SON MÜHÜR- GAMZE ESKİKÖY Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Pınar Özkan, Eylül 2023’te iş akdinin feshedildiğini öğrenmesi üzerine açtığı işe iade davasını kazandı. İzmir 18. İş Mahkemesi, feshin haksız olduğuna hükmederek Özkan’ın işe iadesine karar verdi. Mahkeme kararında, toplu iş sözleşmesinde belirlenen disiplin cezalarındaki sıraya uyulmadığı, disiplin kurulu kararının alınmadığı ve fesih işleminin toplu iş sözleşmesine uygun yapılmadığı vurgulandı. İşverenin gerçekleştirdiği fesih işleminin geçersiz olduğu belirtilerek Özkan’ın haklılığı tescillendi. Karara rağmen henüz işine iade edilmeyen Pınar Özkan, belediye binası önünde tek başına direnişe başladı.
“Randevu taleplerim yanıtsız kaldı”
Özkan, “Dönemin belediye başkanı Serdar Sandal’a derdimi anlatmaya çalıştım, ama ne yazık ki bir geri dönüş alamadım. Mahkeme süreci devam ederken göreve İrfan Önal geldi. Bu kez kendisiyle bir şekilde iletişim kurmayı başardım ve mağduriyetimi dile getirdim. Görüşmemizde açıkça, “Kimsenin ekmeğiyle oynamam, işe iade davalarını kazananları görevlerine geri alacağım” dedi. Ancak dava sonuçlanıp haklı bulunduğumda ne arayan oldu ne soran. Randevu taleplerim de yanıtsız kaldı. Çaresizlik içinde belediye binası önünde direnişe geçmekten başka çarem kalmadı” dedi.
“Sendika bizi savunmadı”
“Verdiğim bu mücadele sırasında gördüm ki, bu sorun tüm işçi emekçilerin büyük bir problemi” diyen Özkan, “Çok üzüldüm. Memurlar, yüz kızartıcı bir suç işlemedikçe davayı kazandıklarında işlerine iade ediliyor. Ama işçiler için durum böyle değil. Ülke olarak işçinin asıl sorunu buymuş. Kamu kurumu niteliğinde olan işyerlerinde mahkemenin işe iade kararları, memurlardaki gibi uygulanmalı. İşsiz geçen sürenin tamamına ait maddi kayıplar işçiye ödenmeli ve işçi derhal işine başlatılmalı .Kamuya zarar veren yöneticiye bu zarar rücu ettirilmeli. İşçiden emekçiden yana, Halkçı, hukukun üstünlüğüne inanan bir parti olduğu iddiasında bulunan bir partinin yönettiği belediye, buna paralel davranmıyor. Ancak şu an emekçi eziliyor, hor görülüyor. Sendikalar bile işçinin yanında durmuyor. Oysa sendikalar işçilerin ödediği aidatlarla ayakta duruyor, ama işçinin hakkını savunmuyor. Her şey şov! Bunu yaşadıktan sonra daha iyi anladım. Ayda bir yevmiye ödüyoruz, ama bizi savunmayan bir sendikaya o bile fazla. Bu aidatların ne kadar hak edildiğini tartışmak gerekiyor. Eşim, memurların bağlı olduğu KESK sendikasında yönetimde. Ancak benim yaşadığım mağduriyet sayesinde o da yıllardır kardeş saydığı DİSK Genel-İş’in gerçek yüzünü görmüş oldu. Bu sendika, aidatlarımızı hak ediyor mu? Sendika başkanının yerinde, bizi daha iyi savunabilecek, daha donanımlı ve yürekli biri olmalı. Ama o koltuk neden hâlâ onda? Bunu sorgulamak gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
