Son Mühür - Osman Günden / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi (BES-AR) arasında açıklanan enflasyon verileri arasındaki fark, dikkatleri bir kez daha Türkiye'nin ekonomik yönetimine çevirdi. TÜİK, mart ayında yıllık enflasyon oranını yüzde 38,10 olarak açıklarken, BES-AR’ın verilerine göre bu oran yüzde 58,20 olarak yansıdı. Enflasyon verilerinin çelişmesi, ekonomik durumu daha da karmaşık hale getirirken, BES-AR’ın Genel Başkanı Özer Avanaş, iktidarın uyguladığı kemer sıkma politikalarının toplumun geniş kesimlerini derin yoksulluğa sürüklediğini ve yargıyı araçsallaştırarak ekonomik dengelerin bozulmasına yol açtığını savundu.
TÜİK'in verileri ve BES-AR'ın çelişkisi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayı enflasyon oranlarını açıklayarak, yıllık enflasyonun yüzde 38,10 olduğunu bildirdi. TÜİK’in verilerine göre, mart ayında tüketici enflasyonu aylık bazda yüzde 2,46 arttı. Ancak aynı dönemde BES-AR, enflasyon verilerini farklı bir perspektiften sundu. Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi, mart ayında yıllık enflasyonun yüzde 58,20 olduğunu belirtti. Ayrıca, BES-AR’a göre mart ayında tüketici enflasyonu, bir önceki aya göre yüzde 3,68 oranında arttı.
BES-AR’ın enflasyon hesaplamalarında, kamu emekçilerinin tüketim sıklıkları da dikkate alındı. Bu veriye göre, 2025’in ilk üç ayında enflasyon oranı yüzde 13,37 olarak belirlendi. BES-AR, 2025’in ilk çeyreği için kamu emekçilerinin yaşadığı kaybı yüzde 7,37 olarak tespit etti.
Kemer sıkma politikaları ve derin yoksulluk
BES-AR’ın Genel Başkanı Özer Avanaş, açıklamalarında kemer sıkma politikalarının toplumu derin yoksulluğa sürüklediğini vurguladı. Avanaş, özellikle kamu emekçileri, emekliler ve asgari ücretlilerin bu politikalar nedeniyle ciddi ekonomik zorluklar yaşadığını belirtti. Avanaş, iktidarın uyguladığı sıkı para politikalarının sonuç vermediğini ve enflasyonun, TÜİK’in verilerine göre bile istenilen seviyeye çekilemediğini ifade etti.
Avanaş, kemer sıkma politikalarının sadece ekonomik değil, aynı zamanda hukuksal ve sosyal boyutlarının da derinleştiğine dikkat çekti. Özellikle yargının araçsallaştırılmasının, bu sürecin en önemli bileşenlerinden biri olduğunun altını çizdi.
“İktidarın yargıyı araçsallaştırması ekonomik dengeyi bozuyor”
BES-AR Genel Başkanı Özer Avanaş, iktidarın yargıyı araçsallaştırmasının ekonomik dengeleri bozduğunu savundu. Avanaş, "Kemer sıkma politikaları, iktidarın başta yargıyı araçsallaştırması, toplumun geniş kesimlerini rahatsız eden haksız idari tasarrufları ekonomik dengelerin daha fazla bozulmasına yol açmaktadır" ifadelerini kullandı. Avanaş, söz konusu uygulamaların toplumun farklı kesimlerini derinden etkilediğini ve ekonomik adaletsizlikleri daha da derinleştirdiğini belirtti.
Avanaş, “Bilinmelidir ki bizler iktidarın tasarruf tedbirleri altında dayattığı bu yoksullaştırıcı politikalara, haksız ve hukuksuz uygulamalara sessiz kalmayacağız” diyerek, hem kamuda çalışan emekçilere hem de toplumun diğer kesimlerine bu politikalara karşı duyarlılık çağrısında bulundu.
BES-AR’dan yoksullaştırıcı politikalara tepki
BES-AR Genel Başkanı, “Kemer sıkma politikaları, iktidarın başta yargıyı araçsallaştırması, toplumun geniş kesimlerini rahatsız eden haksız idari tasarrufları ekonomik dengelerin daha fazla bozulmasına yol açmaktadır. Bilinmelidir ki bizler iktidarın tasarruf tedbirleri altında dayattığı bu yoksullaştırıcı politikalara, haksız ve hukuksuz uygulamalara sessiz kalacağız” diyerek, söz konusu ekonomik politikaların ve yönetim tarzının toplumsal adaletin önüne geçtiğini savundu. Avanaş, tüm bu sorunlara karşı her kesimi mücadeleye davet etti.
BES-AR'dan kamu emekçilerine çağrı
Özer Avanaş, açıklamalarında sadece ekonomik sorunların değil, aynı zamanda hukuksuzluk ve adaletsizliğin de ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. “Herkesi, iktidarın uyguladığı bu politikalardan rahatsız olan bütün herkesi mücadele etmeye çağırıyoruz” diyerek, toplumun geniş kesimlerini bu soruna duyarlı olmaya ve haklarını savunmaya davet etti.