzengili Köy Muhtarı İhsan Aktürk ve vatandaşlar katıldı.